ÇÖL SICAĞINDA SOĞUKTAN HASTALANMAK

Suudi Arabistan... Başkenti Cidde. Nüfus 35 milyona yakın. Büyüklüğü: Türkiye’nin nerede ise üç katı (2 milyon metre kareden fazla). Ülkede toplam 105 şehir bulunuyor. 1932 yılında kurulmuş. Dünyada zenginlikte 18. sırada. En önemli şehirleri Mekke, Medine, Cidde, Dammam Riyad..
Bu diyarlarda ne serin yaylalar var ne yeşil ormanlar, ne pırıl pırıl tertemiz plajlar var ne şırıl şırıl akan dereler... Ucu bucağı görünmeyen meyve bahçeleri de yok burada, bereketli ekin tarlaları da. Başı dumanlı dağlarda mevcut değil, köpüre köpüre çağlayan büyük ırmaklar da.
Sadece simsiyah kara taşlardan ve topraklardan oluşan uçsuz bucaksız bir ülke, bir yarım ada. Ülkenin büyük bölümünde kavurucu sıcaklar ve sam yelleri otağ kurmuş. Tüm bunlara rağmen insanlar büyük paralar harcayarak, büyük sıkıntıları göze alarak her yıl hac için, umre için akın akın geliyorlar buraya. Neden, niçin? Çünkü Kur'an burada indi, çünkü Hz. Adem ile Havva Annemiz (dünyanın ilk sakinleri) burada buluşuyorlar. İnsanlığın övüncü ve kurtuluş önderi Hz. Muhammed (sav) burada doğuyor. Kâbe burada Hacerulesved burada. Bunların yanında en büyük neden ise: Allah'ın insanı madde ve maneviyatı olan bir varlık olarak yaratmış olması. Allah'ımız, insanı sadece bu dünya için yaratmamış onun içine ahireti yani sonsuzluk duygusunu yerleştirmiş olması. İşte bu duygudur ki insanları buralara çekiyor. İnsanlar, büyük paralar vererek, büyük sıkıntılara katlanarak buraya geliyorlar. Sonu olmayan ahiret yurdunda sonsuz mutluluğu yani cenneti kazanmak istiyorlar.
HACCI ZORLAŞTIRAN SEBEPLER
Sınırlı bir zaman ve sınırlı bir mekan. Buna karşılık her yıl biraz daha artan insan sayısı. Hac ibadeti aslında bir günde biten bir ibadet. Arefe günü Arafat’ta bulun. Gece muzdelifeye geç, oradan minaya ulaş, orada şeytanı taşla, başını traş et, tavafını, sayini yap tamam. Oldun hacı. Bunların hepsi bir, bir buçuk güne sığıyor. Hac bir gün ama 5 milyon insanın buraya gelmesi, yerleşmesi geri dağılması günler alıyor.(Takriben 30 35 gün). Zaman bu kadar, mekan ise hep aynı : Kâbe, Arafat, Muzdelife, Mina...
Peygamberimiz zamanında en kalabalık hacı sayısı yüz bin civarında. Peygamberimizden sonra İslam kıtalara yayıldı. Müslümanların sayısı 2 milyara dayandı. Hacca kabul edilenlerin sayısı 5 milyonu aştı. Hacca gidebilmek için sadece Türkiye'de 2 milyona yakın insan sırada bekliyor. Dünyada sıra bekleyenleri siz hesap edin. Bunları yazmamın sebebi şu burada birçok aksamalar elbette var ama buna rağmen bu kadar kalabalığı bir arada yönetmek gerçekten çok zor. Elbette eksikler var ama Allah'ın rahmeti ile birbirini hiç tanımayan ayrı renkten ayrı dilden, apayrı kültürlerden, kıtalardan gelen insanlar çoğu yaşlı ve güçsüz ama buna rağmen Allah'a şükür büyük problemler olmadan Kâbe de toplanıp tavaf ve say yapıyorlar namaz kılıyorlar....
HAC İLE İLGİLİ BİR KAÇ NOT
Hac ile ilgili birkaç şey söylemek gerekirse;
A- Kabe Allah'ın evi. Yapılmasını Allah'ın emrettiği Hz. Ademin yaptığı Hz. İbrahim ve İsmail'in tekrar dirilttiği taştan cilasiz, boyasız, çatısız basit bir bina. Niçin bu kadar sade? Bize bir mesaj mı var buradan? Bu binanın duvarlarında altınlar, gümüşler yok. Sanatsal bir değeri de yok. Ama tüm bunlara rağmen dünyada insanların en çok etrafında döndüğü, ziyaret ettiği görmek istediği yer burası. Bu şuna bir delildir: Allah her şeye kadirdir O bir şeye iyi derse o iyidir, güzel derse o güzeldir. Gel derse herkes gelir.

B- Hacer: Siyah köle bir kadın. Allah'ın evine en yakın kabir onun ki. Buradan ne mesaj var bize? Günümüz de güya kadına değer verdiğini söyleyen birileri bilmeli bu gerçeği.
C- Petrol ve Zemzem: Dünyada suyun en az olduğu topraklar çöllerdir. Allahu Teala çölün ortasından bir su çıkarıyor (Zemzem) ve o su tüm dünyaya hacılar vasıtası ile dağılıyor. Görünürde iklim ve arazi şartları icabı en fakir olması gereken ülkelerden biri olan Arabistan Allah'ın verdiği bir hazine (petrol) sayesinde dünyanın en zenginleri arasına giriyor. İbretlik bir durum.
D- Çöl sıcağında soğuktan hastalanmak: Bu günlerde bulunduğumuz bu kutsal beldelerde ibretlik bir hadise yaşanıyor. Hacer Annemizin kızgın güneş altında yavrusu İsmail’i yaşatmak için Safa’dan Merve'ye koşmasına mükafat olarak verilen su, tüm Arabistan da hacı adaylarına otellerde, Kâbe de buz gibi ikram ediliyor. Ve en önemli olay 45 dereceye ulaşan sıcaklığa rağmen klimalar sayesinde soğutulan otel odaları ve Kabe çok serin oluyor. Hacılar, hem bu soğuk havadan, hem de içtikleri soğuk sudan (zemzem) hastalanıyorlar. Çölün ortasında sıcaktan değil soğuktan hastalanmak... Çok ibretlik bir hadise !

" Özür dileyerek bir yanlışı düzelteyim :
Suudi Arabistanın başkenti RİYAD olacak dikkatimden kaçmış . Bu vesile ile ülke ile ilgili bir kaç not daha yazayım :
Devletin resmî adı: Suudi Arabistan Krallığı
Komşuları, Ürdün, Irak, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, Basra Körfezi ve Kızıldenizdir.