NEDEN EVLEN(E)MİYORLAR?-Medine EKMEKÇİ- Yeni Meram Gazetesi
“Bu devirde evlensen bir dert, evlenmesen bir dert” diyor günümüz gençleri. Bu konu çağımızın imtihanlarından birisi. Herkes evlenememekten, doğru eşi bulamamaktan, evlenilecek kadın ya da erkeğin olmadığından şikâyetçiler.
Gençler evlenmiyor mu, evlenemiyor mu bu hafta biraz değinmek istiyorum konunun muzdariplerinden biri olarak.
Modernleştikçe, teknoloji geliştikçe, eğitim seviyemiz yükseldikçe enteresan bir şekilde sorunlarımız da artıyor. Evlilik olgusu da bundan nasibini alıyor.
Bize devamlı pompalanan kurgular, sosyal medya kanalıyla ön yargılar oluşturuluyor. Hayatı sanal yaşayınca kimse kimsenin yükünü çekmek istemiyor. Kişiler hazlarını dijitallik üzerine kurunca ilişkiyle ilgili sağlıklı bağlanma mümkün görünmüyor.
Kültürel ve sosyo-kültürel bir değişimin içindeyiz. Dijitalizm; tek insan modeline adım adım ulaşırken, değerlerimizi de adım adım kaybettiriyor. Bu nedenle beden olarak büyüsek de ruhsal olarak olgunlaşma süreci gecikiyor. Hatta bazılarında hiç mümkün görünmüyor bu süreç.
Üniversite okuyor; hâlâ çay dökmeyi, misafir ağırlamayı, temizlik yapmayı bilmiyor. Evdeki bireysel sorumlulukları çocuklarımıza öğretmediğimiz için henüz ergenlikten çıkamamış, yetişkin olamamış bireyler oluyorlar. Hele ağzını yüzünü eğe-büke konuşanları hiç ele almıyorum...
Bize zorla dayatılan bir gerçek var. Üniversite bitecek, KPSS’ye gireceksin, kazanırsan akademik kariyerinde ilerlerken, hasbelkader karşına çıkan kişiyle evlenip yoluna devam edeceksin. Çocuklar bu silsileyi takip edeceğim derken geliyorlar 30 yaşına! Ee sonra? ‘Daha dur ders çalışmaktan hayatımı yaşayamadım az da gezip tozayım’ deyip yaş oldu mu 35! Ee sonra? Sonrası malum...
Bana göre ruhsal gelişimini tamamlayamamış, çocukluk travmalarını şifalandıramamış, ergenlikten çıkıp yetişkin olamamış, psikolojik sıkıntıları almış başını gitmiş kişiler EVLENMEYİN kardeşim! Elin kızının, elin oğlunun hakkına girip, kendi girdabına sokup, cehennem hayatı yaşatacaksan sen evlenme kardeşim. Allah sana ‘niye evlenmedin?’ diye sormaz.
‘Ben çok özelim, ben çok güzelim, zengin olsun, son model arabası olsun (hatta kızlar şimdi 3 anahtar kısaca), statüsü olsun’ diye egoları şişirilen çocuklar; gün gelir ‘ayakkabısının üzerinde toz vardı’ diye türlü bahanelerle kimseyi beğenmez. "Ben karşı tarafı taşıyacak yeterli donanıma sahip miyim" diye hiç düşünmezler.
Anne babaya bağlı değil de bağımlılık derecesinde olan kişiler de evlenemiyorlar. Birbirlerini tanımadan önce yapılacak olan en elzem olay "ben kimim?" sorusunun cevabını bulmalılar. Daha kendi iç dünyasını tanımayan birey, başkasını nasıl tanıyabilir?
Hoş, dijitalizmin de amacı; asalak, düşünme mekanizmasını kaybetmiş, haz odaklı birey yetiştirmekti. Evliliğin gecikmesindeki en önemli detaylardan biriside bu aslında.
Bundan mütevelit bazıları da on yıllık ilişkiyi patırtı gürültü evli gibi yaşıyor (!) ama gidip de bir imza atamıyor...
Kıymetli okurlarımız, toplumun kanayan yaralarından birisi de şüphesiz evlilik konusu. Lütfen öneri ve görüşlerinizi bize yazınız. Kısmetse haftaya devamında görüşmek dileğiyle...
Sizleri emanetleri zayi etmeyen Allah’a emanet ediyorum.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ