Krizden çıkışın yolu: Reklam- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi
Krizin üzerine kuluçkaya yatarsanız yeni krizler doğar
Krizler ne hayatın sonudur ne de çözümsüzdür. Hayat bir şekilde devam etmektedir. Yemek saati geldiğinde yemek yenecektir. İş saati gelince de işe gidilecektir. Okula giden öğrenci varsa onlar da okullarına gidecektir. Hayat, her şart altında devam etmekte, hayatın devamı için ihtiyaçlar bir şekilde temin edilmektedir.
Kriz var diye kabuğa çekilmek yerine bu krizi en az hasarla atlatmanın yolları düşünülmelidir.
Unutmayalım ki;
Krizden çıkış planları yapmayanlar kapınızı 2. bir kriz çalabilir…
Krizi görmezden gelerek yaşanan sıkıntıları zamana havale edenler konkordatonun kapısını çalabilirler…
Krizin üzerine kuluçkaya yatarsanız yeni krizler doğar…
Kriz var diye reklam bütçesini kısan firmalar rakiplerini yakalamak için daha fazla harcama yapmak zorunda kalabilirler…
Üreticilerin nasıl önlem olarak aldıkları B ve C planları varsa tüketicilerin de kendilerine göre uygulayacakları B ve C planları vardır. Herkes bütçelerine uygun arayış içerisindedir. Tüketiciniz ile iletişimi keserseniz sadık müşteriniz sizi terk edebilir. Tüketicinin ihtiyaçlarına cevap verecek reklam kampanyaları yapmaz ve bunları duyurmazsanız kaybeden olursunuz. Unutmayın ki kaybettiğiniz müşteriyi yeniden kazanmanın maliyeti yeni müşteri kazanmaktan daha pahalıdır.
Firmalar, pazardaki payını korumak, pazar payını artırmak, sadık müşterisini kaybetmemek için doğru reklam stratejileri geliştirerek krizi en az hasarla atlatabilirler…
Bir markanın gücünü korumakta reklamın oynadığı rol Simon Broadbnt tarafından çok iyi özetlenmiş:
“Bir markanın satışları, bir uçağın uçuş yüksekliği gibidir. Reklam harcaması uçağın motorları gibidir. Motorlar çalışırken her şey yolundadır, ama motorlar durduğunda alçalma başlar.”
Kriz dönemlerinde iletişim kanallarını kapatarak müşterilerini ihmal edenleri krizden sonra da müşterileri ihmal eder.
Reklamlı, bol kazançlı günler temennisi ile…
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ