MUHALEFETİN SİYASETİ

2023 Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri dengeleri değiştirdi. Siyasi partilerin üyelerine teşbihte hata olmasın, ölü toprağı atılmış gibi. 14 Mayıs'ta aldığı kroşeden sonra 28 Mayıs'taki aparkat ile abandone olan bir muhalefet var karşımızda. Üstelik aparkat yediği boksörün güya en hazırlıksız döneminde, çifte yenilgi yaşamak. Olacak iş mi! Ne güzel cumhurbaşkanlığı alınacak, partinin ağır topları da kabinede yer alacaklardı. Şimdi evdeki hesap çarşıya uymadı galiba. Bakanlık yok, bakan olma hayali ile milletvekili listelerine de girilmedi. O vakit tek kalan mevki genel başkan danışmanlıkları. O da herkese verilmiyor ki!
CHP ilelebet muhalefette kalmaya mahkum. Niçin derseniz,bu zihniyetten dolayı. İBB Başkanı, kendi mücavir alanının dışında genel siyasetin kulvarında geziyor. Hem de Elazığ ve Tunceli ziyaretler ile. Hem de genel başkana haber vermeden. Hem de genel başkanının memleketinde. Miting alanından telefonla yapılan görüşmeler. Efendim, sizin memleketinizde.
Verilen mesaj net. Ben o kadar güçlüyüm ki, senin evinde dahi senden daha güçlüyüm. İmamoğlu meydan okuyadursun Sayın Kılıçdaroğlu ise, hala alttan alıyor. Neymiş efendim, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu.” imiş. Bence bu bir İmamoğlu kalkışmasıdır. Sayın İmamoğlu'na bu kadar medeni cesareti veren hangi güç ya da güçlerdir bilemiyoruz ancak göreceğiz.
CHP'deki bu İmamoğlu kalkışması AK Parti ve MHP'de olsa ne olurdu? Zaten kalkışma olmazdı. Bir tarihte hatırlarsınız AK Parti Genel Başkanı'nın talimatı ile istifasını sunan başkanları görmedik mi? Siz bu kalkışmayı parti içi muhalefet ya da demokrasi ile de izah edemezsiniz. Bir taraftan İmamoğlu turları diğer taraftan Sayın Kılıçdaroğlu'nun, “Ben kalayım, parti gitsin.” düşüncesi. 2024 yerel seçimine bu dağınık portreyle girecek olan CHP, ne kadar başarılı olur sizce. Sahi bir de ABB Başkanı Sayın Mansur Yavaş Bey vardı. Kendilerini TV ekranlarında Anadolu Ajansı ve ANKA verilerini seçmenle paylaşırken görmüştük son olarak. Seçim sonuçları onu da çarpmış olacak ki, gündemde yok.
Genel seçimden hemen sonra genel kurulunu gerçekleştiren İYİ Parti'de de durumlar vahim. Kongre öncesi muhaliflerin bir bir istifası geldi. CHP'de olduğu gibi İYİ Parti'de de muhalefet temizlendi. Sayın Akşener'e bağlı kadrolar yönetimi oluşturdu. Akşener genel kurulda parti içi muhalefete zehir zemberek bir konuşma yaptı. Kendilerinin hep vurguladığı şu idi. Parti grubu kurmak için CHP'den devşirilen 15 milletvekilinin bir hata olduğunu kabul etti. Genel başkanların kararlarını istişare yöntemi ile almaları şart. Zira hata yapma lüksleri yok ki. Sayın Akşener, siyasette artılar ve yapılan olumlu işler toplanırken eksiler de toplanıyor.
Bir de pek çok büyükşehirde kankanız CHP'yi desteklemenize rağmen kamuoyunda konuşulan bu büyükşehirleri İYİ Parti değil, HDP kazandırdı görüşü hakim. Sayın Akşener ve ekibi siyaseti ilmi yapmaları ve ince siyaseti iyi bellemeleri lazım. Hatırlarsanız, bir ara İYİ Parti'nin oyları yapılan anketlerde MHP'nin iki katına çıkmıştı. Türkiye genelinde yüzde 20 dahi zorlanabilir deniyordu. Peki netice ne oldu? MHP bu yarışı İYİ Parti'nin önünde bitirdi.
İYİ Parti'de bir yerde birden fazla hata var. Dahası “ Turpun büyüğü heybede.” Genel merkezin tasvibini alamayan bazı teşkilatlar ile bir yerel seçimden ne kadar başarı bekleyebilirsiniz? Allah aşkına hangi muhalefet partisi nerede, hangi siyaseti üretiyor.
Bir iddia atıldı ortaya. Güya Sayın Akşener 26 Ağustos'ta bir açıklama yapacak, “Ben bu partide genel başkanlıktan ayrılsam dahi CHP ile ortaklığa yanaşmayın.”
Sayın Akşener, sizin yeriniz çoklu masalar değil. Çoklu masada “kazanacak aday” dediniz, sizi dinleyen oldu mu?
Gelin daha önceki davetleri de hatırlayın. Özünüzle, sözünüzle size ait olan kendi kulvarınıza dönün. Memlekete hizmet noktasında elinizi taşın altına koyun. O zaman hep birlikte İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya vb. şehirlerimize hizmet akışı daha bir hızlanacak.
Takdir sizin.