Mebrur Haccın karşılığı cennettir-1
Mebrur Haccın karşılığı cennettir-1- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi
Kabe yeryüzünde inşa edilen ilk mabettir. Rabbimizin emri olarak Hac ve Umre yapmak üzere kulluk vazifelerimizin ifası için ziyaret edilir. Ziyaret; mikat bölgesinde ihram giyerek, telbiye getirerek, Beytullah’ın etrafında tavaf ederek ve say yaparak gerçekleştirilir.
Telbiyenin “icabet üstüne icabet” anlamına geldiği, birinci icabetin, “Ben sizin rabbiniz değil miyim?” hitabının (el-A‘râf 7/172) cevabı, ikinci icabetin, “İnsanlar arasında haccı ilân et” emri gereğince (el-Hac 22/27) Hz. İbrâhim tarafından yapılan hac çağrısının karşılığı olduğu söylenmiştir. Fakihler, çoğunlukla bu ikinci hususu öne çıkarıp telbiyenin “Allah’ın emrine itaati ve davetine icabeti sürdürmede ısrarlı olmak” anlamına geldiğini belirtmiştir. Telbiye ile mümin şunu söyler:
“Lebbeyk, Allāhümme lebbeyk. Lebbeyk, lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni‘mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek”. “Rabbim! Davetine sözüm ve özümle tekrar tekrar icabet ettim, emrine boyun eğdim. Rabbim! Senin davetine icabet boynumun borcudur. Senin eşin ve ortağın yoktur. Rabbim! Bütün varlığımla sana yöneldim; hamd senin, nimet senin, mülk senindir. Senin eşin ve ortağın yoktur”
Hz. Adem (as) ile başlayan bu süreç Kabe’nin İbrahim (as) tarafından yeniden yerinde inşa edilmesi ve Rabbimizin insanları hacca davet etmesini istemesi ile davet başlamış Peygamber Efendimizin daveti tekrar hatırlaması ve davete icabetin nasıl gerçekleşeceğini uygulamalı olarak göstermesi ile insanların Beytullah’ı ziyaretleri kesintisiz devam etmektedir. Müslümanlar ilk fırsatta bu davete icabet etmek için gayret göstermektedirler. Rabbimiz (cc) buyuruyor: “Hani biz İbrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik. İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik’i (Kâbe’yi) tavaf etsinler. Bu böyle. Kim Allah’ın hükümlerine saygı gösterirse, bu, Rabbi katında kendisi için bir hayırdır.” (Hac 22/26-30)
Tavaf alanında karşılaşılan problemler
Hac ve umre ziyaretini diğer ziyaretlerden ayıran, onu turistik bir gezi olmaktan çıkaran husus bu ibadetlerin bilinçli olarak yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bir davranışı ibadet yapan şey şuurdur, bilinçtir. Şuursuz bir şekilde Mekke’de bulunmak, Beytullah’ı şuursuz olarak tavaf etmek ibadeti gerçek manada ifa etmeye yeterli değildir. Hac ve Umre ziyareti yapanlar bu ziyaretlerinin mebrur olmasını istiyorlarsa, Peygamber Efendimizin Mebrur bir Haccın karşılığı cennettir müjdesine nail olmak istiyorlarsa ibadeti şekli olmaktan çıkarmalı özüne ve ruhuna uygun bir şekilde eda etmelidirler.
Allah Rasulü (sav) buyuruyor:
"Umre ibadeti, daha sonraki bir umreye kadar işlenecek günahlara kefârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise, ancak cennettir." (Buhârî, Umre 1; Müslim, Hac 437. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 88; Nesâî, Menâsik 3, 5, 77; İbni Mâce, Menâsik 3)
Mebrûr hac; kendisine hiçbir günâh karışmayan, eksiksiz olarak ifa edilen makbul hac, anlamına gelir. Daha önce yaptığım umreden 15 yıl sonra Rabbim yeniden umre yapmayı nasip etti. Tüm mümin kardeşlerimize hac ve Umre yapmalarını nasip etmesini Rabbimden niyaz ederek gördüğüm birkaç hususun dikkate alınmasının faydalı olacağı kanaatindeyim.
+
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.