Konya
°C
Yeni Meram

GIDAYA ERİŞİM

GIDAYA ERİŞİM- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
24.01.2022 01:43
24.01.2022 09:22
2
2018
ABONE OL

Artık dünyamızda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesinleşti. Korona da bir bakıma işin tuzu biberi oldu. Dünyamızdaki nüfus artışı, küresel ısınma, kaynakların verimli kullanılamaması, temel gıda ve tüketim maddelerinin fiyatlarındaki artışlar, su kaynaklarının gün gün azalması, kuraklık ve çok uzatabileceğimiz olumsuz veriler, etkenler… Ülkeler ekonomik olarak krize girdiklerinde en başta etkilenen, hizmet sektörü oluyor. Hemen hakkını verelim, pandemi döneminde restoran, kuaför, kafe, sinema, tiyatro, düğün ve hizmet sektörünün argümanları ekonomik açıdan çok problem yaşadılar ve hala da yaşamaktalar. Buna rağmen vergi, kira, personel gideri ve iş yeri masraflarını ödemekteler. Hala da yemek vakitlerinde lokantaların boş olduğunu görüyoruz. Tatil günlerinde dahi kafelerdeki boşluk, viranelik…
Söylentiler muhtemelen doğru değildir ancak koronanın dünya nüfusunun azaltılması yönünde atılmış bir adım, yapılmış bir eylem olduğunu düşünenler bile var. Böyle alçakça bir eylem yapılmış olsa bile 7 milyarı aşkın dünya nüfusundan 6 milyonun eksilmesi insanlık açısından acı verici ancak yapanlar için başarısızlıktır.
Ekonomik sıkıntı yaşanırken en az etkilenen sektör “gıda sektörü”. Öyle ya, insanların hayatta kalabilmeleri için yemeleri şart. Tükettiği gıda maddelerinin çeşidini ya da miktarını azaltacak ancak tüketecek, yaşamak istiyorsa bunu yapacak.
Bugünkü konu başlığımız gıda sektöründeki astronomik fiyat artışları. Sadece ülkemizde değil, dünyada da gıda maddelerine erişim zorlaştı. Fiyatlar astronomik arttı. Avrupa’da dahi yüzde 5’ler civarındaki enflasyon rakamları gıda sektörüne gelince çok daha fazla artmış durumda.
Dünyada -daha önce de bahsettik- petrol fiyatları varil başına yüzde 100’ler civarında, doğal gaz fiyatları yüzde 70’lerde elektrik fiyatları da döviz bazında yüzde 50 artmış durumda.
Burada vurgulamaya çalıştığımız girdi fiyatlarındaki bu artış, gıdanın hammaddesinden, yetiştirilmesinden tutun, işlenmesi, paketlenmesi ve tüketiciye sunumunu doğrudan etkileyecek ve etkilemekte. Dünya ülkelerinde ve bizde gıda fiyatlarındaki fiyat artışı enflasyonun belirlenmesinde etkili olan diğer materyallerin kat kat önüne geçmiş durumda.
Çiftçimizi ele aldığımızda elektrik, gübre, mazot ve akaryakıt, zirai ilaçlar, tohumlar ve tek tek sıralayamayacağımız diğer zirai girdiler hakikaten çiftçinin belini büküyor. Özellikle gübre ve elektrik fiyatlarındaki astronomik artışlar, üretimi dahi etkileyecek konuma geldi. Tarım yapılan toprağı öyle tembel alıştırdık ki, su ve gübre olmadan, ilaçlama yapmadan verim alamıyorsunuz. Yer altı suyunun daha tabana çekilmesi, hatta azalması bazı bölgelerde yok olması da işin cabası.
Uluslararası platformlarda da görüyoruz. Tarımsal gıda maddelerindeki artış alenen görünüyor. Önceki dönem buğday ve hububat fiyatları ile bugünlerdeki hububat fiyatları ortada. Gün geçmiyor ki, düşüş beklenen gıda maddelerinde artışlar yaşanmasın. Şimdilerde alımında zorlanılan et ve et ürünlerinde de durum aynı. Bir kasap dostumuzla görüşmelerimizde, et fiyatlarının 110-120 TL civarına çıkacağını sürekli vurgulamaktaydı. Üç ay önceden bugünlere geldiğimizde dostumuz, kg fiyatı 150 TL’ye çıkacak dese, inanasımız geliyor.
Kasap kardeşimize ne diyelim ki, 50 kilogramlık besi yemi 260-280 TL bandına dayanmış durumda. Yem üreticisinin mazereti de hazır: “Elektrik, doğal gaz, personel ve diğer girdi fiyatlarındaki artışlardan dolayı mecbur kalıyoruz.” Haklı mı dersiniz?
İşin sevindirici yanı da ülke olarak 2021 yılı içerisinde tarımsal ihracatımız yüzde 24,5 oranında artmış ve 570 milyon 39 bin 820 dolara ulaşmış, Türkiye'nin ihracatı da 29 milyar 737 milyon 575 bin dolar olmuş. Tarımdaki bu gıda ihracatı takdire şayan. Birçok gıda maddesinin üretiminde ilk 5’teyiz, ilk 10’dayız.

Ülkemizde son aylarda bereketli yağışlar görmekteyiz. 2021 yılına göre şimdiden yüzde 20’ler civarında fazla yağışımız var. Eğer bu yağışlar bahar aylarında da devam ederse, rekoltede olumlu artışlar beklenebilir. Devletin yapacağı tarıma, üretime, çiftçiye, insanımıza girdi fiyatları da dikkate alınarak sübvanse etmek.
Üretim şart, tüketim zorunlu.

HABER YORUMLARI
  1. İbrahim Karataş
    2022-01-24 10:29:13
    Çok doğru sözler gerçekten pandemi döneminde gıda sektörü durmadı ama fiyat artışları ve gider masrafları çok Sıkıntılı saygılar
  2. ALİ AYDIN
    2022-01-24 15:30:56
    Doğru söylüyon başkanım