Konya
°C
Yeni Meram

PALİZE

PALİZE- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.09.2023 00:18
25.09.2023 14:21
1
3341
ABONE OL

GELENEK YAŞARSA LEZZET YAŞAR.
Bu hafta kamucu politikalar üzerine ve bu bağlamda Milli ve Güçlü devlet vurgusu içeren bir yazı kaleme almayı düşünüyordum. Bir bakıma sevk-i tabii veya tevafuk kabilinden hafta sonunda kahvaltı için yer ararken Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı ve işletilmesi üstlenilen PALİZE isimli mekana yolumuz düştü. İyi ki de düşmüş. Gerçekten kendimi mutlu hissettiğim ender zamanlardan birini yaşadım. Bencilliğimi bağışlayın. Sadece kendi mutluluğumu önemsiyormuşum gibi bir algı oluşmasın. Birlikte olduğumuz arkadaşlar da aynı duyguları paylaştı.
Pazar günleri sabah erken saatlerde kadim dostumuz Ahmet (Gündüz) Hoca’nın neredeyse tarihe mal olmuş salonunda cevval sanayici Osman Bey, hidrolik konusunda derya deniz Arif Hoca, yardımcı rollerde oğlum Abdurrahman ve ben kickboks yaparız (yaşımıza ve cüssemize bakarak, siz kim spor kim diye kahkaha atanlar olursa eyvallah der geçeriz). Bol terlemeli, bol muhabbetli, bol meydan okumalı bir seans sonunda genellikle ceza ve infaz bölümü olur (ceza deyince yanlış anlaşılmasın, yemek cezasıdır).
İşte böyle bir cezanın infazı operasyonunda yolumuz tarihi Buğday Pazarı içinde bulunan Palize'ye düştü. İsminden işletmesine, tasarımından hizmet kalitesine kadar her şey ilgi çekiyor. Pek çok detay özenle çalışılmış. Tarihi Buğday Pazarı'na böyle bir mekan ve böyle nezih bir ortam ve böyle bir anlam çok yakışmış doğrusu.
Buna rağmen avluda süslü beton saksılara peyzaj olsun diye dikilen ağaçlar keyfe keder verecek kadar derme çatma. Kimisi sararıp solmuş kimisi hepten kurumuş bu ağaçlar tarihi mekana hiç uygun düşmemiş.
Burası, Selçuklu payitahtı, kadim şehir Konya. Eski Buğday pazarı dediğimiz mekan Bedesten, Kapu Cami, Aziziye Cami ve Mevlana külliyesinin hemen hemen orta yerinde kalır. Buram buram tarih yani.
Önceki yıllarda "Bedesten" çok büyük bir gayret ve emekle restore edilmişti. Genellikle belediyelerin icraatlarını eleştiren biri olmama rağmen bu restorasyonu çok olumlu bulmuştum. Aynı anlayış daha da olgunlaşmış bir bakış açısıyla tarihi Buğday Pazarında sergilenmiş.
Dikdörtgen şeklinde sıralanmış küçük esnaf dükkanları iç avluya bakıyor. Ve iç avlunun orta yerinde tarihi mimari tarzına uygun, restoran olarak kullanılmak üzere yüksek tavanlı bir mekan yapılmış. İşte PALİZE burası. Tertemiz, ferah ve huzur veren bir atmosfere sahip.
PALİZE geleneksel bir tatlının adı imiş.
Büyükşehir Belediyesine ait bir kuruluş olan KONBELTAŞ tarafından işletiliyormuş. Pırıl pırıl gençler sizi karşılıyor ve gayet memnun edici bir hizmet veriyorlar. Serpme kahvaltıda adeta kuş sütü eksik.
Bir kahvaltı sofrasında olabilecek bütün lezzetleri tadıyorsunuz. Her şey harika ama bütün salona yayılan fon müziği doğrusu mekanın mehabetine uygun değildi. "Gelenek yaşarsa lezzet yaşar" mottosuyla kendini tanıtan bir işletmenin aynı özeni musiki konusunda da göstermesini beklemek herhalde haklı bir beklentidir diye düşünüyorum. Elbette müziğin evrensel bir boyutu vardır ama bu mekanda geleneğe ve geleneksel olana vurgu yapılıyor. O nedenle hassasiyet bekliyorum kendi adıma.
Afiyetle kahvaltı yapıp çıkıyorduk ki, bir masada Kuruluş Osman'ın Boran Alp'i Yiğit Uçan ve Filinta'nın Bıçak Alisi (namı diğer) Payitaht Abdülhamid'in Serhafiye Ahmet Celalettin Paşa'sı Cem Uçan kahvaltı yapıyorlardı. Selam verip bir süre sohbet ettik. Meğer bu iki başarılı oyuncu abi kardeş imişler. Bizim için tatlı bir karşılaşma oldu.
Yazının sonunda şu görüşlerimi de aktarmam gerekiyor.
Bir kamu kurumunun yani Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirketin böylesine nezih bir mekanı başarılı ve güven verici şekilde işletiyor olması doğrusu beni çok mutlu etti. Ben özünde zaten kamucu olmayı önemsiyorum. Kamu gücünün halkın yararına kullanılması çok çok önemlidir.
Bu ülkede özellikle 24 Ocak 1980’de alınan kararlardan sonra kamu işletmeciliği yani o zaman ki adıyla KİT’ler neredeyse cüzzamlı muamelesi gördü ve özelleştirme furyasıyla haraç mezat satıldı. Önce o kurumların içini boşaltıp berbat hale getirenler daha sonra kamunun/devletin her türlü iktisadi faaliyetten elini çekmesini kutsal kanun gibi belleklere işlediler. Günün modası özelleştirme idi. Dramatik olan o günler sağcı/muhafazakar/dindar zümrelerde bu trene gönüllü olarak binmiş ve neo liberal mandacıların ekmeğine yağ sürüyorlardı.
Son zamanlarda gerek yerel yönetimlerde ve gerekse merkezi idarede küçük küçük de olsa kamucu kimi uygulamaların izini görmek benim için bir umuttur.
Küreselci çetelere karşı çare kamucu politikalar, güçlü ve milli devlettir diye düşünüyorum.
Bu güzel hizmet için başta Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay olmak üzere emeği geçenlere teşekkürler.

HABER YORUMLARI
  1. Arif Boydak
    2023-09-26 18:45:28
    Behçet abim kalemine ve yüreğine sağlık. Tespitler ve yazınız harika, Sohbetiniz ve birikiminiz her daim faydalanılarak en önemli kaynak olduğunu düşünüyorum