Kartal’a selam, şivliliğe devam…

Selçuklu payitahtı güzel şehrimizde çocuk olmak gerçekten büyük bir ayrıcalık…
Sanayisi, tarımı, turizmi, sporu ve birbirinden farklı gelenek görenekleri ile model olan şehrimizde, kadim kültürümüzün yapı taşları güçlenerek gelişmeye devam ediyor.
Her zaman ifade ettiğim tezlerimden biri “Bu şehrin dünyaya model olacak o kadar çok değeri var ki, bunları bizler ayağa kaldırıp bir marka haline getiremiyoruz” oluyordu.
Ancak bu tezimi bu yıl Selçuklu Belediyesi çürütmüş oldu, çok şükür...
Malumunuz şehrimizde asırlardır 3 ayların gelişinin kutlandığı şivlilik, Selçuklu Belediyesinin muhteşem organizasyonu ile bu yıl bambaşka bir boyut kazandı. Selçuklu Belediyesi tarafından, bu harika kadim kültürü tüm Türkiye'ye tanıtmak için düzenlenen ‘Şivlilik Çocuk Festivali' rekor katılımla gerçekleştirildi.
Düşüncesi, tanıtımı, içeriği ve sunumları ile tüm Türkiye’nin dikkatini çeken bu festival, devam ettirilmesi halinde gelecek yıllarda tüm dünya çocuklarını şehrimize toplayacak gibi görünüyor.
İlki bu yıl gerçekleştirilen bu harika festival, ülkemizin birçok şehrinden çocukların ilgisini çekmeyi başardı.
Hem sadece ülkemizdeki değil, dünyanın birçok ülkesinde yaşayan vatandaşlarımızın da merakını uyandırmış oldu. En başta ‘şivlilik’ ismi ve ardından gelen çocuk festivali, bağ kurmak adına bir merak oluşturdu. Birçok ülkedeki arkadaşlarım bu festival hakkında bilgi alarak ilk kez duyduklarının altını çizdiler. Bir de Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı çocuk festivali olan bu programın 5 gün sürmesi de ayrı bir güzellik oluşturuyor. Milli ve manevi duyguların anlatabilecek en güzel şekliyle sunulduğu programda, konusunda başarılı ve yetenekli isimlerin katılımı da ayrıca harika olmuş.
Asırlık geleneğimiz olan şivliliğin, fener alayı, çocuk müzikalleri, konferanslar, yarışmalar, ikramlar, gösteriler, animasyonlar ve gün boyu etkinlikler ile donatılarak yaşatılması bir de çocuk hafızlarla Kur’an-ı Kerim Tilaveti Kandil Özel Programının yapılması tek kelime ile muhteşem oldu.
Mübarek üç ayların başlangıcının çocuk dilindeki ismi şivlilik, globalleşen dünyamızda özünü yitirmeyen geleneklerimizden birisi. Bu nedenle devamı geleceğimiz adına önem arz ediyor. Ben, bu festivalde emeği geçen başta Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı’ya ve ekibine teşekkür ediyorum. Artık bu festivalin marka patentinin kendilerinde olan bu organizasyonun her yıl geliştirilerek devamını beklemek, tüm çocuklar adına dileğimdir...
Tabi bu gelenek için Selçuklu Belediyesi kadar Büyükşehir Belediyemiz, Karatay ve Meram Belediyelerimizin de yüreğe dokunan etkinlikleri oldu. Mahallelerde kapı kapı dolaşan çocukların yanı sıra evinden dışarı çıkamayan ve hastanelerde tedavi gördüğü için bu sevinci yaşayamayan çocuklarımızın unutulmaması da ayrı bir duygu oluşturdu. Tüm başkanlarımızı ve ekiplerini kutluyor, teşekkür ediyorum.
***
Şimdi gelelim şehrimizin asırlık sevdası Konyaspor’umuza…
Çok mütevazi ve ayakları yere basarak, ne yaptığını bilerek başlanan sezonda bugün şampiyonluk hesapları konuşulmaya başlandı. Bunda elbette yönetim, teknik kadro ve futbolcuların büyük emeği var. Hepsini ayrı ayrı, yürekten kutluyorum.
Geçtiğimiz hafta sonu iç sahada Giresunspor karşısında alınan galibiyetle, lider Trabzon ile aradaki farkı açmadan takibini sürdürmüş olması iyiden iyiye birilerini rahatsız etmeye başladı.
Önceleri çok şans ve umudun verilmediği yeşil beyazlı temsilcimizin emin adımlarla ilerlemesi, lobileri rahatsız etmenin ötesinde uykularının kaçırılmasına sebep oluyor. Giresun maçındaki hakem Cüneyt Çakır’ın kararları, bu kaçan uykuların bir göstergesi olmaya yetti zaten.
Şimdi önümüzde çok önemli haftalar var. Öncelikle bu hafta sonu lider Trabzon’u yenmek en büyük isteğimiz. Bunu başaracak güç ve inancımızın olduğunu da çok iyi biliyorum. Çünkü Konyaspor’umuz saha içinde sinir-stres yönetimini çok iyi yapan bir takım. Asıl endişe edecek olan ev sahibi Trabzonspor olacaktır. Her ne kadar liderliğin verdiği bir hava ile devam ediyor olsalar da, ben Trabzon’dan puan veya puanlar alacağımıza inanıyorum.
Çünkü Konyaspor’da her alanda bir prensip ve hakkaniyet mevcut. Bakın birçok takım takır takır transfer yaparken yeşil beyazlılarda adımlar sağlam atılmaya devam ediyor. Aslında Teknik Direktör İlhan Palut’un açıklamasında Konyaspor’un başarısının sırrı anlatılıyor. Ne diyor Palut: "Konyaspor'un ahengini bozacak bir transfere de ne ben ne de yönetim izin vermeyiz. Bizi buraya getiren ana iskeletimiz sapasağlam duruyor. Bir dokunuş daha olabilir. Gelecek oyuncunun kaliteyi yukarı çekebilecek ve dengeleri bozmayacak olması temel prensibimiz."
İşte bu açıklama takım içindeki özgüven ve fedakârlık duygusunu hedefe ulaşıncaya kadar taşıyacak en önemli motivasyon kaynağıdır. Ve emin olun bu kaynak Trabzonspor başta olmak üzere birçok takımda mevcut değil.
Buna inanın ve Trabzonspor dahil diğer maçlarımızı bu düşünce ile takip edin...
Kalın sağlıcakla…