MISIR KOÇAN KURDU

Saha gezilerimizde yaprak kınının gövdeye bakan iç kısmına ve koçan yapraklarının iç yüzüne bakarsak mısır koçan kurdunun yumurtalarını bu kısımlara bıraktıklarını gözlemleyebiliriz. Mısır koçan kurdu genellikle olgun larva halinde kış aylarını gövde veya koçanlar içinde geçirmektedir. Kelebekler mart ayı sonunda görülmeye başlanır.
Bir dişi bir kaç kez olmak üzere 200 - 350 yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar gövde veya koçan içine açtıkları deliklerden geçerler. Larvalar mısır bitkisinin fide döneminden başlayarak yaprak, gövde, koçan ve tepe püsküllerinde beslenerek zarar yaparlar.

Mısır bitkisinde gövde içinde beslenen larvalar, gelişme konisinden çıkacak yapraklarda da zarara yol acarlar. Yaprak kınının iç yüzeyinde beslenmesini tamamlayan larvalar bulundukları ortam üzerinden boğum aralarından gövdeye girerler. Larvalar buralarda galeriler açarak beslenirler, çıkardıkları dışkı maddelerini giriş deliklerinden dışarıya bırakırlar. Koçan içine giren larvalar galeriler açıp SÜT OLUMUNDAKİ taneleri yiyerek beslenirler. Çıkardıkları dışkı maddeleri ile de bakteri faaliyetini artırarak koçan içindeki tanelerin tümünün zarar vermiş olurlar.
Dikkat etmemiz gereken önemli bir husus ise koçandaki deliklerden koçan içine giren funguslar, ürettikleri mikotoksinler nedeniyle İNSAN ve HAYVAN sağlığı için tehlikeli olurlar. Mısır koçankurdu ile mücadele yapılmadığı zaman yaklaşık %80’ ürün kaybı meydana gelebilir. Mücadele için hasattan sonra arta kalan mısır sapları ve kökleri parçalanıp imha edilmelidir. Tarla derin sürülerek bitki artıklarında kışlayan larvalar derine gömülmek suretiyle ergin çıkışları önlenmeli ve ikinci ürün mısır mümkün olduğunca erken ekilmelidir. Mümkün olduğunca kültürel ve biyolojik mücadele yöntemleri tercih edilmelidir çünkü her canlı zararlı değildir faydalı böceklerimizde tarlalarımızda mevcuttur.
Bu yıl bitkisel üretimde mısır bitkisine verilen destekleme ise damlama sulama ile sulanan alanlar hariç dane mısıra destekleme ödemesi yapılmayacaktır. Yeraltı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olan yerlerde üretimden kaçınmak gerekir çünkü obruklar giderek artmakta kuraklık devam etmekte bu yüzden havza bazlı üretimin tüm üreticilerimize hayırlı olmasını dilerim.