SİYERLE DİRİLMEK

Rabbimiz milyonlarca varlık yaratmış; Arştan Kürs’e, galaksilerden yıldızlara, gezegenlerden uydulara kadar. Bunların içinde dünyanın, dünyada da insanın çok farklı bir konumu, pek değerli bir yeri vardır. " Mahlûkata efendi" olarak yaratılan insanın en büyük gayesi sonsuz âlemde cenneti kazanmak, sonsuz mutluluğa kavuşmaktır. Bu büyük hedefi elde etmenin, bu menzile ulaşmanın yolunu da her şeyin sahibi ve maliki olan, kadiri mutlak Allah (Celle celalühü) biz kullarına peygamberler ve onlara verdiği kitaplar aracılığı ile göstermiştir. Bu şaşmaz bir gerçektir. Bu hakikatin yanında bir gerçek daha var ki bu gölgeler âlemine imtihan için gönderilen, sınavı kazanıp cennete kavuşsun diye yaratılan Âdemoğullarının karakterleri, huyları, bedenleri, düşünceleri, hadiselere bakışları; zamanı, varlığı, madde ve manayı değerlendirme biçimleri asla birbirine benzemez. Mesela dini anlama, dini öğrenme konusunu ele alalım: kimi insan bu hedefini ilim yolu ile gerçekleştirmek ister, bunun için de dini ilimleri (Arapça, tefsir, hadis, kelam, fıkıh…) öğrenme yolunu seçer. Bazı insanlar dini iyi bildiğine inandığı, aklına, ahlakına, ilmine yaşantısına güvendiği bir insanı (mürşidi) kedisine rehber edinip onu taklit ederek, onun tavsiyelerine uyarak, onun feyzinden yararlanma yolunu tercih eder. Bir başkası da Peygamberimiz (Sallellahü aleyhi ve sellem) ve onun sahabeleri başta olmak üzere, mezhep sahibi büyük imamların, örnek hayatlarını öğrenerek onların yolundan gitmeyi tercih eder. İslam literatüründe bu ilme İslam Tarihi, Siyer, gibi adlar verilir. Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki bu yollar/ilimler birbirlerine çok uzak ve birbirilerinden ayrı değillerdir. Aksine hepsi birbiri içine girmiş, birbirleri ile hem dem olmuş yollardır/ilimlerdir.

AKILLI TELEFON GERÇEĞİ

Günümüz şartlarında, iletişimin akıl almaz bir şekilde geliştiği bir dönemde, insanlar sahip oldukları akıllı telefonlar sayesinde kütüphaneye gitmeden, herhangi bir kitabı açmadan, oturduğu yerden her türlü bilgiye (iyi – kötü, doğru- yanlış, sapkın – düzgün…) her türlü görüntüye (faydalı – zararlı, kontrollü - kontrolsüz…) kolayca ulaşabiliyor. Elde ettiği bu bilgileri istediğine, istediği zaman eriştirebiliyor. Konu üzerinde dünyanın öbür ucundaki bir insanla bile tartışıp görüş alışverişinde bulunabiliyor..

Böyle bir zamanda bizi hakikate, doğruya, gerçeğe ulaştıracak, bu dünyada ve ahirette bizi saadete erdirecek yol /yöntem ne olabilir Mücerredi kavramanın zorlaştığı, görselliğin internet (akıllı telefonlar) aracılığı ile zihnimizi hafızamızı işgal ettiği bu devirde (insanların çoğu için) dinimizi öğrenmenin en iyi ve garanti yolu (galiba) Siyer İlmi. (En azından çocuklar ve gençler için) Çünkü dinin en müşahhas (somut) öğrenme yolu bu ilim. Vahye muhatap hasbi ve örnek bir peygamberin ve onun sahabelerinin eşsiz hayatları bize en büyük kılavuz olmaz mı? Bu insanlar hayatı nasıl yaşamış, ona nasıl bakmış, sade gösterişsiz bir hayat sürerek, güzel huyların hepsini uygulayarak tüm insanlığa nasıl örnek olmuşlar? Tüm bunları ancak İslam Tarihinden öğrenebiliriz.(Kur'an-ının üçte biri Tarihten oluşur )Bu ilmi yeterince öğrenmiş, özümsemiş, gönülden sevmiş insanların yaptıkları çalışmaları (yazdıkları kitapları çektikleri videoları, çekecekleri filmleri) her şeyi içinde barındıran akıllı telefonlar vasıtası ile gençlere ulaştırılmak en pratik yol gibi görünüyor.

Tüm insanlığa rol model olan, onları cennete kavuşturmanın sorumluluğunu omuzlarında taşıyan, bu uğurda mallarını, kanlarını, canlarını vermede asla tereddüt göstermeyen Peygamberimiz ve sahabe efendilerimizin hayatlarını anlatan görsel çalışmaları çokça yapmalıyız. İyiliği, güzelliği, sevgiyi hoşgörüyü, fedakârlığı, adaleti, yardımlaşmayı en üst seviyede yaşamış, dünya ahiret dengesini kurmuş en yüce insan ve en faziletli Peygamber olan Efendimizin(S.A.V) ve O’nun eşsiz sahabelerinin örnek ve kutlu hayatlarını, film, dizi yaparak; sanatın diğer alanlarına da teşmil edilerek yavrularımıza gençlerimize ulaştırılmalıyız. Böylece yavrularımızın bu dünyada bedenen dengeli, sağlıklı olmaları sağlanırken; sonsuz olan ahiret hayatlarında da varlığın yaratılış sebebi olan bitmeyen mutluluklara, tükenmeyen saadetlere erişmelerini sağlamış oluruz. Aksi halde (yani bu gerçek kahramanları neslimize anlatamazsak) onlar “sahte kahramanların” yalan, yanlış, yanıltıcı yollarına düşüp iki cihanda da (maazallah) hüsrana uğrayacaklar.

Not: Bu satırları yazan bendeniz Tarih öğretmenliğinden emekli bir vatandaşım. Biz Türkler bilhassa din ve tarih gibi ilimleri okumaktan daha ziyade dinleyerek öğrenmeye yatkınız. Ben de son yıllarda tarih ile ilgili çekilmiş birçok video seyrederek (bilgisayarımdan ve akıllı telefonumdan) dinleyerek geniş ve doyurucu bilgileri elde etim. Konularında uzman insanların bilgilerine zahmetsizce ulaşmak büyük bir nimet. Yani yazdıklarım ve önerilerim “tecrübe ile sabit”