CUMHURİYETİN İHTİLALLERİ

Cumhuriyet devrinde üçü başarısız dördü başarılı yedi tane ihtilal olmuştur. Bir tanesi hariç hepsi kanlı olmuştur, ikisi hariç hepsi de dış desteklidir. Bakalım: Cumhuriyet devrinde yapılan ilk ihtilal 1960 ihtilalidir. Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) içindeki bir klik tarafından yapılmıştır. NATO ve ABD desteklidir. TSK içinde çok subay emekli edilmiştir. Emekli edilenlerin emekli paralarını ABD ödemiştir. İhtilalciler bir mahkeme oluşturmuş, iktidar mensuplarını yani Demokrat Partilileri bu mahkemede yargılamış çeşitli cezalar vermiştir. Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan haksız yere idam edilmiştir. Aradan 60 yıl geçse de, idam edilenlerin itibarı iade edilse de izleri silinmemiştir. Hükümet düşürülmüş, Anayasa iptal edilmiş, meclis yani TBMM lağvedilmiştir. 2. ve 3. ihtilali 22 Şubat 1962’de ve 20 Mayıs 1963’te Kara Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir yapmıştır. İlkinde geri adım attığı için affedilmiş ikincisinde ise yakalanıp en yakın arkadaşı Binbaşı Fethi Gürcan ile idam edilmiştir. Cumhuriyetin dördüncü ihtilali 1971 muhtırasıdır. Muhtıra sonrasında Demirel istifa etmiş, CHP’li senatör Nihat Erim istifa ettirilip ona hükümet kurma görevi verilmiş o da bürokrat ve teknokratlardan oluşan bir hükümet kurmuştur. Olanlar hep asker gölgesi altında olduğu ve seçilmiş iktidar görevden uzaklaştırıldığı için buna da ihtilal denilmesi gereklidir. Cumhuriyetin beşinci ihtilali 1980 ihtilalidir. Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları birlikte yapmışlardır. Hükümet düşürülmüş, anayasa ve meclis lağvedilmiştir. İhtilal öncesi ülkede terör vardı. Ülke sağcılar ve solcular diye ikiye ayrılmıştı. Her gün sağcılardan şu kadar, solculardan bu kadar insan öldürülüyordu. Sabah sağcı öldüren silah, akşam solcu öldürüyordu. Adeta mahalleler, iller ayrılmıştı. Herkes askerlerin duruma el koymasını ister hale gelmişti. 11 Eylül’de durum bu iken 12 Eylül’de terör şıp diye kesildi. Şaşırmıştık! Daha sonra öğrendik ki, ülkemizdeki bu terörü çıkaran gizli servislermiş. Arkasındaki güç de ABD ve NATO imiş. ABD başkanına ihtilalin haberi verildiğinde bizim çocuklar başardı, demiştir. Bu söz bile ihtilal karmaşasını kimin çıkardığını, ihtilali kimin yaptırdığını anlatmıyor mu? Bu ihtilal de çok kanlı olmuştur. İhtilal lideri Kenan Evren -güya adil olduğunu belirtmek için- idamlıkları bir sağdan bir soldan astım, demiştir. Cumhuriyetin altıncı ihtilali 28 Şubat ihtilalidir. Post modern yapılmıştır. Kan akıtılmamıştır. İktidarda Refah-Yol vardı. Necmettin Erbakan da başbakandı. Çok faydalı işler yaptı. Bundan bazı etkin iş adamları rahatsız oldu. Etkin iş adamları askerleri kışkırttı. Askerler hükümete baskı kurmaya başladı. En son 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu'nda askerler hükümetin istifasını istedi. Hükümet de bir manevra ile Doğru Yol Partisi lideri Tansu Çiller’in başbakan olmasını istedi ve milletvekillerinden güvenoyu alacak kadar imza toplandı. Cumhurbaşkanı Demirel’e verildi. Erbakan istifa etti. Demirel hükümet kurma görevini Çiller’e değil, Mesut Yılmaz’a verdi. Böylece iş adamı, asker, Cumhurbaşkanı Demirel işbirliği ile kansız bir ihtilal yapılmış oldu. Bu ihtilalin dış desteği olduğu bilinmektedir. Çünkü bazı generallerin İsrail ile çok sıkı ilişkileri sonradan ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin yedinci ihtilali 15 Temmuz 2016’da FETÖ’cülerin yaptığı halkın direnmesi sonucu başarısız olan bir kalkışmadır. 40 yıldır hazırlık yapan FETÖ’yü halk sekiz saat içinde teslim almıştır. Bu kalkışmada 251 şehit, 2196 gazi verilmiştir. Kalkışma kanlı olmuştur.