GEZİ KALKIŞMASI VE DAVASI
GEZİ KALKIŞMASI VE DAVASI- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
Türkiye’de Mayıs 2013’te dolar 1.80 TL, enflasyon 4.55 idi. Tam da bu sırada şer odakları durmadı. İstanbul Taksim’de belediyenin 13 ağacı söküp bir başka yere dikmesi olayını bahane eden birtakım çevreciler, solcular, FETÖ, sonradan PKK, bir kısım siyasiler, bazı yazarlar ve sanatçılar, birkaç üniversitenin rektör ve dekanlarının yönlendirmesi ile öğrencilerin vs. katılması ile güya çevreyi korumak bahanesi ile olaylar yaptılar. Belediye otobüslerini, polis araçlarını, sivil arabaları yaktılar. Dükkanlar yağmalandı. Dolmabahçe Sarayı'nda bulunan başbakanlık çalışma ofisine yürüdüler. Polis zor engelledi. İnsanlar öldü. Olaylar başka illere de sıçradı. Benzer zararlar oralarda da oldu. Kalkışma yaklaşık bir ay sürdü. Devlet zararları ödedi. Hesaplamalara göre milyarlarca TL zarar verildi. Dolar ve faiz fırladı. Peki neden? Toplam 13 ağacın bir yerden sökülüp bir yere dikilmesini engellemek için bunca gösteri yapılır mıydı? Esas neden tabii ki ağaç falan değildi. Esas neden milletin oyları ile seçilmiş hükümeti devirmekti. Bunu açıkça sosyal medyada söylüyorlardı. Emir yüksek yerden okyanus ötesinden gelmişti. Devletlerde bu şekil gösteriler düzenleterek kargaşa çıkarıp o devletteki iktidarı deviren Yahudi asıllı iş adamı George Soros’un ülkemizdeki ajanları ile bu kalkışmayı düzenlettiği ve amacının da Erdoğan’ı devirmek olduğu söylenir. Ülkemizdeki baş adamının da Osman Kavala olduğu bilinir. Esasen bu kişi Soros’un finanse ettiği Açık Toplum Vakfının da başkanıdır. Gezi kalkışmasını bizzat finanse ve koordine ettiği de anlatılır. Bu durum konu ile ilgili yürütülen davada da tespit edilmiş olup Kavala’ya o zamanki mevcut hükümeti devirmeye teşebbüs etmek sureti ile kargaşa ve terörizm yapmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 17 diğer kişi de çeşitli cezalar aldı. Kalkışmaya öyle bir zamanda başlandı ki o zaman başbakan olan Erdoğan Fas Krallığı'nda gezide idi. Yerine Bülent Arınç vekalet ediyordu. Arınç kalkışmada sözcü olanları kabul etti, görüştü. Sizi anlıyorum, dedi. O zaman cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’dü. Gül de olaylara yumuşak bakıyordu. Nedenini Türk halkı sonradan anlamıştı. Onlar da Erdoğan’dan rahatsızlardı. Bu sözcülerin beyanlarına göre kalkışmanın amacının sadece Erdoğan olmadığı bunun yanında Türkiye’nin 3. Köprü, İstanbul Havaalanı, Kanal İstanbul, nükleer santraller gibi önemli projelerinin yapılmamasını da istemiyorlardı. Erdoğan Fas’tan döndü ve kalkışmayı bastırdı. Türk halkı da Erdoğan’ın yanında durdu. Ülkemiz büyük bir badireden kurtulmuş oldu. Osman Kavala’ya verilen cezaya içeriden ve dışarıdan çok sayıda itirazlar geldi. Maalesef, ülke aleyhine nerede olursa olsun çok taşın altından çıkan kurmuş olduğu güya sosyal dernek ve vakıflar eli ile ülke aleyhine çalışan bu şahsı ülkemizin ana muhalefet partisi başkanı Kılıçdaroğlu ve İP Başkanı Akşener korumak istedi. Sanki bu ülkede bağımsız ve tarafsız yargı yokmuş iması ile kamuoyuna açıklamalar yaptılar. Bu cezayı verdirenin Erdoğan olduğunu da söylediler. Dışarıdan gelen sesler de genelde ABD ve AB özellikle Almanya’dan oldu. Ancak Türk yargısı gerek yargılama esnasında gerekse cezalandırmada her zaman dimdik durdu.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.