GAZZE’DEKİ İMAN
GAZZE’DEKİ İMAN- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
İslam tarihinde gıpta ettiğim imrendiğim imanlar vardır. Hz. Muhammed’e peygamberlikle tebliğ görevi verildiğinde Mekke müşrikleri: Ya Muhammet sana para, mal, makam, mevki verelim, Mekke’nin en güzel kızlarıyla evlendirelim, dediklerinde Hz. Muhammet: Bir elime ayı öbür elime güneşi verseniz, davamdan vazgeçmem, demişti. Sümeyye validemiz, imanından vazgeçmediği için develere ayakları bağlanmış zıt yönlere develer sürülmüş vücudu ikiye bölünerek ölmüştü. Hz. Bilal Müslüman olduğu için üzerine çok büyük taşlar koyularak cezalandırılırken bile Allah birdir manasına ehad ehad, diyordu. Hz. Ali, Peygamber efendimiz hicrete çıkmazdan önce müşriklerin Peygamberimizi öldürmeye geleceklerini bildiği halde Peygamberin kurtulması ve İslam’ın yayılması için onun yatağına yatıp ölmeyi beklemişti. Hz. Ebubekir’in Peygamber efendimiz hicrete çıkarken müşrikler peşinde olduğu ve öldürülmesi mümkün olduğu halde yol arkadaşlığını kabul etmesi imrendiğim imanlardandır.
Hayatımda bunlar kadar olmasa da iman ve teslimiyet içinde başka güçlü insanlara da rastladım. Fakat Gazze’deki insanların imanını ve teslimiyetini görünce kendimin imanını bile sorgulamaya başladım. Ya Rabbi, bu ahir zamanda bu nasıl güçlü bir iman! Adamın çocuğu ölmüş, poşete koymuş, gömmeye götürürken hamd olsun şehit oldu, diyor. Bir anne oğlu ölmüş, hamd olsun oğlum şehit oldu, diye şükür ediyor. Bir dede ölen kız torununu kucağına almış, cennet kuşu deyip, öpüp kokluyor. Beş on yaşlarındaki çocuklar eli yüzü kan içinde HasbünAllahü ve nimel vekil deyip, haline Allah’ı vekil kılıyor. Gazze’deki iman nasıl bir iman! Ya Rabbi, tüm Müslümanlara ne güzel ibret, ne güzel örnek, bu nasıl bir inanmışlıktır. Ayrıca onlardaki vatan sevgisi başka bir gıpta vesilesi… İnanın böyle.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.