Çaylar DEM’li olsun

Ülkede siyasi hareketlilik hiç durmuyor. Hele şu günlerde daha bir aktif kendileri. Her şey MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili söylemleri ile başladı. Sayın Bahçeli, “İcap ediyorsa tecridi kaldıralım.” dedi, “Gelsin Meclis çatısı altında konuşsun.” dedi. Önceleri bir an yadırgandı ancak DEM- İmralı heyeti ile sadece İYİ parti ve BBP görüşmeyi kabul etmedi. Görüşmelere baktığımızda da kapıda kabuller, kapıda uğurlamalar, hediyeleşmeler gırla gitmekte.
Aslolan ülke menfaati olduğunda her şey teferruattır. Baştan şunu söyleyelim, İYİ Parti görüşmeye sıcak bakmadığını, “İYİ Parti affedilmek istenen terör örgütünü ve sözde liderini, onları meşrulaştırmak isteyen sözcülerini, ortaklarını ve siyasi sorumluluğu olmayan heyetlerini hiçbir surette muhatap almayacaktır.” dedi ve işi bitirdi.
Diğer taraftan BBP de benzer gerekçelerle heyetle görüşmeyeceğini vurguladı. Tavırdır, parti kararıdır, saygı duymak gerekir.
DEM heyeti öncelikle İmralı’yı ziyaret etti. DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve belediyesine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk vardı. Öcalan’ın görüş ve düşünceleri alındı ve o doğrultuda hareket edildi, halen de ediliyor.
DEM- İmralı heyeti ziyaretlerinin ilkinde MHP’yi ziyaret etti. Taban tabana zıt konumda oldukları iddia edilen MHP ve DEM heyetleri bir araya geldiler. Az değil, görüşme 45 dakika sürdü. MHP heyeti kapıda karşıladı DEM- İmralı heyetini ve kapıda uğurladı. DEM heyeti de Sayın Bahçeli’ye tespih hediye etti. Toplum gerginlik istemiyor. Relaks bir ortam istiyor. Bu tür ortamı yumuşatan birliktelikleri de seviyor.
Heyet daha sonra muhtelif zamanlarda YRP, DEVA, SP, ve GP’yi ziyaret etti. Ziyaretlerde menfi bir durum gözlemlenmedi. Taraflar kısa açıklamalarında süreci desteklediklerini ve daha fazla gecikilmemesi gerektiğini vurguladılar.
Heyet daha sonra AK Parti ile 1 saat 25 dakika süren bir görüşme yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın şimdilik katılmadığı ve Genel Başkan Vekili Sayın Efkan Ala, Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Grup Başkanvekili Özlem Zengin katıldı. AK Parti heyeti, “Samimi, olumlu bir şekilde sohbet ettik. Düşüncelerimizi paylaştık. Daha sonraki günlerde gerekli açıklamalar yapılacaktır.” dediler.
DEM- İmralı heyeti daha sonra CHP heyeti ile 1,5 saat süren bir görüşme yaptı. “Ne tıkayan ne baltalayan oluruz ama hiçbir planın parçası olmayız.” diyen CHP Genel Başkanı, Meclis’te güçlü bir komisyon çalışmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Gerçi çözülmesi istenmeyen sorunlar alt komisyona havale edilir, derler.
Tabii ki şu aşamada Sayın Erdoğan ile bir görüşme beklenemez. Ancak ilerleyen günlerde ve aşamalarda bir asgari müşterekte buluşulursa görüşme yapılabilir. Burada Sayın Cumhurbaşkanı’nın Samsun İl Kongresi’ndeki söylemleri son derece önemlidir. “Emperyalistlerin bu milletin başına sardığı terör belasından ülkemizi en kısa sürede kurtaracağız.” Nokta.
Kuzey Irak yönetiminden Mesut Barzani’nin Türkiye ziyaretlerinden sonra terör örgütlerinin Kuzey Irak’taki manevra alanı daralmış oldu. Sözde müttefikimiz ABD ve AB’ye rağmen Suriye’de de yönetim değişikliğinden sonra PYD ve PKK’nın manevra alanı sıfıra inmiş durumda. Terör unsurlarının ABD’ye “Buraları terk etmeyin” yakarışlarının da faydası olmayacak.
Dolayısıyla Suriye ve Irak’ın kuzeyinde sıkışan terör unsurlarının da sonu gelmiş durumda. ABD’nin “PYD- PKK unsurlarının son kaleleri Kobani’ye dokunmayın” söylemleri de kabul görmeyecek gibi. Dolayısıyla terör unsurları ya silah bırakacak ya da silahları ile birlikte gömülecekler. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın “Suriye ile ilgili problem gördüğümüz anda müdahale ederiz.” söylemi de hakikaten önemlidir.
DEM heyetinin İmralı ile görüşmesinde hangi konular gündeme geldi bilmiyoruz. Ortada doğruluğu kanıtlanmamış söylemler var. Bunlardan bir tanesi Öcalan’ın ev hapsi talep ettiği ve evlenme istediği dillendirildi. Yine doğruysa kendi ile ilgili bir garantör ülke ve yasal güvence şartı” olduğu öğrenildi. Sorunu uluslararası boyuta taşıma eğilimi olabilir.
Şu anda hapiste olan PKK’lıların çıkarılacak bir af ile salıverilmesi istenebilir. Belki de kayyum atanarak görevden alınan belediye başkanlarının göreve iadesi istenebilir. Ahmet Türk’ün heyette olması manidar değil mi?
Umarız ki bu tür yoğun görüşmeler neticelenir. Umarız ki olası bir Öcalan’ın silahları bırakın çağrısı karşılık bulur. Umarız ki Türkiye’deki bu uygulama Kuzey Irak, Suriye ve İran’daki tetikçi terör unsurlarının da sonunu getirir.
Hay’r olsun inşallah.