Ne Stefan Kuntz’dan, ne de duyarsız oyunculardan kimse başarı beklemesin

Ermenistan karşısında beklenmedik şekilde aldığımız beraberlik, spor camiasında şok etkisi yarattı. Alınan beraberlik öyle geçiştirilecek bir sonuç değil. Gruptan çıkma adına aldığımız yara bile değil, bağrımıza sokulan hançer oldu.
Rakibimiz Hırvatistan eksik maçında Ermenistan’ı 1-0 yenince puanını 10 yaptı. Üstelik bir maçı da eksik.
Gelinen son durumda sorumlu Federasyon, daha sonra Stefan Kuntz’dur. Ancak asıl sorumlular, ukala tavırları ile kendilerini beğenmiş oyunculardır. Milli takımın tepeden tırnağa yenilenmeye ihtiyacı vardır. Asıl içimi acıtan nokta; futbolumuzu idare edenler, teknik ekip ve oyuncular hala iddialı konuşmalar yapıyorlar.
Çok merak ediyorum, okyanusu geçip derelerde boğulmaktan ne zaman kurtulacağız.
Kazanmamız gereken, hem de Ermenistan karşısında berabere kaldığımız maç sonrasında özel karşılaşmada Japonya ile karşı karşıya geldik.
Stefan Kuntz, Ermenistan maçının 11’inde büyük değişime gitti. Japonya karşısında o kadrodan sadece Çağlar Söğüncü ve Orkun Körkçü 11’de başladı. Diğer 9 oyuncu tamamen değişti. 
Dünya sıralamasında 20. sırada bulunan Japonya daha 3 gün önce Almanya’yı 1-4 yendi. Böyle formda olan rakip karşısında oyuncularımızın Ermenistan maçından ders çıkarıp kendilerini biraz olsun affettireceklerini düşünüyordum. Daha doğrusu içimden geçen buydu. Maç başladıktan sonra her geçen dakika gördüm ki, boşuna ümitlenmişim.
Daha maçın başlarında organize atak sonrası şık bir vuruş yapan Atsuki Ito 15. dakikada takımını 1-0 öne geçirdi. Geriye düştükten sonra oyuncularımızın kendilerine gelmesini beklerken, daha da panikledik. Pas hatalarımız arttı. 28. dakikada kaleci Uğurcan’ dan dönen topu oyuncularımız seyredince Nakamura takip etti kalecinin solundan golü attı. 2-0.
Orta alanda kaybettiğimiz her top kalemizde büyük tehlike yaratmaya devam ediyor düşünceleri içimden geçerken Onur ile kaybettiğimiz top sonrasında ceza sahası içinde bomboş durumda kalan yine Nakamura 36. dakikada takımını 3-0 öne geçirdi.
Özel maç bile olsa 3-0’lık yenilgiye oyuncularımızın biraz olsun reaksiyon vermesi, en azından mücadele etmesi gerekmez mi beklentisi içinde iken organize olmayan bir atakta, 44. dakikada Ozan Kabak golü attı, skoru 3-1’e getirdi. İlk yarı bu sonuçla tamamlandı.
İkinci yarıya oyuncu değişiklikleri yaparak başladık. Milli maçlar ruh ile kazanılır, ruh olmayınca ne desek boş diye düşüncelerimi dile getirmiştim.
Bereket versin Cengiz gibi, Bertuğ gibi, İrfan gibi oyuncumuz var. 61. dakikada Cengiz’in pasını iyi değerlendiren Bertuğ 2. golümüzü attı. Skoru 3-2 yaptı. İlk yarıya göre daha temaslı ve iyi oynadığımızı söyleyebilirim. Bu yeterli mi, değil mi buna bakmak lazım derken İsmail’in acemice yaptığı penaltı yine düşüncelerimin alt üst olmasına sebep oldu. Penaltıyı gole çeviren Junya Ito durumu 4-2 yaptı. Maç da 4-2 sonuçlandı.
Özel de olsa Japonya maçı da gösterdi ki, takım olarak savunma anlayışımızı değiştirmediğimiz müddetçe başarılı olmak imkansız.
“Ne Stefan Kuntz’dan ne de duyarsız oyunculardan kimse başarı beklemesin”…