DEVRİMİZ KAPANMADAN VAR MISINIZ?
DEVRİMİZ KAPANMADAN VAR MISINIZ?- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Eskiden mezarlıklar şehrin içinde olurmuş. Ki insan hayatı yaşarken bir gün öleceğini unutmadan muhasebesini yapsın diye. Şimdi olabildiğince hayatımızdan çıkarmaya çalışıyoruz. Zihnimizi dolduruyoruz düşünmek istemiyoruz oyalanıyoruz. Oysa kulaklarımızı tıkadığımızda sesler dünyada çınlamaya devam etmiyor mu?
İnsan yok saydığı gerçeklerle yüzleşmeye korkar çoğu zaman. Zihnine geldiğinde onu bertaraf etmek için farklı sesler ve görüntülerle, zihninde istemediği o kaçtığı düşüncenin oluşmasına zemin hazırlayan boşluğu doldurmaya çalışır. Kaçsak da gürültülerle görüntülerle zihnimizi doldurmaya çalışsak da elbet bir gün karşılaşacağımız bir gerçek var; ÖLÜM..
Şu ömrümüzü koca bir kum saati gibi düşünelim. Saat doğduğumuz andan itibaren ters dönmüş ve içindekileri tüketmekte. Bir gün tek bir kum tanesi dahi kalmayacak ve bizim zamanımız kapanmış olacak. Bir kez olsun kaçmadan korkmadan bir gün bu dünyaya veda edeceğimiz ve gerçek hayatımıza başlayacağımız gerçeğini cesurca hatırlamak için vesileler oluşturalım.
Beni ziyadesiyle etkileyen “zamana karşı” diye bir film izlemiştim. Kollarında dakikalar var ve hayattaki her şeyi her alışverişi bu dakikalarla ödüyorlar. Zamana karşı öyle bir savaşıyorlar ki, hayatta kalmak için saniyeler saliseler bile çok önemli. Aynı zamanda birbirlerine zaman transferi de yapabiliyorlar kollarındaki dakikalarla.. Bu kadar spoi yeterli.. Uygun olduğunuzda izlemenizi tavsiye ederim..
Yaşamın kıymetini anlamak için kabir ziyaretleri de çok kıymetli. Evet kabir ziyaretleri o an bedeni toprak altında olan belki annemiz belki babamız belki evladımız için bir vefa ziyareti.. onlarla halleşme özlem giderme ziyareti. Ama en çok da bir hatırlatma vesilesi, bir gün olup da bedenimizin toprakla örtüleceğini ve hesap vereceğimiz gerçeğini..
Eğer ki çok sevdiğimiz birisini kaybetmiş isek ve sık sık ziyaret için kabrine gidiyorsak şanslıyız demektir. Çünkü kabir ziyaretini sıklıkla yapan bir insan şımaramaz yok sayamaz istese de kötülük yapamaz. Önünde duran kocaman gerçekle sürekli yüz yüze gelen bir kişi, ne kadar bu gerçeğe gözlerini yumabilir ki. Yumsa dahi bilinçaltının gerçeğin her zerresini hissetmesine mani olamaz.
Hepimizin bir devri var şu dünyada. Bu bedenimizin bir son kullanma tarihi var. “Ölmeden önce ölünüz” hadis-i Şerifini kendimize düstur edinip, devrimiz kapanmadan ölümü yeniden hatırlamaya var mıyız?
-
Nuh Yüce2023-11-09 10:38:34Haklısınız