Cehennemde irinli su içeceklerdir
“Peygamberler, Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir. Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.
Rablerini inkâr edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu, derin sapıklıktır.” (1)
Şeytanın kendine uyanlara sözü: Beni değil kendinizi kınayın
Şahsi mesuliyet var. Ne büyüklenenlere ne de şeytana sorumluluğumuzu yıkamayız
“İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk; şimdi siz az bir şey olsun, Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi, biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur” derler.
İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.”
İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedî kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri “selâm”dır.
Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
Bu ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helâk yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O, ne kötü duraktır!
Allah’ın yolundan saptırmak için O’na ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.” (2)
“Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: «Rabbim! Bu şehri (Mekke'yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!»” (3)
İbrahim (AS)’ın duası
“«Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!»
«Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!»” (4)
Rabbimiz, İbrahim (AS)’ın yapmış olduğu dua ile bizlere bir dua örneği veriyor. İbrahim (AS) kendisinin ve soyundan gelenlerin namaz kılmaları için Allah'ın yardımını istiyor ve bunda başarılı olması için de Allah'a dua ediyor. İnsana amelinden başka hiçbir şeyin fayda vermeyeceği hesaplaşma gününde kendisinin, anne-babasının ve tüm mü'minlerin bağışlanmasını istiyor. Kusurlarının affedilmesini diliyor.
Kur’an, insanların düşünüp öğüt almaları için gönderilmiştir
“İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.” (5)
Kur’an, Allah’ın azabına karşı insanların uyarılması, insanların ondaki açık ve kesin deliller sayesinde Allah’tan başka ilâh olmadığını anlamaları ve aklıselim sahiplerinin düşünüp öğüt almaları için gönderilmiş bir kitaptır. Bu kitabı hayatlarının yaşam kılavuzu kabul edenler ve bu kılavuza göre hayatlarını düzenleyenler kurtuluşa ererken aksi hareket edenler ise hüsrana uğrayacaklardır.
Kur’an’ı anlamak ve onunla amel etmek temennisi ile…
-----
- İbrahim 15-18
- İbrahim 21-31
- İbrahim 35
- İbrahim 40-41
- İbrahim 52