HASETTEN KURTULMANIN YOLLARI

Karga bülbülü fena kıskanırmış. Ne zaman bülbül şakımaya başlasa bed sesiyle onu bastırmak için bağırmaya başlarmış. Bülbül arada kızsa da en iyi bildiği işi yapmaya devam eder, daha büyük aşkla şakıyıp dururmuş.
Karga bakmış ki bu yolla bülbülü susturamayacak kurnazlık düşünmüş. Her zamanki gibi seher vakti şakımaya başlayan bülbülün yanına sokulmuş.
“Bülbül kardeş boşuna ötüp durma” demiş.
“Neden?” diye sormuş bülbül.
Karga kıskançlığının zehrini dostça sunmuş. “Bak” demiş, “Sen her seher vakti gül için şakıyor onun için göz yaşı döküyorsun. Ama gülyağını eller sürünüyor Gül sana yar olmuyor”.
Bülbül şöyle bir duraksamış, karganın sözleriyle içindeki vesvese örtüşmüş. Doğru diye düşünmüş “Peki sence ne yapmalıyım?”.
Karga en doğrucu sesiyle cevap vermiş, “Gülü bırak dostum insanlar için ötmeye başla. O zaman gül de senin olur, gülü koklayan da gül yağını sürünende”
Karganın öğüdünü tutan bülbül insanların arasına karışmaya karar vermiş. O gün bu gündür insan oğlu seherde bülbül ile değil, kuşlukta karga sesiyle uyanırlarmış...
İşte Kur'an kıssaları da öyle hikâye olsun diye anlatılmamıştır dostlarım.
Her birinde kalbin gözüyle okunması gereken hikmetler barındırmaktadır.
Şimdiye kadar ki okumalarım ve hayat tecrübem bana şunu söyler:
Her insanda var olan az veya çok kıskançlık duygusunu terbiye edemeyen insan hiçbir konuda kendini terbiye edemez.
İnsan kıskançlığını nasıl kontrol eder birazcık değinelim.
Savruluşlarımız, kötülüklerimiz, dedikodularımız aslında hep bu hasede dönüşmüş gizli kıskançlık nedeniyledir.
“Ben senin neyini kıskanacağım?” cümlesi bile kıskançlık içeren bir cümledir.
Tıpkı iblisin, secde etmemesinin altında yatan, onun ne özelliği varmış da ben ona hürmet göstereceğim düşüncesi gibi.
Emin olun İblis’e, Ademi mi kıskandın şimdi sen, bu yüzden mi onu küçümsedin diye sorulsaydı;
“Aman onun neyini kıskanacağım ben?” derdi.
Yani dostlarım hani bazen insan nasıl arınır? diye soruyorsunuz ya,
İşe, bu kıskançlık duygusunu kontrol etmekle başlamalısınız. Çocuklarınıza vereceğiniz ilk dini eğitim de bu duygunun kontrol eğitimi olmalı.
Yoksa akıbet, Allah muhafaza, onca ilmin, itaatin sonunda iblis gibi olur.
Kıskançlıkla baş edebilmek için kendinize güvenin, kendinize olan güveninizi arttırın, bu konuda eğitimler alabilir, kendinizi geliştirebilirsiniz.
Kıskançlığı yenmek zordur ve zaman alır. Kendinize zaman tanıyın.
Her zaman sizden daha başarılı insanlar olacaktır. Bu nedenle kendinizi eksik görmeyin. Eksikliklerden ziyade, pozitif yönde sahip olduğunuz farklılıklara odaklanmaya çabalayın. Hobiler edinin.
Bakımlı olmaya özen gösterin. Kendinizi iyi hissetmeniz öz güveninizin artmasını sağlayacaktır.
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Hasetten sakının! Çünkü ateşin odunu yediği gibi haset de iyi amelleri yer bitirir.”
Unutmayalım, bir zamanlar muteber olan iblisin kıskançlık nedeniyle esfele safilin olduğunu.
Vesselam.