Kıbrıs ve E. Tümg. Al. Fikret Atun’un “Asker Gözüyle Strateji ve Güvenlik” kitabı (3)
Kıbrıs ve E. Tümg. Al. Fikret Atun’un “Asker Gözüyle Strateji ve Güvenlik” kitabı(3)-Adem ESEN-Yeni Meram Gazetesi
Atun’un önemli gördüğü bir tehdit hususu da Kıbrıs'ta Türk varlığına yönelik düşük şiddette çatışma tehdididir. Bu kapsamda Türk halkının sinsi, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerle istikrarını ve sosyal yapısını bozmak, milli bilincini ve milli birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmak faaliyetleri yer almaktadır. Bazı sivil örgütleri Türkiye’ye karşı kışkırtmak KKTC'nin benimsediği politikaları zayıflatmak, gençlerin milli meseleler ve milli kimliğinden koparılmasını sağlamak gibi faaliyetler yer almaktadır. Bütün tecrübelere rağmen bazılarının hala bu tehdit ve tehlikenin farkında olmadığını da ifade ediyor.
Merkezi Lefkoşa’da olan Avrupa-Akdeniz Çalışmaları Derneği 2020 Mart Ayında, KKTC’nin değerler araştırması çerçevesinde sosyo-ekonomik yapıları inceleyen ve vatandaşların görüşlerini değerlendiren bir alan çalışması yapmıştır. Bu kapsamda nitel araştırma olarak da KKTC Kanaat Önderleri Araştırması yayınlanmıştır. Burada değerler kapsamında dürüstlük ve ahlaklı olmanın önemli olduğu % 98, dinin önemli veya çok önemli görülmesi % 72.8 (ancak din adamlarına güven daha düşük çıkıyor % 15.3); Türk olmak % 73.2, Kıbrıs adası etrafındaki denizlerde hakları olduğu % 84.9; aileye duyulan güven % 97.6; askere duyulan güven % 82.2; Türkiye’ye duyulan güven % 79,2 (güvenmeyenlerin oranı % 8.6; başka bir soruda güven % 83); yargıya güven % 46,2; AB’ye güven % 17,3 (hiç güvenmeyenler % 57,3); KKTC meclisine güven % 13,2 (güvenmeyenlerin oranı % 62,0); belediyelerden memnuniyet % 43,3 (memnun olmayanlar % 32,5); Kıbrıs sorununun çözümünde adada iki devleti tercih edenler % 62,1 (federasyon tarafları % 15,6; Birleşik Kıbrıs Cumhuriyetinden yana olanlar % 10,3) gözüküyor. Birkaç sonucu verdiğimiz bu araştırma, başta resmi kurumlar olmak üzere sivil toplum örgütleri ile ciddi bir stratejinin gerekliliği ve bunun için zeminin uygun olduğu kanaatindeyiz.
Adada da fiilen iki devlet vardır Birisi KKTC, diğeri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’dir. Birleşmiş Milletler veya başka yerlerde farklı değerlendirilse de durum böyledir.
Toplumlar arası müzakereler konusunda da temas eden Atun, onların asıl amacının uyuşmazlığı çözmek değil Adada Enosis’i ilan edecek şartları ve ortamı oluşuncaya kadar zaman kazanmak olduğunu belirtir. Bu süreçte siyasi, ekonomik, sosyal, askeri ve hukuki alanlarda güçlenerek şartlar el verdiğinde yakaladıkları ilk fırsatta batılı büyük devletlerin desteğiyle Kıbrıs'ta Enosis’i ilan etmektir. Kıbrıs'ta devam eden uyuşmazlıkları çözmek için KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu kurulmuştur. Ancak bu komisyonun bir kararında Kıbrıs'ta olağanüstü şartların geçerli olduğunu dikkate almadan ve analiz etmeden bir konuda karar vermesini eleştirmektedir. Burada Taşınmaz Mal Komisyonunu Kıbrıs'taki vakfiyelere uymaları gerektiğini hatırlamak gerekir. Zira Kıbrıs Anayasası’nda da ve diğer hükümlerde ahkam-ı evkafa uyulur denilmektedir.
Atun, ulusal güvenlik ve siyaset belgesinin hazırlanması gereği üzerinde durur. Kıbrıs'ın yüz ölçümü 9.210 kilometre kare olup KKTC 3.411 kilometrekare yani %35,04 Güney Kıbrıs Rum yönetimi 5.509 kilometrekareye yani %59.56 olup İngiliz üsleri 256,1 kilometrekare yani %2.76 Adada Türk ve Rum bölgelerine ayıran ara bölge 244,04 kilometrekare olup %2, 64. 2002 Annan belgesinde Türkler hem arazi olarak hem de ekonomik çıkar olarak ciddi olarak mahrum edilmeye çalışılmıştır. Kuzey Kıbrıs'a Anadolu'dan götürülen Toroslardan götürülen su projesi gerçekten eşsiz bir proje olup Adadaki susuzluğa bir çözüm bulunmakta aynı zamanda tarımsal ve sanayii ürünlerini de artırmaktadır. Türkiye Avrupa Birliği politikasında Atun şu kanaatini yazar: “Türkiye, AB’ye tam üye olmadan, KKTC’nin AB’ye tam üye olması Kıbrıs Türk halkının felaketi olacaktır”. KKTC’nin Türkiye ile ilişkilerinin güçlendirilmesi, onun egemenliğine bir halel getirmeyip, bilakis destek olacaktır.
Türk milleti ve Kıbrıs Türk halkı ulusal dava olarak kabul ettiği Kıbrıs uyuşmazlığında Suskun ve duyarsız tepkisiz olursa devletine ve halkına yazık olacaktır ifadesini kullanır. General Atun, Fuatpaşa vasiyetnamesinden alıntı yaparak şöyle der: “Yunanistan'ı unutmamalıyız. Gerçi kendi başına kalınca önemsiz bir ülkedir ama kuvvetli bir düşman elinde fesat aleti haline gelir.” Yine Atatürk'ün bir sözünü hatırlatır: “Hakkını elinden kaptıranlara ve varlığını aşağılatılanlara hak ve onur verebilecek hiçbir iyi yürekli düşman yoktur.” Kıbrıs ile ilgili olarak şu cümleyi kullanmaktadır: “Kıbrıs'ı ihmal eden bir ülkenin küresel ve bölgesel politikalarda etkin olabilmesi mümkün değildir.” Kıbrıs, Türkiye’nin milli güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Bir asker olarak da stratejinin önemini Alman generali Clausewitz’in Harbe Dair kitabından alıntı yapar: Politikada yapılan bir hatayı strateji, stratejide yapılan bir hatayı taktik düzeltemez.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.