HEP ENGELLEDİLER
HEP ENGELLEDİLER- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
Osmanlı geriden gelse de sanayiyi takip ediyordu. 17 savaş ve keşif uçağı o günün şartlarında savunma araç gereçleri vardı. Her ne kadar boğazın hasta adamı dense de dünyada süper güçler arasında sayılıyordu. Cumhuriyet kurulduktan sonra sanayi, ticaret yurt dışından getirilen ve İslam isimleri verilen dönmelerin ve ecnebilerin eline geçti. Devlet imkanlarını hep bunlar kullandı. Faiz, döviz ve borsa kıskacında Anadolu halkı sanayiden uzak tutuldu. Zaten ekonomik olarak bunların diğerleri ile mücadele etme imkanı da yoktu. Bu hal İnönü zamanında daha da zirveye çıkmıştı. M. Kemal devrinde Recai Hürkuş’un 1924, Nuri Demirağ’ın 1926 yılında kurduğu uçak fabrikaları; Şakir Zümre’nin 1925, Nuri Killigil’in 1932’de kurduğu silah fabrikaları 1930’lu yılların sonları 1940’lı ve 1950’li yıllarda çeşitli bahanelerle kapatıldı. Demirağ iflas ettirildi. Nuri Killigil fabrikası ile havaya uçuruldu. Parça parça olan vücudu et parçaları olarak toplandı. Oysa üretilen uçaklar, silahlar, mühimmatlar ihraç bile edilmiştir. Hatta Avrupa’ya bile ihraç edilmişti. Şakir Zümre isimli kişinin çeşitli silah ve sanayi malı üreten fabrikası da zor kullanılarak soba fabrikasına dönüştürüldü. Devlet imkanını kullanan dönmelerde hep montaj sanayi tesisleri kuruyor, ABD ve Avrupa’dan parçalarını getirip, ülkemizde montaj yapıp tekel oluşturup halka satıyorlardı. Ağır sanayi ve silah sanayi tesisi kurmuyorlardı.
1960 ihtilalinden sonra Necmettin Erbakan öncülüğünde birtakım idealist mühendis Devrim isimli otomobili ürettiler. İhtilal konseyi başkanı Cemal Gürsel’e takdim edeceklerdi. Ancak Türk sanayini hep engelleyen o gizli el yine devrede idi. Otomobile yeterli benzin konmamış araç stop etti. Bu olay bahane edilerek proje durduruldu. Milli ve yerli politikalar izlemek isteyen liderler de hep engellendi.
Savunma sanayine yatırım yapamadılar. Erbakan’ın ağır sanayi hamleleri yarım kaldı ve sulandırıldı. Nihayet 15 Temmuz 2016’da FETÖ kalkışmasına kadar Erdoğan’da alt yapı yatırımlarını yapsa da ciddi savunma sanayi hamleleri yapamadı. Ancak kalkışma bastırılınca ve terör örgütleri ile ciddi ve sonuç alıcı mücadeleden sonra, Ak Parti savunma sanayine önem verdi. Savunma sanayi oranı yüzde 22’den yüzde 83’e çıkarıldı. 1981’de askerdim. Elimizdeki G3 basit piyade tüfeklerini bizim yaptığımızı sanıyordum. Bizim olmadığını ithal olduğunu öğrenince çok üzülmüştüm. Bir basit piyade tüfeğini bile yapamamışız, yaptırmamışlar. 2016’dan sonra sadece savunma sanayinde gelişme olmamış, sanayinin her sahasında ilerleme sağlanmıştır. Tabii Kaan muharip uçağımız ile de savunma sanayimiz taçlandı. 1924’te başlayan havacılık yürüyüşümüz devam ediyor. Türk mühendisler sadece havada değil, kara ve deniz savunmamızda ürettiği füzeler ve diğer silahlarla dünyayı hayran bırakıyor. Daha nice güzelliklere İnşaAllah…
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.