Şoförlük, yüzmek, konuşmak gibi yetenekleri belli bir eğitimlerden geçerek başarırız. Dünya hayatı da bu anlamda ahiret hayatının eğitim pistidir.
Kaderin Sahibi bizi çeşitli engellerle, sorunlarla, zorluklarla eğitir. Yorulma, üzülme, sıkılma, stres, adaletsizlik, ilgisizlik, kimsesizlik, fakirlik, yetimlik gibi akla gelebilecek her türlü sorunun üzerinden basarak geçmeniz gerekir.
Sonundaki cennete kavuşmanın yolu dünyada "vefa, şükür, hayat sevgisi, dürüstlük, saygı, sorumluluk, kulluk" gibi insani değerleri kazanmaktır. Bu değerleri zorluk ve imtihandan geçerek öğreniriz.
İlahî imtihan ilahî eğitimdir. İçimizdeki niyetler imtihanlarla açığa çıkar. İmtihanlardan peygamberler dâhil hiç kimse muaf değildir. Tarihe baktığımızda Musa A.S. İsa Aleyhisselamı öldürmek istediler. Eyüp A.S. yıllarca hastalıkla uğraştı. Yusuf A.S. zindanda kaldı. Diyeceğim o ki; hepsi sabredip, davalarının ardında durdular. Böylece ilahi eğitimin tedrisatından geçip peygamberliklerini tescillediler.
Tarihe iz bırakmak, yattığımız yumuşacık yataklarla olmuyor. ‘Harekette bereket vardır’ diyoruz ve harekete geçiyoruz.
Yeterince eğitildiğinizi düşünüyor musunuz? Aslında Anadolu insanı çilekeştir. Sadık ve vefalıdır. Günümüzün insanı yediğinden midir, içtiğinden midir bilinmez ama; tahammül, sabır, sadakat konusunda eşiğimiz çok düşük..
Yeryüzündeki her insanın tekamülü için imtihanı farklıdır. Kimseyi kendinizle kıyaslamayın.
Örneğin birisi ummadığı bir anda nedensiz bir kazayla felç olabilir. Diğeri engelli doğmuş olabilir. Öteki bir depremde bütün mal varlığını yitirebilir. Hocam derdi ki: “Aman Allah’ın işine karışmayın, içine karışın.” Hikmetinden sual olunmaz. Tabi ki o insanlara yardım edeceğiz. Fakat sistemi sorgulamak haddi aşmaktır.
Her zorluk bir eğitici bir melek sayılır. Bin nasihat bir musibet kadar etkili eğitmez. Acil servisleri, sevgi evlerini, huzur evlerini, mezarlıkları ziyaret etmek hayatımıza yön verirken etkili olacaktır.
Allah kimseye taşıyamayacağı bir imtihan vermesin..
Hayatta zaferlerden, eğlencelerden, alkıştan, takdirden hepimiz hoşlanırız. Bizi eğiten ve geliştiren zorluklardan hoşlanmak herkesin kârı değildir. Yüce Yaradan'ın bizi nasıl uyardığına dikkat edin. "Hoşlanmadığınız bir şey, sizin iyiliğinize olabilir veya hoşlandığınız şey, sizin kötülüğünüze olabilir. Bunu bilmezsiniz; ama Allah bilir.” 2/216.
Bazen bir şeyi kaybetmek daha büyük başka bir şeyi kazanmanın kapısını açar. Ben zorlukla kurup marka haline getirdiğim işimi kaybedince çok üzülmüştüm. Dünyanın sonu gibi hissetmiştim. Sonra Hak beni farklı kulvarlara sürükledi. Pandemi de gelince sektör iş yapamıyor, ciddî sıkıntılar çekiyor şimdi. Allah’ın her işi hikmetidir, güzeldir. Şimdi TV’de yaptığım canlı yayın ve yazılarımla daha çok kitleye ulaşıyorum çok şükür..
Her ihtiyacını karşıladığınız sizinle iyi geçinir. Fakat 0 gerçekte iyi midir, yoksa o melek yüzlünün arkasında bir şeytan mı gizlidir? Kaderin Sahibi bunu kişiden kişiye farklı biçimlerde test eder: Hakarete düşürür, parası gider, makamını kaybeder, hastalığa düşürür, ihanete uğratır, kimsesiz bırakır. İmtihanlar insanın içinde gizlediği gerçeği bir turnusol kâğıdı gibi ortaya çıkarır.
Her imtihandan bir cevap aranır: Bakalım varlık içinde şükreden bu kul, yokluk içinde sabredecek mi? Övülürken kulluk yapan, ezilince kulluğu terk eder mi? Bakalım samimi mi, kimin rızası için yaşıyor? Çıkarcı mı, adil mi, şefkatli mi, sorumlu mu, vefalı mı? Bakalım cennete layık bir elmas mı, yoksa içinde bir kömür mü gizliyor?
Yüce Yaradan içimizde gizlediğimizi bilir ve imtihanlar üzerinden bize bizi gösterir. Biz de, ilişkilerimiz üzerinden kendimize bakarak aslında ne olduğumuzu anlarız.
Şefkat tokatları gelmeden, kendimizi bilen bulan kullardan oluruz duasıyla.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ