ÇAR PUTİN OYUNA MI GELDİ
ÇAR PUTİN OYUNA MI GELDİ- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
Rusya devlet başkanı Vlademir Putin 1952 yılında St.Petersburg şehrinde doğdu. Üniversitede Hukuk tahsil etti. O zaman Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) olan devletin gizli servisinde yani KGB’de çalışmaya başladı. KGB‘nin çeşitli birimlerinde çalıştıktan sonra yurt dışı görevi için gittiği Doğu Almanya’da dil örgendi. Dönüşünde KGB’nin içinde hızla yükseldi. Moskova Belediye Başkan yardımcılığı, KGB başkanlığı ve daha sonra da devlet başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu.Devlet başkanı Yeltsin’in rızası ile başkanlığı kendisine bırakması ile de devlet başkanı oldu. Yani Putin’i Rusya derin devleti ve KGB çok sıkı ve zor bir süreçte özel olarak yetiştirerek devlet başkanlığı görevine getirdi. İyi bir istihbaratçı bilgili, kararlı ve cesur bir liderdir. Devlet başkanı olduktan sonra adeta yeniden dağılmakta olan Rusya’yı derleyip toparladı, güçlendirdi. SSCB’den ayrılıp bağımsız olan cumhuriyetleri yeniden baskılayıp bünyesine katmak için çaba içerisine girdi.2008 yılında Gürcistan üzerine yürüyüp ondan iki parça kopardı. 2014’te Ukrayna bünyesinde bulunan Kırım bölgesini işgal edip ilhak etti. Aynı süreçte yine Ukrayna’nın donbas bölgesinde bulunan çoğunluğu Rus olan bölgeyi kalkıştırarak o bölgede ayrılıkçı bir ortam oluşturdu. Nihayet geçtiğimiz günlerde de bu bölgenin bağımsızlığını tanıdı. Putin tüm bu gelişmeleri yaşatırken onun Rus İmparatorluğu peşinde olduğu yönünde iddiaların da muhatabı oldu. O bu görüşleri doğrular nitelikte beyanlarda da bulunuyor. Mesela, kendisine Rusya’nın sınırları sorulduğunda: Rusya’nın sınırları yoktur, diyor. Yani emperyal duygular içerisinde olduğunu gizlemiyor Çar Putin…. Başta ABD ve yancısı İngiltere ile AB devletleri sürekli Putin’in bu düşüncesini kamçılayan, onu özendiren tutum ve davranışlar içinde oldular. Aynı zamanda karşı tarafları da Rusya’ya karşı kışkırttılar. Mesela Gürcistan ve Ukrayna’yı AB ve NATO’ya alacağız diye beklenti içine soktular. Ama almadılar. Almıyorlar. Çeşitli askeri araç, gereç verseler de insan gücü olarak askeri destekte vermiyorlar. Ancak Doğu Avrupa’ya askeri güç konuşlandırdılar. Polonya’ya falan... Bunu fırsata çeviren Putin Ukrayna’ya saldırdı. Askeri uzmanlar Ruslar Ukrayna’yı 3 günde teslim alır, demişlerdi ama bugün 6. Gün olmasına rağmen teslim alamadılar. Ukrayna askerleri ve halkı olağanüstü bir gayretle direniyor. Bu durum Rusya’nın ve dolayısı ile Putin’in karizmasını çok çizdi. Askerlerine nükleer savaş hazırlıkları yapma talimatı da verdi. Ancak Batı bunu ciddiye bile almıyor. ABD ve Batı Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uyguluyor. Bu yaptırımların şiddetini de giderek artırıyorlar. Adeta Rus ekonomisi kıskaçta ancak ekonomistler Putin’in karşılık tedbirleri almış olduğunu, merkez bankasında 650 milyar doları bulunduğunu söylüyorlar. Zaman ne gösterecek göreceğiz. Ekonomi su gibidir bir yolunu bulur, akar. Bazı askeri stratejistler de Putin’in Ukrayna’da batağa saplandığını ABD ve İngiltere’nin onu oyuna getirdiğini SSCB’nin Afganistan’a girdikten sonra dağıldığı gibi Rusya’nın da Ukrayna sonrası dağılacağını söylüyorlar. Bu bence ütopik bir görüş… Putin burada kazanmak için son kozlarını bile oynayacaktır. Batası Batı Montrö Boğazlar Sözleşmesini kullanarak ülkemiz ile Rusya’yı da karşı karşıya getirmek istiyor. Ancak devlet yöneticilerimiz bu oyuna gelmedi. Her iki tarafla da denge politikası gütmekte kararlıyız. Boğazları her iki tarafa da kapatacağını açıkladı. Rusya kendisinden beklenmedik şekilde görüşme masasına oturmayı da kabul etti. Birinci tur görüşmelerden beklendiği gibi sonuç çıkmadı. 2. tur görüşmeleri 2 Mart Çarşamba günü yapılacak. İnşallah hayırlı sonuçlar çıkar da kan durur. Bu savaşın elbette bize de olumsuz etkileri olacaktır. En azından, savaş uzarsa her iki devletten de gelecek turistler gelemeyecekler. İhracatımız ve ithalatımız da zarar görecek. Buna hazırlıklı olmalıyız. Bir de şunu belirteyim. Suriyelilerden bir tane bile mülteci almayan Batılıların Ukraynalı mültecilere nasıl kucak açtığını görüyoruz. Haçlı ruhu her zaman ve her yerde iki yüzlülüğünü gösteriyor. Haçlıları dost sanan Muhammet ümmetinden bazıları bu gerçeği görmeli.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.