3. İTTİFAK OLACAK MI?

2023 yaklaştıkça siyasi irade devreye daha bir sık girmeye başladı. Erken seçim söylemleri bir kenara itildi. Şu anda zamanında yapılacak seçimlerdeki muhtemel adaylar, yapılabilecek ya da yeni oluşabilecek ittifaklar konuşulur oldu. Farklı siyasi partiler tarafından şu anki ismi ile Millet İttifakı’nda aday söylemleri gündemde. CHP kanadını ele aldığımızda, Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem kendi cumhurbaşkanı adaylarının doğal olarak Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu belirtti. “Millet İttifakı’nın masasında altı siyasi lider bir araya gelerek bir karar verecektir. Elbette her seçimde aktörler tartışılır.”
Diğer taraftan Sayın Kılıçdaroğlu, aday tarifini yaparken de kendisini anlatmış, böyle bir görev verilirse şeref duyacağını daha önce vurgulamıştı zaten. Ayrıca belli çevrelerin yönlendirmeleri çerçevesinde CHP’li İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının aday olabileceği iddiaları söz konusu. Sayın İmamoğlu’nun büyükelçi ve yabancı misyon şefleriyle görüşmelerinin hızlandığı malumunuzdur.
Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ da Sayın Yavaş’ın adaylığını ortaya attı. Sayın Yavaş “Belediye başkanı, görevini yapar.” derken aday olmadığını mı açıkladı, ya da Sayın İmamoğlu'na gönderme mi yaptı, bilemeyiz. Millet İttifakı’nın hesabı muhtemelen Sayın Erdoğan’a karşı en fazla oy ya da destek alabilecek adayı belirlemek.
Parti içerisinde ya da ülke genelinde bir hesap yapılıyordur. Sayın İmamoğlu aday olursa; Doğu, Güneydoğu oyları, Yavaş aday olursa da, milliyetçi oylar alınabilir mi?
İYİ Parti’nin tavrı hakikaten önemli. Belki de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmayan Sayın Akşener, İmamoğlu ve Yavaş arasında bir ikilem yaşıyor. Sayın Akşener önceleri İmamoğlu’na övgüler düzerken birilerinin tesirinde kalmış mıdır? Daha sonra da milliyetçi duygularının kabarması sonucunda Sayın Yavaş’a yeşil ışık mı yakmaktadır?
Hakikaten ittifaklarda ve adaylarda işi en zor olan parti İYİ Parti’dir. Bir taraftan parti tabanının karşı olduğu HDP ile ittifak kurmanın huzursuzluğu yaşanmaktadır. Gerçi son uygulamalarla birlikte, parti içerisindeki iki milliyetçi ismin biri kızağa çekilip aktif görev verilmezken diğeri de parti üst yönetiminden tamamen çıkarılmıştır. Kaldı ki bu isim, HDP’ye karşı en milliyetçi ifadeleri söyleyen kişidir.

Gelecek Partisi’nin cumhurbaşkanı adayını Teşkilat Başkan Yardımcısı Ömer Ünal açıkladı. “Genel Başkanımız bilge lider, Ahmet Davutoğlu.” Kendi adaylarını çıkaracaklarını vurguladı.
DEVA Partisi’nin şu ana kadar açıklanmış bir adayı yok, olursa göreceğiz. Şu ana kadar hiçbir ittifakta yer almayan Yeniden Refah Partisi’nin de şu anda bir adayı yok. Genel Başkan Sayın Fatih Erbakan, “AK Parti’nin geçmişte iktidarda bulunduğu 20 yılın vebaline ortak olmayacaklarını” bildirdi. Fatih Bey’e şunu söylemekte fayda var. Belki de milletin eski Refah Partisi’ne olan teveccühünü kullanmak adına rahmetli Necmettin Erbakan’ın partisinin ismini kullanıyorsunuz. Peki babanızın "Bir gün Ayasofya’da namaz kılınıyorsa, orada bizim beklediğimiz idare vardır.” söylemini nereye koyacağız.
Yıllardır yapılamayanları, özellikle din ve vicdan hürriyetleri babından görmemek doğru değil. Zira çarpılır insan, “üç göz, beş kulaklı” bir canlıya dönüşebilir.
2023 seçiminin önemli unsurlarından biri de HDP. Eş başkan Mithat Sancar, Millet İttifakı’na seslenerek, “ Bizim olmadığımız bir denklemde, Erdoğan’ın karşısına güçlü bir alternatif çıkarmak mümkün değil.” diye konuştu. Seçim dönemine girinceye kadar cumhurbaşkanı adaylarının kimler olacağı konusunda herhangi bir görüşmede bulunmayacağız, herhangi bir fikir beyan etmeyeceğiz.” dedi. Diğer bir bakış tarzıyla biz HDP’nin Millet İttifakı’nın toplantı masasında 7. parti olarak yer almamasını anlayabilmiş değiliz. Davet mi edilmemiştir, ya da siyaseten mi çağrılmamış belli değil!
Bir diğer görüş de Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu’nun Seçim Yasası’nın değişmesi ve barajın yüzde 7’ye düşürülmesi ile birlikte “üçüncü ittifak” önerisi sunması. Yeni yasa ile birlikte, daha fazla milletvekili çıkarabilmek adına ittifakların gözden geçirilmesini vurguladı. Özellikle artık oylar eskiden olduğu gibi, ittifak yapılan en büyük partiye değil her partinin kendisine yazılacak.
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya bir açıklama yaparak, Sayın Karamollaoğlu’nun üçüncü bir bağımsız ittifaktan bahsetmediğini, ittifak içinde kalarak vekil sayısını artıran ittifak argümanlarından bahsettiğini söyledi. Hatta Karamollaoğlu da açıklama yaparak “Bu oyuna gelmeyeceğiz. Başka bir ittifak yok. Fitne çıkarmak isteyenleri sevindirmeyeceğiz.” dedi.
Görülüyor ki, Cumhur İttifakı’na karşı kurulan Millet İttifakı’nın yuvarlak masasında alınacak kararlar önemli olacak. O yuvarlak masaya etki eden unsurlar, lobiler, uzun vadede siyasi hesaplarda çarpışacaklar.