Konya
°C
Yeni Meram

Kripto Aleviler… Gezi Parkı kalkışması… Almanya öncülüğünde AB’nin 5 milyar avrosu nereye gitti?

Kripto Aleviler… Gezi parkı kalkışması… Almanya öncülüğünde AB’nin 5 Milyar Avrosu nereye gitti?- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
01.07.2021 01:07
30.06.2021 15:11
0
2363
ABONE OL

Basına yansıdığı kadarı ile Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri günümüzde dış istihbarat servislerinin kontrolünde kilise paraları ile tarihte hiç olmadığından daha fazla yaşanmaktadır. Misyonerlerin en çok üzerinde çalıştığı kitlede maalesef Alevi kardeşlerimiz olduğunu yine basın belirtmektedir. İslam inancına göre din değiştirmek büyük günahlardan olsa da, baskı altında olmadan kişiler din değiştirmede serbesttir. O halde sorun, çeşitli faaliyetlerle ve menfaatler temin ederek kişilere din değiştirtmektir. Ülkemizde 5000 yeni ve gizli ev kiliseleri açıldığı, Hristiyan olan kişilere aylık bile bağlandığı, bu faaliyetleri yürütenlere büyük paralar ve aylıklar ödendiği yine basın ve yayından öğrendiğimiz gerçeklerdir. Din değiştirip bu faaliyetler içinde bulunarak önemli idari ve dini görevlere geldikten sonra tekrar İslamiyet’e dönen kişilerin anlatımları geçmişte ve günümüzde ortadadır. Aleviliğin, tarihi derinliklerdeki oluşumunu ve gelişimini, geçirdiği evreleri, burada geniş olarak anlatmamıza bu köşe yetmez. Özet olarak, Alevilik özellikle de Anadolu Aleviliği, mensuplarının büyük çoğunluğu Türk olan( C.Şener, Alevilerin etnik kimliği) eski Şaman dini ve başka dinlerin ritüelleri ile İslamiyet’i mecz edip ameli kısmının Şamanlığa ve başka din ritüellerine, itikadi kısmı da İslami olan, yeni bir İslam yorumu oluşturması ile ortaya çıkan bir inanış biçimi olup tamamen İslam dairesindedir. Bu inanış biçimi de, yaşanılan bölgelere ve kültürlere göre farklılıklar göstermektedir. Bir ucu sünni İslam’a öbür ucu diğer din ritüellerine yakın olan bir çizgi üzerinde kümelenen biçimde kendini göstermektedir. Alevilerin kendi aralarındaki inanç yönünden bazı benzemezliklerde bundan kaynaklanmaktadır. Aleviliğin İslam’dan başka bir din olduğunu söyleyen Alevi görünümündeki ateistler ve marksistler(kripto Aleviler, tam dönememiş dönmeler) dışında Alevi kardeşlerimizin %99’u İslam olduğunu, İslam değerlerine inandıklarını, ateistlerin içlerine sızarak Aleviliği başka bir din kisvesine büründürmek istediklerini söylemektedirler.
Bazı Alevi görünümlü ateistler, neyin peşindedirler, neden gerçek Alevi kardeşlerimizin inancını istismar etmektedirler? Son zamanlardaki birtakım yayınlardan, bazı kişilerin başta Alman istihbaratı olmak üzere, istihbarat örgütleri ile iç içe çalıştıkları, bu çalışmaların AB fonlarındaki 5 milyar avroluk bölümden finanse edildikleri kamuoyuna yansımıştır. Amaç nedir? Amaç Anadolu içinde, İslam dışı dinlere özellikle de Hıristiyan dinine mensup, azınlık yaratmak, yaratacağı bu azınlığı ileri de Türkiye aleyhine kullanmaktır. Cumhuriyeti kuranlar, emperyalistlerin Osmanlı’da azınlıkların nasıl kullanıldığını bildikleri için Lozan’da, Anadolu’daki tüm azınlıkların Balkanlar'daki Müslümanlarla mübadelesini(değiştirilmesini) ısrarla istemiş ve mübadeleyi gerçekleştirmiştir. Lozan’ın en önemli maddelerinden birisi de budur.

Bir sorunu yok sayarak onu yok edemiyoruz. Hele inançla ilgili her an kullanılmaya müsait sorunlar yok olmuyor. Yer altına inip fırsat kolluyor. Yakın tarihimizde bizi yönetenlerin, din ve inançla ilgili sorunları yok saydıkları hatta üzerlerine baskı kurdukları malumdur. Ancak gelinen nokta da ortadadır. Kiliseler ve gizli servisler AB rüzgârını da arkalarına alarak ülkemizdeki misyonerlik faaliyetlerini artırmışlardır. Üzerinde en çok çalışılan grupta maalesef Alevi genç kardeşlerimizdir. Bu gençler, menfaat sunularak, din değiştirme ya da dinden uzaklaştırarak ateistlik tuzağına düşürülmektedir.
Bunun için ilk önce, hükümetimizin yaptığı alevi çalıştaylarının sonuçları da dikkate alınarak tüm Alevi inanç grupları arasında bir sempozyum yapılarak, Aleviliğin önemli değerleri ortaya konulup incelenerek, aralarındaki inanç ayrılıkları giderilip Aleviliği temsil edecek bir grup veya gruplar tespit edilmelidir. Bu grup veya gruplarla Sünni İslam’ı temsil edecek bir grupla, birlikte Aleviliğin ve Sünniliğin inanç ve uygulama olarak asgari müştereklerini, cem evlerinin statüsünü belirlemelidir. Kapalı toplum halinde olan Alevilik saydamlaşmalıdır. Böyle bir çalışmayı cennet mekan 2. Abdülhamit Han başlatmış ancak bitiremeden tahtan indirilmiştir. Bu şekildeki bir çalışma ile Alevilik, sivil toplum örgütü görümündeki bazı menfaat grupların tekelinden kurtarılacaktır. Anayasal kurum olan ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’ özerk olmalıdır. Yapılandırılması inanç gruplarına göre ayarlanmalıdır. Mesela Alevi- İslam inancı Diyanet İşleri Başkanlığında bir daire başkanlığı veya genel müdürlük olarak temsil edilebilir. Cemevleri inanç evi olarak sayılmalıdır. Alevi din adamlarına (dede v.s) kadrolar verilip, maaşa bağlanmalıdır. Camilere belediyelerin yaptıkları yardımlar, cem evlerine de yapılmalıdır. O zaman gerek inanç grupları arasındaki ve gerekse devletle inanç grupları arasındaki gerginlikler bitecektir. Toplum, gençlerine daha çok sahip çıkacak, gençlerimizde öyle veya böyle daha iyi dini eğitim alabilecektir. Birileri de bu hususları istismar edemeyecektir.

Şu gerçek çok açık olarak bilinmelidir ki, ülkemiz için Hristiyan Batı'nın yaratacağı ve kullanacağı Hristiyanlaştırılmış Alevilerin yapacağı ayrımcılık, ayrımcı Kürtçülükten daha büyük tehlikedir. Geçmişte Kürtçülük ile ilgili yaptığımız hatalar Alevilik konusunda yapılmamalıdır. Tüm etnik ve inanç farlılıkları ile biz yani 84 milyon, biriz ve kardeşiz…

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.