DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR!
DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Geçmiş dönemdeki Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan Süleyman Demirel'in bu lafını eminim duymayanınınız kalmamıştır.
Özellikle şu günlerde dillere daha çok düşen bu söz, son günlerdeki siyasi anlık gelişmelerle hayatımızdaki yerini tekrar almış oldu. Malumunuz 28 Mayıs’ta gerçekleşecek ikinci tur seçimlerine sayılı günler kala hem meclis seçimlerinde hem de cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir hezimet yaşayan Millet İttifakı ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri için aradaki açığı kapatmak adına şekilden şekle girmeye devam ediyor.
Dilerseniz konuya girmeden önce bu meşhur sözün ortaya çıktığı olaya kaynaklardan edindiğim bilgiler ışığında kısaca değinmek istiyorum. Çünkü bu sözün ortaya çıkış şekli bilindiği zaman günümüze uyarlanması hiçte zor olmayacak.
“Süleyman Demirel, 1960'tan sonra tarihe intikal eden Demokrat Parti'nin devamı niteliğindeki Adalet Partisi'nin başkanlığı ve daha sonra da başbakanlık ile Türk siyasetinde kendine sağlam bir yer edindi.
Dolayısıyla Demokrat Parti sonrasında Türkiye'de sağ seçmenin ilk adresi Adalet Partisi ve Süleyman Demirel olmuştu. 12 Mart 1971'de ordu ikinci defa, bu sefer bir muhtıra ile Türk siyasetine el atıyordu. Oysa meclis bu defa askerlerin emirlerini uygulamaya hiç de niyetli değildi. Askerler, görev süresi biten Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın yerine Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler'in seçilmesini istiyorlardı. Oysa meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iki partinin lideri, Demirel ve Ecevit buna izin vermediler. İşte Süleyman Demirel'in bugün dahi hafızalardan silinmeyen o meşhur sözü de tam bu zeminde ortaya çıktı. Faruk Gürler'in yerine Genelkurmay Başkanı olan, Semih Sancar ile Demirel'in gizlice görüştüğü söylentisi ortaya atılmıştı. Gazeteciler, Demirel'den "hayır" cevabını alınca Semih Sancar'a giderek ''Efendim siz her parti lideriyle görüşüp de Sayın Demirel ile görüşmediniz mi?'' diye sordular. Sancar ise buna karşılık ''Hayır canım, dün görüştük ya!'' diyerek ağzından sırrı kaçırdı. Bunun üzerine gazeteciler tekrar Süleyman Demirel'e gelip olayı anlattılar ve ''Efendim, daha dün görüşmedik demiştiniz.'' dediler. İşte Demirel bunun üzerine gazetecilere o meşhur sözü fısıldadı: ''Efendim dün dündür, bugün bugündür. ''
İşte bugünün gelişmesi de aynen böyle, yapılan gizli görüşmeler gizli pazarlıklar bugün yüzde 5’lik oy uğruna yalanlanıp aksine tam tersi bir söylem ortaya çıkıyor. İlk tur için terör örgütleri ile mutabakatları ayyuka çıkanların bugün ATA İttifakı'nın yüzde 5,17’lik milliyetçi seçmeninin oyu için dilini değiştirmesi kamuoyunda ister istemez bu meşhur sözü hatırlara getirmiş oldu. Bu dil değişikliğine dikkat çeken sadece bizim ülkemizde yer alan unsurlar değil, batı medyası da bu değişime dikkat çekerek o ilk turda sınırsız destek verdiği Millet İttifakı'nı eleştirmeye başlamış.
Özellikle Alman ve Fransız basınından gazeteler, Kılıçdaroğlu'nun milliyetçi oyları hedeflediğine dikkati çektiği haberlerinde Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun kendilerini yanıltıp yanıltmayacağı konusundaki endişelerini dile getiriyorlar.
Mesela Fransa basınından Le Figaro gazetesi "Kılıçdaroğlu, mülteciler ve terörizm konularındaki tonunu milliyetçi seçmenler için sertleştirdi" yorumunu yaparken "Alışılmadık derecede sert bir tonda" konuşan Kılıçdaroğlu'nun bu tutumunun, 14 Mayıs'taki ilk turda cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ı destekleyen (yüzde 5,17’lik seçmene) gönderilmiş bir mesaj niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Tabi tüm bunların yanında ilk tur öncesi terör gruplarından gelen destek mesajlarının hala devam ettiğini de bilmeyenimiz yoktur. Bu desteklerin kendilerine değil Cumhur İttifakı'na yaradığı açıklaması da ayrı bir trajikomik durum. Şöyle ki, son olarak PYD terör örgütünün elebaşı Salih Müslim’in “İntikamımızı alalım” şeklindeki 2. tur çağrısı desteğin kime olduğunun açık adresi olarak da görülüyor. Çünkü terörist başı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan intikam almak için sandığı fırsat olarak değerlendirdi.
Dolayısıyla Türk Milleti son kulvarda yapılan açıklamaların söylenen ifadelerin ve değişen hedeflerin hepsinin farkında. Bu nedenle 28 Mayıs’ta sandıkta bu ani değişimlerin karşılığını hiç şüphesiz sandıkta verecektir.
Kalın sağlıcakla…
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.