Konya
°C
Yeni Meram

İstanbul Sözleşmesi ve sonuçları

İstanbul Sözleşmesi ve sonuçları- Av. Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
27.02.2020 01:07
26.02.2020 17:10
0
3596
ABONE OL
Değerli okurlarım. Merhaba, hoş bulduk.Uzun süre Yerel Basında yazdıktan sonra öncelikle ulusal basında Akit Gazetesinde yazmam nedeni ile Konya Basınında yazamıyordum. Sağlığım bozuldu. Avukatlıkla birlikte Gazete ve dergilere yazı göndermem zor oldu, gönderemedim. Şu anda avukatlığı bıraktım gibi bir şey. Dolayısı ile yeniden yerel basında yazmaya karar verdim. Yeni Meram Gazetesi’nde yazmaya bu gün başlıyorum. Her Perşembe inşallah yazacağım. Yeni Meram, Konya basının en eski gazetelerinden biri. Gazete yönetiminin bana bu imkanı vermesinden dolayı çok mutlu olduğumu ifade ederim. Teşekkürler ederim. İnşallah yazılarımla siz okurlarıma faydalı olurum. Haydi bismillah… Basın Yayımda “İstanbul Sözleşmesi” ile ilgili serzenişleri okuyor, duyuyorsunuzdur. Sosyal Medyada bende ilgili paylaşımlar yapıyorum. Gerçektende bu sözleşme, Türk İslam kültürüne, aile yapısında fevkalade ters, yok edici özelliklere ve içeriğe sahip bir metindir. Siyasal görüşü ne olursa olsun, Müslüman birinin bu sözleşmeyi kabul edebilmesi normal şartlarda mümkün olmaz diye düşünüyorum. Bu sözleşme 2011 yılında, CHP Millet Vekili Gülsüm Bilgehan ve HDP Millet vekili, eş genel başkan Pervin Buldan tarafından verilen bir teklifle mecliste kabul edildiği bilinir. O an için beklide teklif edenler ve milletvekilleri, kadın derneklerinin de baskısı ile bu durumun vahametini kavramamış, halk tabiri ile gaza gelmiş olabilirler. Ama şimdi her şey ortaya çıktı. Türk aile yapısını yok etmeye yönelik bir sözleşme olduğu, bizim yapımıza uymadığı belli. İçeriğinden birkaç maddeyi, özet olarak sunayım da, vahamet anlaşılsın. İstiyorum. Sözleşmenin 3/b maddesi ile homoseksüellik yasal zemine oturuyor.,. 4. Madde homoseksüellerin birlikte aile olması durumu serbestisini içeriyor. Yani iki homoseksüel erkek, biz aileyiz, evleneceğiz diyebilecekler. 4/3 maddesi ile cinsel yönelim, yani kadın erkek, erkek kadın olma serbestisi yasallaşıyor. 4/4 maddesi ile kadınlar lehine getirilen hiçbir düzenleme, ayrımcılık sayılmayacak,7. madde devletin alacağı tedbirler tüm sivil toplum kuruluşlarını da kapsayacak, yani devlet sapkınlıkla ilgili lehe düzenleme yaparsa bu sivil toplum kuruluşlarında, fertleri de bağlayacak. 9. madde, devlet sivil toplum kuruluşlarının bu konulu çalışmalarına destek ve güç verecek, Yani bir homoseksüellerin derneğine güç verecek maddi yardımda bulunacak. 12/1 madde aile içinde eşlerin birbirlerine karşı sorumluluklarını kaldırıyor, 13. Maddeye göre, devlet, gayrı ahlaki davranışta olanlara karşı toplumsal tepkileri önleyecek tedbirler alacak, yani toplum homoseksüeller ve benzeri sapkınlıklara karşı tepki verirse, devlet bu tepkileri önleyecek,14. Maddeye göre, devlet homoseksüelliğin eğitimini okullarda verecek.16. maddede, toplumsal tepki, şiddete dönüşürse, devlet bunu önleyici tedbirleri alacak. 36. maddede eşlerle rızaları dışında cinsel ilişki kurulamayacak, 48. Maddede, bu sözleşme konuları ile ilgili bir şikayette, devlet mağdurla şüpheliyi yüzleştiremeyecek, yani gerçeğin ortaya çıkması engellenecek, özellikle de kadının beyanı esas olacak, arabulucu uzlaşma kurumları çalışmayacak vs… Bu maddelerin ne kadar çarpıcı olduklarını görüyorsunuz. İşin garibi, bu sözleşmeye sahip çıkan, kadın dernekleri ve, basın yayım var. Bu derneklere ne demeli…%98 i Müslüman olan ülkemizde bazıları bu sözleşmeyi savunuyorlar.. O halde kim bu millet ve din düşmanları…? Hangi dış güçten cesaret alıp besleniyorlar En son, sayın Cumhurbaşkanımız, bu sözleşmenin kaldırılmasını, en azından gözden geçirilmesini parti yönetiminden istedi. Konu meclise gelecek. Dileğimiz, kalkmasıdır. Milleti ayakta tutan toplum, toplumu ayakta tutan aile, aileyi ayakta tutan ise İslami aile yapısıdır. İslam ahlakıdır. 18 YY’dan beri Batının ve içerideki uzantıları, Türk aile yapısını bozmak, sonuçta yok etmek için, çabaları görülmeli buna göre tedbirleri alınmalıdır. Bu sözleşme ve uygulamaları bu konuda somut örnektir. Bu, cephedeki savaştan da önemlidir. Çünkü savaşı yapacak olan insandır. İnsanın değerlerimize uygun şekilde yetiştirilmesi gereklidir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.