CEMAATLAR VE TARİKATLAR
CEMAATLAR VE TARİKATLAR- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
Cemaat bir fikir, bir ideoloji, bir lider etrafında örgütlenerek faaliyet gösteren kurumlardır. İslami anlamda tarikat ise Allah’a yaklaşmak, ona yakın olmak, onun emir ve yasaklarını layıkıyla yerine getirmek üzere bir şeyh, şıh, gavs denilen lider etrafında toplanan insan topluluğudur. Tarikatlar daha çok dinin batıni boyutu ile uğraşırlar. Bu uğraşılarda araçları ise zikir ve tefekkürdür. İlk ortaya çıkışları 11. yüzyıldan itibarendir. Tarikatlar çok çeşitlidir. 30’dan fazla çeşidi olduğu bilinir. En büyük ana kolları ise Nakşilik, Kadirilik, Rufailik, Mevlevilik ve Yesevilik olarak isimlendirirler. Daha çok kurucularının isimleri ile anılmaktadırlar. Diğer tarikatların bu ana kollardan ayrılarak kuruldukları bilinir. Türk Tarihinde özellikle de Selçuklular ve Osmanlılarda çok etkindiler. Sivil toplum kuruluşları olarak işlev görmüşlerdir. Toplumun sosyalleşmesi, eğitimi, ekonomisi, adaleti ve düzeni açısından çok etkili olmuşlardır. Ayrıca fetihlerde de önemli fonksiyonlar icra etmişlerdir. Tarikatlar ve alt kuruluşları 30 Kasım 1925’te 677 sayılı kanun ile kapatılmışlardır. Ancak sosyal kurumlar ben kapattım, diyerek kapatılamıyor. Yer altına inip çalışmalarına devam ediyorlar. Ülkemizde de öyle olmuştur. Günümüze kadar çalışmaları devam etmiştir, etmektedir.
Siyonizm, Vatikan ve bazı istihbarat örgütlerinin eskiden beri adam sızdırarak, onları manipüle ettikleri bilinir. Özellikle de tarikatların çoğalması, merdiven altı tarikatların türemesi bu sebepledir. Çok ünlü casuslar bu yolla faaliyet yapmışlardır. Her şeye rağmen tarikatların ülkemiz için yaptığı hizmetler göz ardı edilemez. Özellikle CHP tek parti döneminde dine ve dindarlara yapılan baskılara karşı ülkemizde toplumun dini eğitim ve öğretimine, ehli sünnet İslam akidesine büyük katkı sunmuşlardır. Bu günde ülkemizin etrafı çepeçevre düşmanlarca çevrilmiştir. Her an bir huzursuzluk çıkartıp ülkemizdeki sosyal fay hatlarını dinamitlemek için düşmanlar fırsat kolluyorlar. Gayeleri ülkemizde kaos ve iç savaş çıkarıp, bölmektir. Bu gayeye engel olacak en güçlü etken de din ve dindarlardır. Onları da öyle veya böyle kontrol edenler de tarikatlar ve diyanettir. Son zamanlarda bu kurumlara çok saldırıların olması onları itibarsızlaştırmak istemeleri bundandır. Toplumdaki en güçlü yapıştırıcı, onarıcı din olduğu için onun kurumlarını toplum nezdinde küçük düşürmek, işlevsiz bırakmak istiyorlar. Elbette her kurumda hatalar, yanlışlar olabilir. Bunları düzeltmek elbette gereklidir. Burada görev ve sorumlulukta devlete düşmektedir. Devlet tarikatları mutlaka denetlemelidir. Bunun içinde Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde gerekli kontrol mekanizmaları kurulmalıdır. Diyanetteki bazı eksiklikler için bir çalıştay düzenlenmeli ve bu çalıştayın sonucuna göre gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu toplum barışı için gereklidir. Hayırlar dilerim.
-
tevfik bugdaycı2023-09-04 16:58:41islamda tarikat ,mezhep yok. Aksine "ruhbanlık uydurdular " diye ayet var.İslamın sorunu dini siyasete alet etmek. Bugünkü tarikatlar birer holding.FETÖ bitti.Şimdi kurumları hakyol,menzil,süleymancılar paylaştı.Dünyevileşen tarikatler islama zarar veriyor.Dondurma yalalak haram diyen var.İnce belli çay haram diyen var.Cennnet erkeklerin cinsel organları kalkık olacak diyen var.Konya da muritlerine cinsel saldırı da bulunan faruki tarikatı var.Bursa ağır cezada yargılanan şehvetiye tarikatı var.Süleymacıların yurtların çocuklar cayın cayır yanıyor. Ensarda çocuk tacizi var.VAR OĞLU VAR...