SİYASİ VAATLER

Siyaset, hizmet sanatı, “insanları ikna etme sanatı” derler büyükler. Siyaset insanlarla yapılıyor. İnsanların siyasi tercihleri doğrultusunda yerelde ve genelde yönetimler oluşturuluyor. Demokratik ülkelerde vatandaşa hizmet bu şekilde yapılıyor. Yapamayan ya da hizmeti ihmal eden yönetimler iktidarın gerçek sahibi tarafından yani seçmen tarafından görevden alınıyor.

Seçim sürecine girildiğinde seçmeni ikna etme adına tutarlı vaatlerde bulunulurken bazen de tutarsız, vatandaşı kandırmaya yönelik vaatler de verilmiyor değil. Geçmişten bugüne kadar farklı liderlerin farklı vaatlerini gündeme getirelim dedik. Rahmetli Süleyman Demirel, 1991 seçimlerinde, “Kim ne veriyorsa, 5 fazlasını vereceğim.” demişti. Vaat tuttu ve AP yüzde 27 oy alarak iktidara geldi.

Sayın Demirel siyaseten deneyimli. Rakipleri ortada yoktu ki, fazlasını versin. Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller’in vaadi başlarda geliyor. 1990’lı yıllarda, “her eve iki anahtar” vaadi. Bir ev bir de otomobil anahtarı olsa gerektir. “Her mahallede yüz trilyoner” sözü muhtemelen İstanbul’daki büyün nüfusa haiz olmalı. Ayrıca çiftçilere de traktör anahtarı. Ancak bu vaatler pek tutmadı. Aklıselim insanlar anahtar vaadi tutmadılar.

CHP genel Başkanı rahmetli Bülent Ecevit’in, “Bütün köyler, kent olacak.” kırsal kalkınma projesi vardı. Bu proje 1978- 1979’da Ecevit başkanlığında iktidar döneminde Van ve Bolu’da birer köyde uygulamaya konulmuş ancak başarı elde edememiştir. Refah Partisi Genel Başkanı rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan, “5 bin tank üreteceğiz, her ile bir havaalanı ve hızlı tren, Taksim Meydanı’na cami, Ayasofya’nın ibadete açılması”nı vaat etti. Bu vaatler sağlığında kısmen yerine getirilse de AK Parti iktidarı döneminde hepsi yerine getirildi. Ancak şu andaki parti yönetimi, kimlerin masasını şenlendiriyor?

Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, 3 Kasım 2002 seçimlerinde çok önemli vaatlerde bulundu. Her işsize, 350 TL maaş (o zamana görev muhteşem), mazot 1 TL yapılacak, fındık 8 TL’ye yükseltilecek ve üniversite sınavları kalkacak. Zamanına göre değerlendirirsek muhteşem. Konserli ve dönerli toplantılarda bu vaatler dillendirildi. Genç Parti yüzde 7’den fazla destek buldu. Hatta bazı akil insanlar özeleştiri yaparak “Döner yerine kebap verseydi, yüzde 10’u geçer ve barajı aşardı” dediler.

Bir diğer genel başkan eski Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Besim Tibuk, “Futboldan ofsaytı kaldıracağım.” dedi. Halkı küfre teşvik eden bu uygulamayı kaldırmakla kalmayıp direkler arasındaki mesafeyi artıracağını yani sahanın büyütüleceğini vurguladı. Aynı öneri bugün de Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül tarafından dile getiriliyor. Sanki bu mevsimde Türkiye’nin en önemli sorunu ofsaytmış gibi.

AK Parti iktidara gelmeden önce, “Dokunulmazlıkları kaldıracağız, trafik sorununa özellikle büyükşehirlerde çözüm bulacağız. Çalışanı ihya edeceğiz ve yaşam seviyesini yükselteceğiz. 12 Eylül darbecileri yargılanacak. İktidarımızda fakir fukara gözetilecek.” söyleminde bulundu.

MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, “Başörtüsü sorunun ürkekler değil, erkekler çözer.” dedi ve başörtüsü hususundaki süreçte yardımı ve emeği yadsınamaz.

CHP eski genel başkanlarından Deniz Baykal, “Sıfır açlık, Yeşil Kart’ı kaldıracağız.” dedi ve en önemlisi de “Adamın altında Mercedes var ama cebinde Yeşil Kart var. Nüfus cüzdanı Yeşil Kart yerine geçecek.” demişti.

Yine rahmetli Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş’ın vaatleri çok olduğundan sayfalarımız yetmez.

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kesenin ağzını açtı. Vatandaşlara, “Sıfır araba almayın, ikinci el fiyatına sıfır araba vereceğiz. Zira ÖTV düşürülecek. EYT çözülecek.” dedi ve gençlere vaatler… Zira bu seçimde 6,5 milyon genç ilk defa oy kullanacak.

Şu ana kadar gelen vaatler bunlar. Seçim sathına girildikçe bütün partilerin yeni yeni vaatleri ortaya çıkacak. Şimdiye kadar ne vaatler gördük. Her eve 600 TL nakdi yardım vereceklerini söyleyenlerden ekmek, su ve sütü bedava vereceklerini söyleyenleri de gördük. Vatandaş çift anahtar beklerken bir anahtara razı oldu ancak onu da göremedi.

Kolayını da buluyoruz. “İktidar olsaydık yapacaktık” diyorlar ya da “Hayat pahalılığı var, girdi fiyatları arttı. Kriz var, veremiyoruz.” diyorlar. Hatta bu söylemi mikrofon önünde söyleyemiyorlar bile.

Dünya ve ülkemizdeki ekonomik şartları da dikkate alarak daha makul ve mantıklı vaatler olursa seçmen vatandaş, milletimiz değerlendiriyor. Ancak absürt ve abesle iştigal olan vaatler, partisine de seçmenine de bir şey kazandırmadı, kazandırmıyor ve kazandırmayacak.

Saygılarımla.