“İNSANLIK TARİHİNDE HALKLARA ATILAN EN BÜYÜK KAZIK KÂĞIT PARADIR.”

 Asırlardır bizi ( İslam Dünyasını Afrika’yı, Asya’yı ) yenen, dünyaya hâkim olan, milletleri sömüren; parayı, bilimi, iletişimi ve gücü elinde tutan; biteviye katliamlar yapıp, ülkeleri harap eden, coğrafyaları kaosa sürükleyen; “Batı + Siyonist ittifakını” anlayıp tedbir almazsak bu zulüm devam edecek gibi. Düşününki bizler 200 yıldan fazladır hep mağlup oluyoruz. Dünyada şu anda kurulu (siyasi, ekonomik, iletişim, ahlaki…) sistem devam ettikçe bu zulüm, bu zillet devam edecek gibi. Nasrettin Hoca’nın “bende bu fakirlik, bu adamda bu para, sende bu ense oldukça bu şaplak devam eder” fıkrasında olduğu gibi, biz de (Asya Afrika milletleri) bu haller/enseler, onlar da bu paralar, ( karşılıksız basılan ve dünyada kapışılan kağıt dolarlar..) oldukça, bizler de birbirimizi yemeye devam ettikçe bu şaplaklar, bu işgaller, bu sömürüler devam edecektir. O nedenle ya bu (kâğıt paraya dayanan hakkı güçte bulan) bozuk ve zulüm sistemini yıkıp yerine hakça bir düzen kuracağız, ya da bu şaplakları yemeye devam edeceğiz. Yapılacak iş belli, 300 yıla yakındır dünyaya hâkim olan Batı’yı her yönü ile tanıyıp ona göre tedbir almak.

BİLGİ EN BÜYÜK GÜÇTÜR

Önce slogan gibi, atasözüne benzer birkaç cümle yazayım:

a-Modernlik = Kapitalizm + ulus + birey

b- Modernlik üç kağıda dayanır: Kağıt para + Gazete + Roman

c- Kapitalizm, " Kanaat ekonomisi" değil

ç- Ulus "millet" değil

d- Birey "insan" değil…

e- Millet maziyi hatırlayandır.

f- Ulus “maziyi unutandır”

‘Beşer, Âdem, İnsan’ tariflerine bir bakalım bu kelimelerin.

1--Beşer, hayvan tarafımız

2--Âdem, erdem ve ahlak yüklenince olunur.

3- İnsan, yüklendiği erdemleri, değerleri yaşayan.

MABETTEN MARKETE

A- Birey olmak, “Yaşamak için Tanrıya ve topluma ihtiyaç duymamak demektir.”

B- Halide Edip Sinekli Bakkal Romanında halkı " Mabetten Markete " götürür.

C- Kapitalist, malı değil, müşteriyi üretir.

D- Küresel toplumun Cahiliye Mekke’sinden farkı yoktur( Kabe market benzetmesi)

E- Google( alfabet) 3 trilyon dolar, Facebook bir buçuk trilyon dolar, Apple 3 trilyon dolar, Amazon iki buçuk trilyon dolar… Bu şirketler, devasa fabrikaları olan, koca koca arazileri bulunan, dünyanın her tarafına satış yapan asırlık (ilaç araba... üreten) şirketlerin çok çok üzerinde bir değere sahipler. Niçin? Fabrikaları yok, makinaları yok, arazileri yok. Bir yanda Yüzyıllık şirketler bir yanda da 15-20 yıllık şirketler.

Günümüzde yaşadığımız Gazze katliamı dâhil, dün yaşadığımız Irak Afganistan, Suriye, Libya, Arakan zulümleri; 40 yıldır çözemediğimiz(bitiremediğimiz) başta pkk olmak üzere terör örgütlerinin katliamları, yıkımları… Yakın tarihte yaşadığımız büyük yenilgiler (I.Dünya savaşının önemli cepheleri,) Balkan Bozgunu, 93 harbi, kaybettiğimiz ülkeler, çekildiğimiz topraklarda katliama uğrayan (çoğu Türk olmak) üzere ümmetin fertleri… İslam ve Türk Dünyası asırlardır yeniliyor, toprak, insan ve para kaybediyor. Bu gidiş ne kadar sürecek?

Bir zamanlar olduğu gibi bu yalan dünyanın efendiliği ne zaman bize geçecek? Ne zaman hüsran gemisinden inip zafer gemisine bineceğiz? Millet olarak, halk olarak, fert olarak bu sorulara yeterli, doyurucu, kâmil anlamda kifayetli cevaplar verip çalışmaya başladığımız gün.

ROMAN İKTİSAT İLİŞKİSİ

Yazının girişindeki alıntılar değerli ilim adamı Prof. Mustafa Özel Hoca’ya ait. Son günlerde onun birçok videosunu seyrettim. Onlardan çok yararlandım. İktisatla tarihi, Ekonomi ile edebiyatı, Batı ile doğuyu(İslam’ı) dünle bugünü, akıl ile inancı, ticaretle ahlakı bir arada düşünüp insanlığın dertlerine çare arayan görüşleri çok özgün, pek kıymetli. Hele de İktisada romanların (roman yazarlarının) gözü ile bakıp tahliller yapması çok farklı ve özgün. O’nun okuyup, tahlil edip sonuçlar ürettiği romanların bir kısmını ben de okumuştum. Lakin ben o romanlarda hocanın gördüklerini görmemişim. Buna iki misal vereyim;

1- Halide Edip’in Sinekli Bakkalından “Mabetten markete” neticesini

2- Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah romanının başkahramanı Ahmet Cemil’in temsil ettiği karakterin neye tekabül ettiği neticesini.

Hocanın görüşlerinin tamamını anladığımı söyleyemem. Fakat anladığım kadarı bana biraz karamsarlık verdi. Çünkü Hala dünyaya hakim olup halkları, devletleri hükümleri altında tutan devletlere, milletlere, şirketlere karşı bizim tarafın ( yani Asya, Afrika, Müslüman, Türk, Arap, Acem, Kürt, Peşdun, Uzakdoğulu, Ortadoğulu…) geliştirdiği, yaptığı, öne geçtiği hiçbir alan yok. Aksine girişte değerlerini verdiğimiz bir nevi sanal olan firmaların değerlerine, teknolojideki gelişmelere bakınca ara gittikçe açılıyor gibi. Hocanın (dinlediğim) birkaç videosunun linkini veriyorum. Umarım sizler bunlardan daha iyi, daha güzel, daha farklı şeyler anlayıp daha faydalı neticeler çıkarırsınız:

1- https://www.youtube.com/watch?v=Wnn3OGReJ2Y&t=420s

2- https://www.youtube.com/watch?v=DBDIn7BGcqw&t=591s

3- https://www.youtube.com/watch?v=PFnN-bru_Lg&t=9s