Muhabbet iklimi yaşansın
Muhabbet iklimi yaşansın- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Son yıllardaki savaşlar senaryolar ile dünyanın geleceği nasıl şekillenir bilinmez ancak güçlünün güçsüze, haksızın haklıya, doymuşun aça olan zulmü, eziyeti hiç duracak gibi görünmüyor.
Katil Siyonist devletin soykırımı hala devam ederken dünyanın birçok coğrafyasındaki mazlum zulmü de aralıksız sürüyor.
Dünyanın tuzu kuru devletleri bunlara çanak tutup kana ekmek doğrarken yapmacık, sahte kınamalar ve söylemlerle akıllarla dalga geçilmeye devam ediliyor. Ülkemizin bu anlamdaki gayreti, çabası mücadelesi, kısmen de olsa etki ederken sonuca gitme aşamasında yetersiz kalıyor.
Kendisini Müslüman olarak adlandırıp “Bana değmeyen yılan bin yaşasın” düsturu ile yaşantısını sürdüren sözde Arap ülkeleri de tıpkı Avrupa ülkeleri gibi kan doğrayan başka eller olarak tarihe geçiyor.
Bunlar günümüzün gerçekleri ve yaşanmaya da devam edecek elbet, ancak bizler geleceğimizi şekillendirmek ve gelecek için yerimizi safımızı doğru seçmemiz gerektiğini düşünüyor inanıyorum.
Bu anlamda hem yaşanmışlardan ders çıkartmak gerek, hem de tarihsel gelişmeler ve ruhsal öğretilerden manalar çıkartmamız gerek.
İşte bugün ruhsal manaları yaşadığımız bir haftanın içindeyiz.
Hz. Mevlana’nın 751. Vuslat Yıl Dönümü hafta sonu başlayan etkinliklerle start aldı. 17 Aralık tarihine kadar da birçok etkinlikle anılarak devam edecek. Her yıl farklı konu başlığı altında gerçekleşen etkinlikler bu yıl “Muhabbet Vakti” olarak kelama dökülecek.
Mevlana felsefesi, düşünceni fikri ve öğretisiyle ‘Muhabbet’ anlatılacak ve hayata nakış nakış işlenmeye çalışılacak. Bu anlamda hafta sonu açılış toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın söylemi günümüz için altı çizilecek bir söylemdi. Uğur Başkan şunu söyledi: “Bugün dünyanın içinde bulunduğu buhranlardan çıkış yolu, Mevlana’nın yüzyıllar öncesinde ortaya koyduğu, Kur’an-ı Kerim ve Hazreti Peygamber kaynaklı düşünceleridir. Bu vesileyle, dünya üzerindeki zulümlerin son bulmasını, barış ve kardeşlik ikliminin, Hazreti Mevlana’nın anlayışı ışığında yeniden tesis edilmesini ümit ediyorum” gerçekten de çıkış yolunun şifresi Kur’an-ı Kerim ve Hazreti Peygamberimizin hadis ve düşüncelerinin idrak ve tatbiki ile gerçekleşecektir.
Bu anlamda Kuran ve Hadislerin yanı sıra öğretilere de iyi kulak vermek gerekiyor. Sonuçta 17 Aralık tarihine kadar devam edecek etkinlik ve törenlere sadece bizden değil farklı coğrafya ve kültürlerden insanlar da gelecek. Dolayısıyla buradaki öğretilerin tohumlarını kendi coğrafyalarına taşıyacaklar. Dolayısıyla törenleri ve programları iyi değerlendirmek gerekiyor.
Tabi bunun yanı sıra şehrimize olan ekonomik kazancını da göz ardı etmemek gerekiyor. Şebiarus’un ilk gün etkisinin nasıl olduğunu görmek için Türbe civarı ve Bedesten’e doğru gittim. İlk gün olmasına karşın şehir dışından gelen misafirlerin yoğunluğu ve esnaflara yansımasına şahit oldum.
Bu gerçekten şehir için de önemli bir kazanç. Ancak burada esnaflarımıza da çok büyük görevler düşüyor. Şehrimize gelen misafirlerle elbette ticaretlerini yapacaklar ancak bunu yaparken Mevlana hoşgörü ve sevgisini yansıtmalarıdır.
Sonuçta her kapıdan giren müşteri velinimet olarak değerlendirilmelidir ancak bu güne özgü gayreti daha fazla gösterip muhabbet ikliminin yansıtılmasını fazlasıyla yaşatmak gerekiyor. Dolu dolu geçmesini umut ettiğimiz Şebiarus programlarının insanlığa önemli katkıları olmasını umut ediyor emeği geçenlere kolaylıklar diliyorum.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.