Konya
°C
Yeni Meram

TEMMUZDA RAHATLAMA OLACAK MI?

TEMMUZDA RAHATLAMA OLACAK MI?- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
20.06.2022 01:05
19.06.2022 12:07
0
1954
ABONE OL

Önceki dönemlerde uygulanan sistem şöyleydi: Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanır, bütün verileri ÜFE’yi TÜFE’yi ve diğer argümanları toplar, inceler ve asgari ücreti belirler. Belirlenen bu ücret bir yıl boyunca geçerli olurdu. Ancak dünya ve Türkiye’mizde yaşanan gelişmeler doğrultusunda enflasyon tek haneli rakamlardan iki han eli rakamlara çıkıp son 25 yılın zirvesine oturunca bütün hesaplar alt üst oldu maalesef.
Yıl başında brüt 5 bin 4 TL, net 4 bin 253 lira 40 kuruş olarak belirlenen asgari ücretin alım gücü bir hayli azaldı. Yıllık bazda son verilere göre, enflasyon yüzde 73’lere dayanınca dar gelirlilerimiz, özellikle de asgari ücretle çalışan hemşehrilerimizin haklı olarak bir talepleri söz konusu oldu. Hatırlarsınız, önceki Kabine’den bazı etkili bakanlar asgari ücrette bir artışın söz konusu olmadığını vurguladılar. Alım gücünün zayıflaması ve toplumun her kesimindeki insanımızın serzenişi ayyuka çıktı.
Sayın Cumhurbaşkanımız TİM Meclisi Genel Kurulu’nda ve Kabine toplantısı sonrası bazı açıklamalarda bulundu: “Rasyonel gerçeklerle izah edilemeyecek fiyat artışlarına karşı hukuki ve idari tedbirleri geliştiriyoruz. Temmuz ayında enflasyon farkları ile milletimizin her kesimini rahatlatacağız.” dedi. Diğer bir söylemde de “ücretliler dahil herkesin gelirini artıracak düzenlemeler yapılması yönünde talimat verdiğini” söyledi. Ek zammın fitili Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ateşlenir ateşlenmez AK Parti yetkilileri ve bakanlardan bir anda açıklamalar gelmeye başladı. Bir taraftan Yerel Yönetimler Başkanı Sayın Özhaseki’den diğer taraftan da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’den “zam” ve “rahatlatma” yapılacağı yönünde açıklamalar geldi.
Talimat sonrası hummalı bir çalışma yapılmakta. Emekliler ve asgari ücretle geçimini sağlayan kardeşlerimiz haklı olarak enflasyon oranında bir artıştan söz etmekteler. Beklenti de bu yönde. Şu anda net asgari ücret 4 bin 253 lira 40 kuruş olarak uygulanıyor. Son 6 aylık enflasyon oranı ise yüzde 39,67. Hesap gayet net ve açık. Çalışanlar enflasyon farkı uygulandığında net asgari ücretin 5 bin 940 lira 72 kuruş olmasını istiyorlar. Zaten emeklilerle yapılan sözleşmeler doğrultusunda enflasyon farkının ücretlere doğrudan yansıtılması söz konusu.
Kamunun her kesiminde durum bu. Çalışanların tamamı enflasyon farklarını alacaklar. Asıl problem özel sektörün durumu. Zaten zor şartlarda ve girdi fiyatlarındaki artışlardan dolayı sıkıntılı günler geçiren özel sektörün bu yükü nasıl kaldıracağı merak konusu. Ancak burada en önemlisi, ücret bakımından en dezavantajlı kesimin geçimini sağlaması için devletin işe el atması lazım. Bazı uygulamalarda da şunu görmekteyiz, Kabine olumlu bir karar aldı. Kira artışlarının Temmuz 2023’e kadar yüzde 25’ten fazla artırılamayacağını belirledi. Ancak piyasa uygulamalarına bakıldığında artış oranlarının asgari yüzde 50-70 arası istendiği gözlemlendi. Kirada oturan ve hükümetin kararını, yüzde 25’i hatırlatan kardeşimize ev sahibinin söylemi çok enteresan: “İtiraz ediyorsanız, mahkemeye verin kardeşim.” Zira kiracı evden çıksa aynı ücretle başka bir ev bulması mümkün değil. Çıktığında ev sahibi aynı evi iki katına herkese kiralayabilir. İnsanın aklına şu gelmiyor değil, ev sahibinin bir güvendiği yer olmasa mahkemenin yolunu göstermez. Yıllık enflasyonun yüzde 73’lere dayandığı bir ortamda yüzde 25’lik bir kira artışı belirlenmesinin hukuki bir dayanağı var mıdır?
Belli konularda insanların direncinin bir yere adar olduğunun bilinmesinde fayda var. Akaryakıt zamları ile ilgili olarak istasyonların önünde zamdan etkilenmemek adına insanlarımız uzun kuyruklar oluşturmuşlardı. Fiyat artmaya devam ediyor ancak kuyruklar azaldı galiba. Memleket insanının, “Nereye kadar takip edeceğiz, zaten günübirlik artıyor.” Dediğini duyar gibiyiz.
Vatandaşın geçim maratonunda rahatlatılması lazım, hem de acil olarak. Günlük ihtiyaç maddelerindeki enflasyon oranı çok önemli. Sadece şöyle bir örnekleme yapsak, bir yıl önceki süt ve süt ürünleri fiyatı neydi, bugün ne oldu? Böyle bir hesap yapılsa, TÜİK’e de gerek kalmayabilir.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.