KONYARAY

Atalarımızın her meselede söylenecek manidar sözleri olmuş. Birçoğu atasözü, birçoğu özdeyiş, ancak manalı sözler. “Gidemediğin yer senin değildir.” Demişler. Bu söylem şehir içi, şehir dışı ve ülkeler arası dahi geçerlidir. Uluslararası bir örnek verecek olursak biraz da coğrafi konumumuzdan olsa gerektir Türk Hava Yolları. Hep zirvelere uçan bir THY. Uçaklarımız yeni, havalimanlarımız yeni, uçuş merkezli şehrimiz İstanbul. Daha ne isteriz, uçaklarımızın gittiği her yer bizim zira bayrağımız dalgalanıyor.
Konya bazında döndüğümüzde ise Yüksek Hızlı Tren’in ilk uygulaması. Konya- Ankara YHT’si akabinde Konya- Eski Şehir- İstanbul YHT’si Konya’mıza yeni bir vizyon getirdi. Eskilerde Konya’mızı düşünen bir zihniyet olsaydı da İstanbul- Adana bağlantılı E-5 otoyolu keşke Konya’dan geçse idi. Uygun olan da buydu. Ancak maalesef masa başında E-5 güzergahı daha doğuya kaydırılıverdi. Sonrası mı, Niğde’nin bir ilçesi konumundaki Aksaray, Niğde ilini gölgede bıraktı.
Biz yine Konya merkezimize dönelim. 4 Şubat Salı günü Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay’ın daveti üzerine Konyaray Yatırım Bilgilendirme Toplantısı yapıldı. Uğur Başkan bu kez yapılanları yerinde gösterebilmek adına da basın mensuplarını gezdirerek bilgilendirme yaptı.
Konya şehir içi ulaşımında yapılacak yer ve işlem belli aslında. O kadar belli ki hangi ilçe ve mahallelerden hangi bölgelere insan akışı var, hangi bölgelere uydu kentler kurulması lazım, hepsi aleni belli. Yapılan geri dönüşü olmayan yanlışlıklar ola ki belli. Hangi ana arterlere tramvay, taşıt ve bisiklet yolu yapılacağı dahi belli.
Şehrin hâkim rüzgarları kuzeyden güneye olmasına rağmen biz kirli havadan Konyalı nasibi alsın diye sanayimizi kuzeye kurduk ve hala da kuruyoruz. Güney ne güne duruyor onu da bilmiyoruz. Karaman Yolu ile Adana Yolu arasında kalan Karaman Yolu’na yakın konumdaki 30-35 milyon metrekare hazine arazisi orada ne güne durur, onu da bilemeyiz.
Uğur Başkan Konyaray tanıtım toplantısında 3 etaptan oluşan bir proje olduğunu, tamamlandığında toplamda 50 kilometrelik bir hat olacağını söyledi. Projenin 1. Etabının da 19.7 km’den oluştuğunu, Meram Garı ile Kayacık Lojistik Merkezi’ne kadar, sonra Pınarbaşı ve Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar uzanacağını vurguladı. Şu anda 1. Etapta gerçekleşen fiziki yapı, yüzde 60 civarında.
Projenin ikinci etabı ise Yaylapınar ile Organize Sanayi Bölgesi’ni birbirine bağlayacak 8.6 km’lik bir hat olacak. Projenin bir diğer etabı ise 11.1 km uzunluğunda Şehir Hastanesi ile Aslım Bölgelerine taşınacak Yeni Sanayi Alanı ve Organize Sanayi Bölgelerine bağlantı.
Tüm bu yatırımlar Ulaştırma Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi uhdesinde yapılacak. Aslında yapılacak bölgeler o kadar belli ve açık ki. Şu anda 27 km olan tramvay hattı SÜ Kampüsü- Alâeddin arası (19 km) ve Alâeddin- Adliye arası (8 km) çalışıyor. Belirlenen yeni hedeflerle Ahmet Özcan Cad. – Fetih Cad.- Belh Cad. ile birlikte içeride bir demiryolu veya tramvay çemberi oluşturmak. Dahası öteden beri yolculuk potansiyeli sürekli olan Barış Cad. – Konya Otogarı, Havalimanı arasında bir tramvay hattı. Bu hattı Konya Teknik Üniversitesi ve Şehir Hastanesinin ilavesi ile birlikte 105 km raylı sistem hattımız olacak.
Kayseri’de raylı sistem çalışmalarında örnek alınacak bir uygulama var. Her yıl bir hedef belirleyip raylı sistem hattını uzatıyorlar. Yeni yerleşim birimlerine ulaşımı götürüyorlar.
Sanayicilerimizin haklı, çok haklı tek isteği var. Çalışanlarının raylı sistem marifetiyle fabrikalara getirilmesi. Efendim sabah ve akşamları işçilerin fabrikaya geliş ve çıkış pik saatlerinde 2 binden fazla servis, şehrin trafiğini alt üst ediyor.
Karatay ve Meram’ın şehrin doğu ve güney doğusunda yaşayan emekçi kardeşlerimizi, yüz binden fazla insanın çalıştığı organize sanayi bölgelerine ulaştırmak esastır.
Bir kısa bilgi, tramvayın 1 km maliyeti 3,5- 4,0 milyon dolar. Metronun maliyeti ise 10-12 milyon dolar. Bana yine kızacaklar ama nüfusu 3 milyondan( merkez nüfusu) az olan şehirlere metro yapılması rantabl değil diyor işin erbapları.

Konyaray umarız hedeflenen güzergâhlarda ve hedeflenen yıllarda tamamlanır, bitirilir. Devlet vatandaşın ayağına gider. Gittiği yer de devletin olur.