Konya
°C
Yeni Meram

FİNANS SEKTÖRÜNDE YAPAY (KÖPÜK, BALON) FİYAT ARTIŞ ÖRNEKLERİ-1

FİNANS SEKTÖRÜNDE YAPAY (KÖPÜK, BALON) FİYAT ARTIŞ ÖRNEKLERİ-1- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
13.10.2023 08:52
13.10.2023 08:54
0
1598
ABONE OL

Ekonomik balon veya balon ekonomisi (economic bubble-economic balloon), ister hisse senetleri gibi finansal bir emtia ister gayrimenkul gibi gerçek bir emtia olsun, bir emtianın değerinde büyük ve ani bir artış anlamına gelir. İnsanlar gelecekte büyük bir şey olacakmış gibi görünen bir şeyin hisselerini satın almak için acele ederek, piyasada çılgınca davranabilir. Ekonomik balonun özelliği, malın gerçek değerini yansıtmayıp daha ziyade değerinin gelecekte artacağına dair beklenti oluşturmasıdır. Balon patladığında ise, emtianın değerinde keskin bir düşüş meydana gelir ve buna ekonomik çöküş denir.
İnsanlar gelecekte fiyatının daha da artmasını bekledikleri bir hisse senedinin temel değerinden daha fazla ödemeye istekli olabilirler. Aynı argüman konut, altın ve tablolar gibi diğer varlıklar için de geçerlidir. İnsanlar kâr etmeyi sever buna karşılık rski sevmezler, ama ciddiye alırlar. Aslında finans teorisinin ilgi alanıdır. Söylentilerin piyasada yayılması sonucunda bu şeyin fiyatı yükselir, bu yüzden insanlar satın almak için acele eder, ancak zaman geçtikçe fiyatlar keskin bir şekilde yükselir, bazı yatırımcıların öfkelenmesine neden olur, sonra geri çekilmek için acele ederler, bu da güvende bir düşüşe neden olur ve fiyatlar kötüleşir, böylece balon patlar. Anlaşıldığı üzere, bu durum kitle psikolojinin yansımasıdır.Ekonomik bir balon durumunda, proje sahipleri ve şirketler, olaylardan olumsuz etkilememek ve piyasayı anlamak için uzmanlardan yardım almaları ve tamahkar tavırlardan kaçınmaları gerekir. Kazanç hırsı insanın tabiatında vardır, bunu dengeleyen inanç ve ahlaktır.
Ekonomik balon, halinde yatırımcılar emtiayı çok yüksek bir fiyattan satın aldıklarında, emtianın gerçek değerini görmezden gelirler ve kendilerini para kaybetme riskine sokarlar. Balon patladığında, bu durum yatırımcılar için büyük kayıplara neden olur ve genel olarak ekonominin çökmesine yol açabilir. Ekonomik balon aynı zamanda yatırımları ve ekonomik büyümeyi de etkiler. Yatırımcılar balonlara yatırım yaptıklarında, daha sürdürülebilir olan ve uzun vadede topluma ve ekonomiye fayda sağlayan diğer yatırımları göz ardı ederler. Balonlar ekonomik büyümeyi yavaşlatarak daha sürdürülebilir başka yatırımlar için kullanılabilecek mali kaynakları tüketebilir. Ekonomik balon tarihsel bir olgudur, çünkü oluşumu dünyanın ekonomik tarihi boyunca izlenebilir ve tarihteki ekonomik balonların en önemli örneklerinden biri 1997-2000 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen hisse senedi balonudur. Bu balon, hisse senetlerinin değerinde eşi benzeri görülmemiş bir artışa neden olmuştur ve bu artışın arkasındaki ana neden, yatırımcıların hisse senetlerine yatırım yapma yönündeki güçlü talebinin, hisse senetlerinin değerinin haksız bir şekilde şişirilmesine yol açan mani noktasına ulaşmasıdır. Ekonomik balon patladığında ise, finansal piyasalar hisse senetlerinin değerinde büyük bir çöküş yaşamış, bu da yatırımcılar ve genel olarak finansal piyasalar için büyük kayıplara yol açmıştır.
Toplumların siyasi, toplumsal ve kültürel yapılarına bağlı olarak finansal yatırım araçları da farklıdır. Mesela bazı toplumlarda sermaye piyasası gelişmişken, bazılarında taşınmaz veya kıymetli madenler (altın) piyasası daha fazla iş yapmaktadır. Buna göre balon fiyatların sektörel etkileri de farklı olmaktadır. Tarihten bazı örnekleri şöyle verebiliriz: On yedinci yüzyılda laleler Batı Avrupa bahçelerinde giderek daha popüler hale gelmiştir. Hollanda'da lale soğanlarının hem nadir hem de yaygın formları için bir pazar gelişmiş, 1634'ten 1637'ye kadar "lale balonu" adı verilen bir dönem yaşanmıştır. 1634 yılında nadir bulunan soğanların fiyatı artmaya başlayarak spekülatörlerin daha sonra daha da yüksek fiyatlar beklentisiyle lale soğanı satın almasıyla piyasa çılgınlığa dönüşmüştür. Örneğin, "Amiral Van de Eyck" adlı bir soğanın fiyatı 1634'te 1.500 şilinden 1637'de 7.500 şiline, yani o dönemde bir evin fiyatına eşit bir seviyeye yükselmiştir. Bir denizcinin yanlışlıkla lale soğanı yediğine, ancak "yemeğinin" maliyetini daha sonra fark ettiğine dair hikayeler vardır. 1637 yılının başlarında fiyatlar daha hızlı artmıştır. Bazı sıradan soğanların fiyatı bile Ocak ayında 20 kata kadar artarak patlamıştır. Ancak Şubat 1637'de fiyatlar çökerek birkaç yıl sonra, soğanlar balonun zirvesindeki değerlerinin yaklaşık %10'una satılabilmiştir.
Başka bir örnek yakın tarihte Rusya’da yaşanmıştır. 1994 yılında Sergei Mavrodi adında bir Rus "finansçı" MMM adında bir şirket kurmuş ve hissedarlarına yılda en az %3.000 getiri vaat ederek hisse satmaya başlamıştır! Şirket anında başarılı olmuş, MMM hisselerinin fiyatı Şubat ayında 1.600 rubleden (o zamanki değeri 1 dolar) Temmuz ayında 105.000 rubleye (o zamanki değeri 51 dolar) yükselmiştir. Ve şirketin iddiasına göre Temmuz ayına gelindiğinde hissedar sayısı 10 milyona yükselmişti. Ama, ilginçtir şirket herhangi bir üretim faaliyetinde bulunmuyordu ve Rusya'daki 140 ofisi dışında hiçbir varlığı yoktu. Hisseler özünde değersizdi. Şirketin ilk başarısı standart bir piramit şemasına dayanıyordu ve MMM yeni hisselerin satışından elde edilen fonları eski hisselerin vaat edilen getirilerini ödemek için kullanıyordu. Boris Yeltsin de dahil olmak üzere hükümet yetkilileri tarafından MMM'nin bir aldatmaca olduğu ve hisse fiyatlarındaki artışın bir balon olduğu yönünde defalarca yapılan uyarılara rağmen, vaat edilen getiriler, özellikle derin bir ekonomik durgunluğun ortasında, birçok Rus insanı için çok cazipti. Plan ancak yeni hissedarların sayısı -ve dolayısıyla mevcut hissedarlara dağıtılacak yeni fonlar- yeterince hızlı arttığı sürece işe yarayabilirdi. Temmuz 1994'ün sonunda şirket artık vaatlerini yerine getiremez hale geldi ve plan çöktü. Şirket kapandı. Mavrodi, hissedarlara ödeme yapılması için hükümete şantaj yapmaya çalıştı ve bunun yapılmamasının bir devrimi ya da iç savaşı tetikleyeceğini iddia etti. Hükümet bunu reddetti ve pek çok hissedar Mavrodi'den ziyade hükümete kızmaya başladı. Yılın ilerleyen zamanlarında Mavrodi, birikimlerini kaybeden hissedarların kendi kendini tayin etmiş bir savunucusu olarak Parlamento'ya adaylığını koydu. Ve kazandı! (Devamı gelecek)

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.