BU VAATLER TUZAK, BU YEMLER ZEHİRLİ

(Batının Irak'a, Afganistan'a, Libya'ya verdiği Demokrasi! Özgürlük! Eşitlik! İnsan hakları! Vaadinden bahsediyorum)
Sadece Türkiye'deki siyasiler ve Türk halkı değil, dünyada sözü geçen, dünyaya yön veren etkin devlet ve kurumlar da aynı şeyi söylüyorlar: “Türkiye’de yapılacak bu seçim Dünyanın en önemli seçimi ” Daha önceki seçimlerde de siyasilerimiz, halkı sandığa götürmek, halkın teveccühünü kazanmak için bu tip cümleleri hep kurarlardı. Dışarıdaki bazı kurum, kuruluş ve şahısları da bu minval üzere konuşup yazarlardı. Lakin bugüne kadar hiçbir seçimde dış devletlerin (Başta Avrupa ve Amerika) ve basın yayın kuruluşlarının Türkiye’deki seçimlerle bu kadar yakından ve bu kadar fazla ilgilendiklerini görmemiştik. Avrupa'da yaşayan akrabalarımız, vatandaşlarımız şöyle diyorlar: Televizyonlarında ülkenin başkanından/başbakanından daha çok Recep Tayyip Erdoğan'ın resimlerini, fotoğraflarını görüntülerini izliyoruz.” Söylediklerime en büyük misal, son günlerde Avrupa'nın, Amerika'nın önemli dergilerinin artarda Recep Tayyip Erdoğan'ı kapak yapmaları, TV’lerinde, sosyal medya hesaplarında Türkiye ve Erdoğan aleyhine fazlaca yazı yazmaları, çokça paylaşımlarda bulunmaları. (Bunlardan bazıları The Economist, Der Spiegel, Stern, Le Point, Foreign Policy, The Wall Street Journal,, Bloomberg, Washington Post …)
14 MAYIS 2023 TARİHİ BİR DÖNEMEÇ Mİ?
Bu manzara neyin habercisi, iyi mi kötü mü? AK Parti ve taraftarları bu manzaraya bakarak kendi haklılıklarını dile getirip şöyle diyorlar: “Gördüğünüz gibi zalim, adaletsiz, emperyalist devletler ve dış güçler Türkiye'nin güçlenmesini, ilerlemesini istemiyorlar. Erdoğan'ın, Türkiye’nin çıkarlarını koruyan politikalarından çok rahatsızlar. Bu da gösteriyor ki biz doğru yoldayız. Onlar istiyorlar ki Türkiye, başta Amerika olmak üzere batının sözünü dinlesin, onların sözünden dışarı çıkmasın. Irak'ta, Suriye'de PKK ile mücadele etmesin. Bu bölgede kurulacak İsrail’in emrinde bir devletin kurulmasına ses çıkarmasın. Bundan başka Türkiye’nin savunma sanayinde attığı adımlar da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tarafsız kalması da Amerika’nın ve Avrupa'nın işine gelmiyor. Mavi Vatan, Doğu Akdeniz, Libya, sondaj ve araştırma gemilerinin çalışmaları, uçak gemisinin, tank, helikopter ve savaş uçaklarının yapılması batılıları ürkütüyor. Bu sebeplerden dolayı Batılı devletler ve bu devletlerin bir nevi sesi olan dergiler art arda Recep Tayyip Erdoğan/ Türkiye aleyhine yayınlar yapıyorlar. Bu hiç normal değil...." Haksızlar mı? Türkiye iç siyasetinde Millet İttifakı, Cumhur İttifakı, Ata ittifakı ve tüm partiler birbirleriyle kıyasıya mücadele edebilirler, muhalefet acımasızca 20 yıllık iktidarı sorgulayabilir. ‘ Yolsuzluk, pahalılık, tek adam rejimi, beceriksizlik diyerek siyaset yapıp halktan oy isteyebilir. Bunlar muhalefetin hem hakkı hem de görevi. İktidarda muhalefeti, “PKK ile işbirliği içinde olan parti ile kurduğu yakınlıktan dolayı acımasızca eleştirebilir, yaptığı icraatları anlatarak halktan oy isteyebilir. Bunların hepsi normal, normal olmayan ve bizi endişelendirmesi gereken yön ise batının Türkiye'ye bakışı ve Batıdaki büyük dergilerin art arda Tayyip Erdoğan'a O’nun şahsında Türkiye devletine karşı yaptıkları menfi, olumsuz, kışkırtıcı, yayınlardır.
BU OLTA BU YEM ÇOK TANIDIK
Biz bunu daha önce de gördük: Batı, bu tip yayınları Saddam’a, Kaddafi'ye, Esad'a, Mübarek’e karşı da yaptı. Afganistan, Suriye, Irak, Libya ile ilgili yayınlara imza attı. Bu ülke halklarına “insan hakları, demokrasi, özgürlük “ vadetti. Sonucu görüyoruz: Afganistan, Libya, Irak, Suriye halkları, içtikleri “demokrasi şarabından” dolayı yıllardır ayılamadılar. Ukrayna savaşından en büyük zararı onu kışkırtan batılılar değil Ukrayna Halkı görüyor. Bu gerçekleri hatırlayan herkes gibi bendeniz de bu durumdan (Batılı devletlerin ve batı medyasının tavırlarından) korkuyorum, endişeleniyorum

Keşke muhalefetimiz bu milli meselede batılılara karşı çıkıp, “siz işinize bakın, bizim işimize karışmayın. Bu seçimde biz iktidara geleceğiz, sandık her şeyin ilacıdır” deseler. Amerika'nın uşağı olan PKK yöneticilerinin Erdoğan ve Cumhur ittifakı aleyhinde verdiği beyanlarla kendilerine zarar verildiğini görüp onları da azarlasalar. Belki böyle yapıyorlardır lakin kamuoyu bu sesi duymuyor.
KORKUYORUM
Bu seçim beni korkutuyor. Korkunun sebebi ne Ak Parti ne Gök Parti, ne İYİ Parti ne Kötü Parti. Ne CHP’nin kazanması ne MHP'nin kaybetmesi. Ne Kılıçdaroğlu ne Erdoğan, ne Akşener ne Bahçeli. Hatta terör örgütleri bile beni korkutmuyor. Beni korkutan Batılı devletlerin, onların sözcülerinin ve önemli/etkin yayın kuruluşlarının tavırları eylem ve söylemleri. Çünkü bu korkutucu ve ürkütücü manzara Afganistan'daki, Irak'taki, Suriye deki yıkımlar öncesi esen bad- ı hazanlara benziyor. Ve bu iklim halkın normal düşünmesini ve sağlıklı karar vermesini engelliyor. Her şeye rağmen dua edip, “Allah var keder yok” diyelim ve bu seçimin milletimize, ülkemize ve tüm Türk - İslam diyarlarına esenlik, barış ve huzur getirmesini dileyelim.