Konya
°C
Yeni Meram

İSLÂM ÜLKELERİNDEN GÖÇLER

İSLÂM ÜLKELERİNDEN GÖÇLER-Abdurrahman KUTLU-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
05.07.2023 00:01
04.07.2023 14:55
0
911
ABONE OL


Çeşitli islam ülkelerinden göçler dikkat çekici boyutlarda sürüyor. En fazla göç veren ülkelerden Suriye, Irak, Brundi, Orta Orta Afrika Cumhuriyetleri, Afganistan, Eritre, Somali, Güney Sudan, Libya, Fas, Myanmar öne çıkıyor. İslam ülkelerinden yola çıkan göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atarak gitmek istedikleri ülkelerin Türkiye haricindekilerin hepsinin hıristiyan ülkeler olması düşündürücüdür. Güvenilir olmayan yollarla sınırları geçmeye çalışan mültecilerin binlercesi denizlerde hayatlarını kaybettiler . Geçebilenlerin de her türlü sıkıntıyı yaşadıklarına şüphe yok.
Avrupa Birliği Ülkeleri (AB) 8 Haziran’da dört yıldır üzerinde çalıştıkları göçmen meselesinde kendi aralarında anlaşmaya vardı. Buna göre, her ülkenin her yıl 30 bin düzensiz göçmene kadar kabul etmesi karara bağlandı. Göçmen kabul etmek istemeyen ülkelerin kişi başına 20 bin euro ödeme şartı getirildi . Alınacak bu ücretlerin Avrupa Birliği’ne gelecek göçmenlerin engellenmesindeki harcamalarda kullanılacağı belirtildi. Bu kararla Batı kapılarını göçmenlere kapatmaya hazırlanıyor. AB ,İtalya’nın israrı ile Tunus’dan gelen göçmenleri geri gönderme konusunda, Türkiye ile AB arasında olan “Geri Kabul Anlaşması” benzeri bir anlaşmayı Tunus’la yapmak istediyse de, Tunus ikna edilemedi. Bu çalışmada ekonomik sıkıntı içinde olan Tunus’a 900 milyon euro teklif edildiği basında yer aldı. AB’nin göçmenlerle ilgili son kararı Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir.
Yüz yıllardır bilimden, teknolojiden uzak kalmaları başta olmak üzere, İslam ülkelerinden göçler konusunda çok şeyler söylenebilir. Ancak son göçler sömürgeci,emperyal güçlerin eseridir. Amerika son 50 yılda islam ülkelerinin birçoğuna büyük zararlar vermiştir. Zarar verdiği bu ülkelerin zenginliklerini ele geçirirken, milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuş, insanları yerlerinden yurtlarından etmiş ve göçlere sebep olmuştur. Çeşitli bahanelerle önce Afganistan’ı ve daha sonra Irak’ı işgal eden Amerika, bu ülkelerde unutulmaz acılara sebep oldu ve büyük tahribatlar yaptı. Afganistan’da Taliban güçlerine yenilmiş, Afganistan’ı Taliban’a bırakarak çekilmiştir. Savaşta kullandığı Afgan güçlerinin bir kısmını kendisi götürmüş, kalanını da Türkiye’ye yönlendirmiştir.
Daha ortada hiçbir şey yok iken merhum Erbakan “Bir gün Amerika Suriye’yi işgal ederse, bilin ki hedef Türkiye’dir“ uyarısında bulunarak, ileri bir vizyon ortaya koymuştu.
Amerika, Kuzey Afrika ülkeleri ve Türkiye’nin de içinde olduğu Ortadoğu ülkelerine yönelik sınırların değişeceğini yıllar önce ilan etmiş ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile ortaya çıktıktan sonra, adına “Arap Baharı “ dediği askeri müdahaleleri ile Mısır, Libya, Tunus ve Suriye’yi karıştıp, bu ülkelerde istikrarsızlık yarattı. Amerika Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’da kurmak istediği terör devletine saha açmak için, Kuzey Suriye halkını Türkiye’ye sürmüştür. Bu dönemde 5-6 milyonu sadece Suriye’den olmak üzere; Irak , Afrika ülkeleri, Afganistan ve Pakistan’dan 10-12 milyon sığınmacı Türkiye’ye gelmiştir. Türkiye’nin 12 yıldır önemli harcamalar yaptığı sığınmacı ve düzensiz göçmenler sadece ekonomik sıkıntılar yaratmamış, sosyal ve kültürel meseleler de çıkarmışlardır. Hiçbir ülke, nüfusunun %10’ unu geçen eğitimsiz göçmen/sığınmacı nüfusu kabul etmez. Bugün Suriye’ye komşu olan şehirlerimiz başta olmak üzere, demografik yapımız( nüfus yapımız) etkilenmiştir. Gelenlerin nüfus artış hızlarının bize göre yüksek olması sebebi ile, çok geçmeden demografik yapımız daha da etkilenecektir.
Amerika BOP’ni her ülkenin karakterine ve yapısına göre uygulamaktadır. Türkiye için “Türkleri Anadolu’da azınlığa düşürme” hedeflenmiştir. Bunu da sığınmacıları kullanarak yapmaya çalışmaktadır. Proje, Türk Milletinin “darda olana yardımcı olur “ duyguları istismar edilerek sürdürülmektedir. Göç yollarına dikkat edilince; Orta Afrika ülkelerinden gelenlerin, Kızıldeniz’i geçip Arap Yarımadasına güneyde ulaştıktan sonra hiç sapma olmadan, Suudi Arabistan’ı baştan başa geçip önemli bir kısmının Suriye’ye, ordan da bize ulaşmaları dikkat çekicidir. Demek ki Suudi Arabistan sınırlarında göçmenlere karşı Avrupa ülkelerinden daha iyi tedbirler alınmış! Afganistan’dan gelenler de İran’ı baştan başa geçip Türkiye’ye ulaşmaktadır.
Bugün islam ülkelerinden olan göçler öncelikle islam dünyasının meselesidir. Bu sebeple islam dünyası birlik içinde hareket edip göç konusunu kendi içinde değerlendirilip, çözüm arayışında olmalı ve uluslararası teşkilatları göreve çağırmalıdır. Petrol zengini Arap ülkeleri bu konuda daha çok sorumluluk almalıdır. Ensar-muhacir anlayışı o topraklarda filizlenmiştir. Bugün sığınmacı, düzensiz göçmen gibi çeşitli adlar altında milyonlarca yabancının olduğu ülkemizde, geri dönenler veya başka ülkere gidenler olsa bile, geride kalabalık bir nüfusun kalacağı göz önüne alınarak, bunların meseleleri ile ilgilenecek, ülkemize uyum çalışmalarını planlayıp, yürütecek bir “ Göç Bakanlığı”nın kurulmasının yararlı olacağı düşünülebilir. İslam ülkelerinden göçler bitmeyecektir. Türkiye kendisine yönelen yeni göç dalgalarına karşı tedbirli olmalıdır. Bundan sonraki dönemde Türkiye’nin göçmen meselesinde çok yönlü yeni politikalar geliştirerek, bu alanda aktif olacağına şüphe yok. Çünkü göçmen/sığınmacı konusunda en çok fedakarlık yapan ve mağdur olan kendisi.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.