Konya
°C
Yeni Meram

O DEVLETLERİ BİZ KURMALI, SINIRLARI BİZ ÇİZMELİYDİK-1

O DEVLETLERİ BİZ KURMALI, SINIRLARI BİZ ÇİZMELİYDİK-1- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
27.01.2022 01:33
26.01.2022 16:35
0
2013
ABONE OL

Osmanlı Devleti gurur duyduğumuz bir Türk Devletidir. Fethettiği ülkelerde insanların dinlerine, inançlarına, kültürlerine karışmamış, onlara adaletle hükmetmiştir. Osmanlı’da sömürgecilik anlayışı olmamış ve hiçbir yerde soykırım yapmamıştır. Bu yönlerden Osmanlı Devleti’nin insanlık tarihinde eli temiz, yüzü aktır.
Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra hâkim olduğu coğrafyalarda 35-40 devlet kuruldu. Ancak aradan yüz yıl geçmesine rağmen, o coğrafyalarda kan ve gözyaşı eksik olmadı. Bizim de bugün Irak’ta, Suriye’de, Kıbrıs’ta, Ege’de karşı karşıya bulunduğumuz meselelerin kökleri o yıllara dayanmaktadır.
Osmanlı’nın son yüzyılı olan 19.yüzyılı birçok sıkıntılı ve üzüntülü olaylarla doludur. Bu yüzyıla büyük tarihçi ve kültür insanı Prof. Dr. İlber Ortaylı Bey “İmparatorluğun en uzun yüzyılı” adını verir. Bu yüzyılda, ciddi tedbirler alınmadığı takdirde Osmanlı’nın sona yaklaştığını, dağılma dönemine geldiğini gösteren birçok olay vardır. Yabancı Devletler bu dönemde Osmanlı için hasta adam ifadesini kullanmışlardır. İmparatorluğun üzüntülerle ve acılarla dolu sonunu daha iyi anlayabilmek için, bunlardan bazılarını yüzeyden  hatırlayalım. Osmanlı bu yüzyılda, sıkıştığı durumlarda Batılı Devletlerden ve Rusya’dan yardım istemek mecburiyetinde kalmış, karşılığında da önemli tavizler vermiştir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanının bastırılmasında İngiltere’nin yaptığı yardıma karşılık, onlarla Balta Limanı Ticaret Antlaşması yapılmış (1838) ve  büyük ticari haklar verilmiştir. Bu antlaşmada Osmanlı’da içeriye yönelik “ticari ve ekonomik koruma” kalkanı kaldırılmış ve neticede iç üreticilerin rekabet gücü kalmamış, üretim düşmüş, birçok üretim merkezi kapanmıştır. Bu antlaşma “Osmanlı’nın İngiltere’nin yarı sömürgesi haline geldi” şeklinde yorumlanmıştır.
Fransız İhtilalı bağımsızlık, milliyetçilik, özgürlük, düşünce  ve fikir hürriyeti  gibi kavramları canlandırmış ve geliştirmiştir. Bu anlayışlar  Osmanlı egemenliğinde bulunan önce Balkan Milletlerinde sonra da Arap Yarımadasında karşılık bulmuş hepsi bağımsız bir devlet kurma düşüncesi içine girmişlerdir. İçerde de  Avrupa’daki gelişmeleri takip eden aydın kesimde, düşünce ve fikir hürriyetine yer verilmesi, monarşiden vazgeçilmesi gibi düşünceler ortaya çıkmıştır. Avrupa Devletleri ve Rusya bu gelişmeleri Osmanlı’nın aleyhine olacak şekilde olabildiğince desteklemişlerdir.
Dış ve iç baskılar bu dönemde hiç eksik olmamış; onların etkisiyle Tanzimat (1839), Islahat (1856) Fermanları yayınlanmış, II. Abdülhamit Anayasayı (Kanuni Esasi) hazırlatmış, Mebuslar Meclisi kurmuş ve kısa ömürlü de olsa I. Meşrutiyeti  ilan etmişti (1876).
Geçmiş yüzyıllarda bilimde, teknolojide, sanayide dünyadaki gelişmelere ayak uyduramayan Osmanlı, bu yüzyılda da geçmişteki olumsuzluklar devam ederken, dünyadaki siyasi, fikir ve düşünce alanlarındaki yeni gelişmeleri yeterince anlayamamış, dolayısı ile o alanlarda da ayak uyduramamıştır. Zoraki olan bazı gayretlerle de başarılı olunamamıştır.
Devam edecek.
Dr Abdurrahman Kutlu

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.