Konya
°C
Yeni Meram

ORTAYA KARIŞIK

ORTAYA KARIŞIK- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
19.09.2023 00:23
18.09.2023 13:24
0
5060
ABONE OL

Bugün aslında iyiden iyiye yükselişe geçen şiddet eğilimi hakkında yazmak istiyordum. Ama konunun ciddiyeti, devasa cesameti ve benim bir sosyolog olmayışım gözümü korkuttu ve derme çatma bilgi ve gözlemlerle ahkam kesmekten vazgeçtim.
Buna rağmen bu memleketin şunca ömür yaşamış bir ferdi olarak birkaç kelam etmekten de kendimi alamadım. Cüretim bağışlana..
Genelde yazı konusu seçmek, gündemde ne var ne yok alakadar olmak vb. nedenlerle sürekli haber sitelerini gözden geçiririm. İstisnasız her gün birkaç şiddet haberi ilk sıralarda yer alır. Kadına şiddet, trafikte şiddet şiddet şiddet…
Bu kadar şiddet eğiliminin yüksek olduğu bir toplumda huzur ve sükunet bulamazsınız. Bu büyük bir tehlikedir. Ey yöneticiler, ey eğitimciler/öğretmenler, ey kanaat önderleri, ey vaizler, şeyhler meşayihler.. Kim varsa lütfen duyarsız olmayınız, duyarsız kalmayınız.
Zannımca bireyleri şiddete meylettiren etkenlerin başında haksızlığa uğramışlık, adaletin tesis edilmemiş olması duygusu geliyor.
Sistemin çoğu kere kurallara uyanları adeta cezalandırdığı bir vakıa olarak ortadadır. Vergisini gününde ve tam olarak ödeyenler enayi pozisyonuna düşüyorlar. Konulan kurallara uyanlar, kural tanımaz çakallar karşısında saftirik oluyorlar. Ve sistem çoğu kere yakaladığını öpüyor.
Haksızlığa uğramışlık duygusu şiddet eğilimini körüklüyor. Şiddet eğilimi kaçınılmaz olarak kaba gücü önemsiyor hatta kutsuyor. Güç en belirleyici ve etkin unsur haline gelince güç devşirmek gerekli hatta zorunlu oluyor. Sonunda nur topu gibi çetecikleriniz/çeteleriniz doğuyor.
Asıl vahim olanı şiddet şiddeti doğuruyor/besliyor/büyütüyor.
*
Hafta sonu amatör boks müsabakalarını seyretmek için Karatay Belediyesine ait çok güzel bir salona gittik. İlginin hayli yoğun olması dikkatimi çeken ilk şey oldu. Ve özellikle bayanların çokluğu ayrıca dikkat çekici geldi. Gencecik çocuklar, pırıl pırıl.. Kendimi gerçekten iyi hissettim. Sporu desteklemek lazım. Bence bir çok kötü alışkanlığa karşı en etkili çözüm yollarından biri.
Bütün olumlu görüşlerime rağmen eleştirel bir gözlemimi de konuyla ilgisi olması bakımından paylaşmak istiyorum. Asgari olarak müsabakaya çıkacak kadar eğitim almış olması umulan gençler ringe çıktıklarında adeta mahalle kavgasına karışmış kişilere dönüşüyorlar ve kontrolsüz güç kullanarak rakiplerine saldırıyorlar. Boks sporunu seversiniz sevmezsiniz ayrı mesele ama bu sonuçta bir spor dalıdır ve tekniği hatta estetiği vardır. Eğer bu spor tekniğine ve estetiğine göre icra edilemezse işte sonuçta bir şiddet gösterisine dönüşme riski taşıyor. Buradaki eleştiriye konu olan olumsuz görüntü sanırım aşırı kazanma hırsından doğuyor ki, bu da bir başka şiddet eğilimi oluşturan unsur olarak not edilmelidir.
*
Transformasyon denilen bir olgu var. Toplumsal değişim diye tercüme ediyorlar. Yanılmıyorsam toplumun gündemine ilk olarak 1980 yıllarda Özal zamanında girdi. 12 Eylül darbesinden sonra oluşan neo liberal atmosfer hızla devleti ve toplumu dönüştürmeye başladı. (elbette bu çok önemli ve ayrıca uzun uzun ele alınması gereken bir konudur.)

Burada dikkati çekmek istediğim şey, toplumsal dönüşüm sürecinde maruz kalınan dozaj ve dönüşüm hızıdır. Transformasyon denilen şeye herhangi bir karşıtlık ya da taraf olma durumuna düşmeden şunu söylemeliyim ki, burada aşırı hız ve yüksek dozaj vardır. Bu bir toplumsal hazımsızlık sorunu demektir. Transformasyon; sürekli değişen, kaybedilen, kazanılan yeni pozisyonlar var ediyor. Günün sonunda neo liberal politikalar geniş kitlelerin kaybettiği, küçük bir azınlığın kazandığı bir sonuç üretiyor. Doğal olarak geniş bir mutsuzlar, umutsuzlar, haksızlığa uğramışlar kitlesi oluşuyor.
Bitirmek zorundayım.
Şiddet elbette tasvip edilecek bir şey değildir ama göz ardı edilecek bir şey de değildir.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.