Konya
°C
Yeni Meram

SİYONİZMİN DOĞUŞU VE HEDEFLERİ-2

SİYONİZMİN DOĞUŞU VE HEDEFLERİ-2- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
03.01.2024 00:40
02.01.2024 13:41
0
4131
ABONE OL

Göç artışına eşlik eden diğer bir gelişme, Yahudi Milli Fonu başta olmak üzere çeşitli siyonist kuruluşların Filistin’e akıttıkları paralar ve bunun cazibesiyle bazı Arap mülk sahiplerinin topraklarını satmaları sonucu, bazan da idari boşluklardan yararlanan yahudilerin toprak kazanımları arttı (TDV, İslam Ansiklopedisi).

1948 yılına gelinceye kadar siyonistler dünyanın değişen şartlarında kendi içlerinde her türlü organizasyonlarını yaparken, dünya siyasetinde her kapıyı çaldılar, her fırsatı değerlendirdiler, girişimlerde bulundular. Özellikle siyonist liderler ABD’nin dikkatini ve ilgilerini Yahudi meselesine çekmeyi başardılar. Günümüzde ABD Başkanı olan Biden gibi, birçok ABD Başkanı İsrail’in yanında yer aldı, siyonizme destek verdi. İngiliz mandasında olan Filistin topraklarında Arap- Siyonist silahlı çatışmalarında Arapları sakinleştirilirken, Yahudiler ilerlemelerini sürdürdüler.

II.Dünya Savaşı Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere, her alanda Amerika gücünü ortaya çıkardı. Bu yıllardan itibaren siyonist hareketin stratejik bağımlılık merkezi, günümüzde de devam eden Amerika Birleşik Devletleri olmuştur.

BM Genel Kurulu Filistin’de yaşanan Arap- Yahudi çatışmalarıyla ilgili oluşturduğu özel komitenin 1947’deki sonuç raporunda ekonomik birlik altında bölgenin iki halka taksimi önerildi. Her iki taraftan itirazlara rağmen bu karar 29 Kasım 1947’de oylanmak üzere genel kurul önüne geldiğinde, tartışmalı geçen görüşmelerde kurul tarihi taksim kararını verdi.

Öngörülen bir milletlerarası statü ile Filistin, Kudüs ve çevresi hariç tutularak yedi kısma ayrıldı; üçbölge Araplar’a , üç bölge Yahudilere verildi. Yafa yahudi bölgesinde kalmış ayrı bir parça olarak yine Araplar’a taksim edildi. Oranlamaya bakıldığında, Filistin topraklarının yarıdan fazlasının (% 56,4) % 31’lik nüfusa sahip yahudilere verilmesi demekti. Nüfus gerçeği dikkate alındığında Arap cephesinde kabullenilmesi mümkün görünmeyen taksim kararını siyonistler kayıtlı da olsa benimsedi.

İngiltere’nin manda idaresini 15 Mayıs 1948’de bütünüyle sona erdireceğini açıklaması Yahudilere bulunmaz bir fırsat doğurdu. 14 Mayıs günü İngiltere’nin Filistin’deki son askerleri çekilirken Tel Aviv’de toplanan bir grup siyonist önder İsrail adını verdikleri devletlerinin kurulduğunu dünyaya ilân ettiler.( TDV, İslam Ansiklopedisi).

İsrail Devleti Arap Ülkelerince kabul edilmedi. Arap- İsrail savaşları aralıklarla devam etti. Arap ülkelerinin kendi aralarında birlik olmaması ve başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin İsrail’i hep desteklemesi sebebiyle, savaşlarda hep kazan İsrail oldu, topraklarını genişletti. Kurulduğundan itibaren çeşitli sebeplerden, BM’de İsrail’i kınayan çok kararlar alınmış olmasına rağmen, İsrail bunları hiç dikkate almadı, bildiğini okumaya devam etti. Şimdi de Filistinlilerin ellerinde kalan az bir toprağı alarak, Filistinlileri yurtlarından çıkarmaya çalışmaktadır. Bunun için Gazze’de acımasız katliamlar yapmaktadır.

Siyonizm İsrail Devletini kurmayı başararak, Yahudilerin 2000 yıllık hayallerini gerçekleştirdi. Bilimde, teknolojide ve dünya siyasetinde de belirledikleri hedeflere ulaştılar, ilerlemelerini aralıksız sürdürüyorlar. Bugün İsrail en çok Nobel Ödülü alan ülkeler arasındadır. Teknoloji başta olmak üzere, her alanda katma değer kazandırdıkları çok ürünleri var. Bunlar da bugünün bilimdeki İsrail gerçeği.

Emperyal ülkelerin istemesi halinde şimdiye kadar Filistin’de iki devletli bir çözüm olabilirdi. Ama istemediler.Hep taraflı davrandılar. Bu ve benzeri sebeplerle Osmanlı’nın çekilmesinden sonra Ortadoğu coğrafyasına yüz yıldır barış ve huzur gelmedi. ABD’nin Kuveyt’ten Saddamı çıkarma bahanesiyle, 1. ve 2. Körfez Savaşlarında Irak’ı karıştırıp, bir milyon müslümanın ölümüne sebep olması ile, uygulamaya geçtiği Büyük Ortadoğu Projesi ile Arap Felaketine sebep olması ile, Ortadoğu’ya barışın ve huzurun gelmesi çok uzun yıllar alacak gibi görünüyor. Bunun da bu coğrafyada yaşayan ülkelere/milletlere/toplumlara ağır bedelleri olacağı kaçınılmaz.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.