Konya
°C
Yeni Meram

DEPREM GERÇEĞİMİZ

DEPREM GERÇEĞİMİZ- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
03.03.2023 01:02
03.03.2023 09:03
1
2115
ABONE OL

Ülkemizin az rirskli, yüksek riskli bölgeleri olsa da, genel olarak bir deprem ülkesiyiz. Deprem üzerinde yaşadığımız yer kabuğunun hareketi ile ilgilidir. Hiç beklenmeyen bir hadise değildir. Bugün bilimsel olarak birçok yönü ortaya konmuştur. Sadece ne zaman olacağı tam bilinememekte, bilimadamları tahminlerini bildirmektedirler. Olacağı zamanın bilineceği zamanın da geleceğine şüphe yok. Onun için depremin kaderle, kısmetle bir ilgisi yoktur. Deprem riski olan coğrafyalarda ve bölgelerde bulunan ülkelerden , depreme dayanıklı yapılar yaparak tedbirlerini alanlar, depremlerden zarar görmezler, görseler bile büyük ölçüde olmaz. Depreme dayanıklı yapılar yapmayı ihmal eden, gerekli tedbirleri almayan bizim gibi ülkeler felaketleri tekrar tekrar yaşarlar.
Maalesef 6 Şubat'ta peş peşe gelen yüksek ölçekli iki büyük depremi yaşadık. Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi kapsayan deprem çok yönlü büyük felaketlere sebep oldu. Binlerce bina yıkıldı, binlerce insanımız yıkılan binaların altında kaldı ve milyonlarca insanımız açıkta kaldı. Depremin gece saatlerinde olması, mevsimin kış olması felaketin boyutunu artırdı ve her türlü yardımı zorlaştırdı. Yaklaşık 15 milyon insanımızın yaşadığı bölgede, vatandaş - devlet işbirliği içerisinde, her türlü imkanlar seferber edilmişse de, depremin etkilediği il sayısının fazla olması; acil kurtarma işlemleri başta olmak üzere, gerekli ihtiyaçların erken zamanında karşılanması mümkün olamadı. Depremde yaşanan felaketin büyüklüğü, içleri burkan acılar her yönüyle sürekli tv kanallarında yer aldı.
Deprem sadece büyük acılara sebep olmamış, geride devasa boyutlarda enkaz yığınları da ortaya çıkarmıştır. İçerisinde çevre için zararlı yüzlerce maddeyi barındıran, yüzbinlerce ton enkaz nasıl nerelere taşınabilir? Enkaz yığınlarının iyi planlanmaması ile, rasgele bir yerlere yığılması halinde akarsuları, gölleri, yeraltı sularını vb. kirleteceği; sadece insan değil bütün canlıların hayatını tehlikeye atacağına, tarım alanlarını yok edeceğine ve neticede onlarca yıl sürecek büyük bir çevre felaketine sebep olacağına şüphe yoktur. Enkaz muhtevasında (malzemelerini-maddelerini) ayrıştırma metodlarını ve teknolojisinin kullanılması ihmal edilmemelidir. Bu şekilde bir çevre felaketinin önüne geçileceği gibi, birçok maddenin ekonomiye tekrar kazandırılması mümkün olacaktır. Enkazla, hurda kabilinden özel sektörden de ilgilenenler olacaktır elbette.
Yaşadığımız deprem felaketindeki ihmaller bugünün, dünün işi değildir elbette. 50’lerde başlayan köyden şehre göç gittikçe hızlanmış, şehirlerde çarpık yapılaşmalar ortaya çıkmış, birçok şehirde gece kondu mahalleleri oluşmuştur. Popilist politikalarla, bir şey olmaz, bir yolunu buluruz, aç gözlülük, rant, kayırmacılık gibi gayri ahlaki ve gayri medeni davranışlarla, sadece depremleri değil, sel felaketlerini de yaşaya yaşaya bugünlere geldik. 40 bin insanımızı kaybettiğimiz Erzincan depreminin üzerinden 83 yıl geçti. O zaman da binaların hileli yapılmasının felaketi büyüttüğü konuşulmuş. Şimdi de aynı şeyleri konuşuyoruz. Üstelik daha çok insanın yaşadığı, daha yüksek katlı binaları yapmışken. Yanlışlara hep beraber karşı çıkmadık, olanları sorgulamadık. Kimsenin kimseye bir şey deme hakkı yok. Belki de “toplum olarak hepimiz suçluyuz” demek daha gerçekçi olur. Elbette bazılarının sorumluluğu daha fazla. Bütün olanlara rağmen , yaşadığımız büyük deprem felaketinden sonra, devlet ve vatandaş olarak dikkatimizi yaraların sarılmasına verip, bütün gücümüzü ona harcamalıyız. Gün, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımızın olduğu gündür.
Waterloo Savaşında (1815) İngiltere’ye yenilen Fransa’da büyük matem havası vardır. Fransa depresyondadır. Bunun farkında olan bir Fransız düşünür, Fransızlara: “Ondan bahsetmeyilim, ama onu unutmayalım” tavsiyesinde bulunur. Biz de Kahramanmaraş deprem felaketini unutmadan, yaraları sarmaya devam ederken , depreme karşı tedbirlerli olmayı hiç ihmal etmeyelim.

HABER YORUMLARI
  1. Şevket Altınsari
    2023-03-04 17:43:41
    %100 katılıyorum inşaatlari bakkal, kasap inşaat mesleğini bilmeyen kişiler değil inşaat mühendisleri yaptırmalı. Mühendislerinde yeni mezun olanlari değil en az 2 yıl inşaat şantiyelerinde şantiye şefi yardımcısı olarak hizmetinden sonra şantiye şefligi yapabilmeli. Kesinlikle beton santralinden elde edilen betonlar kullanilmali (beton granometrik malzeme olmalı). Deprem bölgesinde yüksek katlı yapılmamalı. Deprem ülkelerindeki teknikler takip edilerek yapılmalı