HANCI SANDIĞIMIZ BU DÜNYADA YOLCU OLDUĞUMUZU HATIRLAMALIYIZ
HANCI SANDIĞIMIZ BU DÜNYADA YOLCU OLDUĞUMUZU HATIRLAMALIYIZ- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
“ Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!” Ankebut Suresi-64
Ayetini kendimize rehber edinsek, dinimizde dünyamızda kurtulacak. Öncelikle bu yaşadığımız gezegene baktığımız yer, yüklediğimiz anlam çok önemli. Ne tapınmak ne de tamamen reddetmek.. İslam ifrat ve tefritten kaçınmamızı öğütler.. Denge de olmamızı tavsiye eder.. Dünyaya nasıl bir anlam yüklüyoruz, gelin birlikte yorumlayalım..
Herkes bir işle meşgul. Herkes oyuncaktan ibaret olan dünya hayatında bir şeylerle zamanını dolduruyor. Kimisi marangozluk yapıyor, kimisi erken kalkıp simit satıyor, kimse öğretmenlik yapıyor, kimisi fabrikada işçi, kimisi parlamentoda, kimisi de başkan..
Bütün mesele düdük çaldığında, tabiri caizse maç bittiğinde, perdeler kapandığında bu tiyatro sahnesinde bize verilen rolü ne kadar güzel oynadığımız.. Allah bize anne babalık rolü veriyor, eş olma rolü veriyor, komşu olma rolü veriyor. Aynı zamanda işimizle ilgili rollerimiz var. Acaba rollerimizin ne kadar hakkını verebiliyoruz?
Görevlerimiz ne olursa olsun hep kendi hayat sahnemizin başrol oyuncusuyuz. Kendi iç dünyamızda bizden başka biz yok. Başka hayatları izlerken kendi sahnemizde kendi seyircilerimizin karşısında rolümüzü oynamayı unutuyor muyuz? Aslında doğal olarak kodlarımıza işlenmiş rollerimizi oynamamakta ısrar edip, dünya hayatını gözümüzle büyütüyor muyuz?
Kıymetli dostlar, bizden istenen aslında sadece bir şey var: KUL OLMAK.. Biz bazen farkında olmadan dünyaya o kadar farklı gereksiz anlamlar yükleriz ki.. Dahası dünyaya öyle bir bağla bağlanırız ki, ölüm hiç yakıştırmayız kendimize ve sevdiklerimize.. Hele ki günümüzde toplumun genel amacı hayatta ve ayakta kalabilmek ekonomik krize karşı.. Tabii ki çalışacağız iaşemizi kazanacağız. Bununla birlikte bu gezegende geçici olduğumuzu unutmayacağız..
Sevgili peygamberimiz; müminin ağacın altında oturup dinlenen bir yolcu gibi olduğunu buyurur. Dünya böyle bir şey, gelip geçici olduğunu söyleriz hep. Ne kadar içselleştirebildiğimizde imanımızla alakalı.. bir anlık gölgesine sığındığımız nefes almaya çalıştığımız yer. Buraya çok bağlanmamamız lazım. Gölgelik hoşumuza gidebilir ağaç hoşumuza gidebilir yiyip içtiklerimiz manzarası hoşumuza gidebilir ama en nihayetinde gelip geçici yerdir burası.
Buranın bir araç olduğunu her gün kendimize hatırlatmamız gerek. Dünya hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Öyle bir koşuşturmacanın içerisinde insan kendisini kaybediyor. Arada bir durup tefekkür edip; nereden geldik, nereye gidiyoruz, nasıl bir hayatı yaşıyoruz? diye kendi muhasebemizi yaptığımızda amel defteri güzel kullardan oluruz inşallah. Rabb’im bize doğru yolu göstersin. Bu yoldan da ayırmasın bizi inşallah. Hak yolunda hakikati bulabilmeyi ve ona sıkı sıkı sarılabilmeyi nasip etsin.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.