Konya
°C
Yeni Meram

HERKESİN VE HER ŞEYİN PERÇEMİ ALLAH'IN ELİNDEDİR

HERKESİN VE HER ŞEYİN PERÇEMİ ALLAH'IN ELİNDEDİR- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.04.2023 01:28
25.04.2023 16:30
0
1837
ABONE OL

Biz insanlar şahit olduğumuz, gördüğümüz, yaşadığımız aynı olayı aynı sahneyi farklı algılar farklı değerlendiririz. Bunun baş sebebi yaratılışımızdaki farklılıklardır. Bundan başka içine doğduğumuz aile, yetiştiğimiz çevre cemiyet, inandığımız kutsallar... Hepsi farklı hepsi değişik. Bunlarda görüş ayrılığımızın nedenleri arasındadır. Bu gerçeklerden daha büyük bir gerçek var ki esas odur bu farklılıkların ana müsebbibi: Sadece insanların, sadece hayvanların, sadece canlıların, sadece ölülerin, sadece kudretli padişahların, kralların, sultanların değil; yaratılmış her şeyin ana etkeni Allah'tır. Her varlığın perçemi Allah’ın elindedir. Firavunların, Nemrutların, deccalların perçemi de, velilerin, Salihlerin, peygamberlerin perçemi de Allah’ın elindedir. Müslümanın, gavurun, münafığın perçemi de Allah'ın elindedir. Gücüne sınır olmayan, bir zamanlar dünyaya hükmetmiş Roma’nın, Osmanlı’nın, Abbasî’nin, Çin’in, günümüzde kendini layüsel sayan ve tüm dünyayı kanla, kıtalle, ölümle yönetmeye çalışan ABD’nin, Rusya’nın, Çin’in, İngiliz’in ve onların liderlerinin perçemleri de Allah’ın elindedir. Güzelin, çirkinin, erkeğin, dişinin, fakirin, zenginin, zamanın, mekanın, bu günün, yarının, meleklerin şeytanların, dünyanın, ahiretin, herkesin ve her şeyin perçemi de Allah’ın elindedir.
FARKLILIĞIN SEBEPLERİ
İnsanlar, tarihi olayları (savaşlar, devletlerin yıkılışları, kuruluşları, göçler, zaferler mağlubiyetler, fetihler…) günlük meseleleri ( kişisel ilişkiler, siyasi, ekonomik, sportif olaylar) değerlendirirken değişik ölçütler kullanırlar. “Tarihi ve günlük hadiselerin oluşumunda özne nedir, olaylara yön veren ana aktör kimdir veya nedir?” Suallerinin cevabına herkes, yetiştiği kültürel ortamın, sahip olduğu düşünce yapısının ve kabul ettiği inancın... Aklında, zihninde, ruhunda, vicdanında bıraktığı izlere göre cevap verir. Bu sebeple İnsanlar, aynı hadiseyi, aynı olayı değişik yorumlarlar, farklı değerlendirirler. Çünkü, bulundukları konum farklı, hadiselere bakarken kullandıkları gözlüğün camının rengi farklı ve numarası değişik. Dünyada gelişen siyasi ve sosyal olaylara farklı yorumlar katan, onları değişik yorumlayan görüş ve düşüncelerden bazıları şunlardır:
Maddeciler (Marksistler): Tarihi ve önemli güncel hadiselerin ana faktörünü maddeye bağlayan bu görüşteki insanlar, Karl Marks'ın düşüncelerini değişmez, en doğru, tek bilimsel görüş olarak değerlendirirler. Marks onlar için adeta bir peygamber, Das Kapital değişmez en doğru görüşleri barındıran kitap, Marksizm de bir din mesabesindedir onlar için.
Kahramancılar(liderciler): Bu görüşte olan insanlar, “TARİHİ hadislerin oluşumunda, fetihlerde ve savaşlarda en önemli faktör kahramanlardır.” derler.
Irkçılar(milletçiler) : Bu görüşte olanlara göre Allah, milletleri eşit değil, farklı farklı yaratmıştır. Bazı milletler tarihe hükmetmek için yaratılmıştır .
Coğrafyacılar: Bu görüşte olan düşüncüye göre insanların, dolayısı ile milletlerin huyunu, karakterini (dolayısı ile kültürünü) içinde doğdukları coğrafya belirler. Coğrafya (hava, su, güneş, toprak, tabiat…) kişilerin ve milletlerin karakterlerini görüşlerini oluşturan ana faktördür.
Tarihi ve diğer olayları değerlendirme babında bunlar ve buna benzeyen birçok görüş vardır. Bu bakış açılarının elbette kıymeti çoktur. Hepsinde hakikat kırıntıları vardır. Lakin Biz müminlere göre tarihe yön veren ana faktör bunlardan hiç biri değildir. Bunlar zahiri faktörler, görünür sebeplerdir. Biz Müslümanlar, Dünyada ve ahirette, dün bugün ve sonsuza kadar olan yarınlarda meydana gelecek olan, basit - karmaşık, büyük- küçük tüm hadiselerin Allah tarafından yönlendirildiğine, yaratıldığına, meydana getirildiğine inanırız. Zerreden kürreye, küçükten büyüğe, kolaydan zora, ezelden ebede kadar meydana gelmiş ve gelecek olan tüm olaylar, savaşlar, barışlar, zaferler, mağlubiyetler küçük büyük önemli önemsiz tekmil hadiseler … Hepsi Allah’ın yaratması ve iradesi ile olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu inançta olan Müminler, bu sebepten dolayı (kendileri üzerine düşen vazifeyi yaptıktan sonra) meydana gelecek tüm olayların sonuçlarını gönül rahatlığı ile kabullenirler. Onlar için zaferle mağlubiyetin, ölümle yaşamanın pek farkı yoktur. Değil mi ki tüm hadiseler Allah’ın yaratması ile olmuştur, değil mi ki halikulzülcelal böyle isteyip böyle yaratmış “Alarresivelayn” deyip kabullenirler. Onlar bilirler ve inanırlar ki her şeyin sahibi ve faili Allah’tır. ABD’ymiş, Rusya’ymış, İran’mış, Avrupa’ymış, Çin’miş, Fatih’miş, Yavuz’muş, Napolyon’muş Büyük İskender’miş; Komünist, faşist, kapitalistmiş……Hiç biri ana fail değildir. Müslüman, ancak Allah’a bağlanır ve ondan medet umar. Çünkü ezelde O’(cc)nundur ebed de, bu günde O’(cc)nundur yarında. Gücüne, kudretine, ilmine sınır olmayan sadece Allah’tır. Müslümanlar, hadiselere, tarihi olaylara, kişisel ilişkilerin neticelerine bu gözle bu anlayışla bakarlar. Çünkü Allah, Hud Suresi 56 da buyurur: “Şüphesiz ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. (Yeryüzünde) hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, O (Allah) onun perçeminden (alnından) tutmuş (da tasarrufu altına almış) olmasın! Muhakkak ki Rabbim, dosdoğru bir yol üzeredir…”

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.