ONLAR GİTTİ BEN KALDIM!
ONLAR GİTTİ BEN KALDIM!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Ülke olarak her daim dolu dolu bir gündem içinde yaşıyoruz. Kimi zaman ekonomik kimi zaman sosyal kimi zaman politik kimi zaman da yaşamsal olarak yoğun gündem içinde olduğumuz bir gerçek.
Özellikle son günlerde ekonomi ve gelen zamlar üzerine ciddi endişeler duyuyor bunu da dillendiriyoruz. Ancak ülkemizin var olan gerçeğini de göz ardı etmiyoruz. Mesela akaryakıt zamları en çok konuşulan konulardan biri ve çözümü konusunda da kimsenin bir önerisi bulunmuyor.
Daha önce bu konularda herkesin bir fikri varken günümüzde artık fikir üretmek bile yorar oldu. Çünkü ülke gerçeği karşımıza çıkıyor.
Elbette her şey dört dörtlük olmuyor, eksiklikler aksaklıklar oluyor. Bir yer iyi işlerken diğer yer aksıyor dengesizlik oluyor. Önemli olan bu aksayan ve dengesiz olan yerleri düzeltmek ve toplumda anlayış dengesini düzgün bir şekilde teraziye koymaktır.
Bu yapılırken de vatandaş olarak bizler isteklerimizi Rabbena hep bana tarzında değil toplumsal adalet vurgusu ile düşünmek ona göre hareket etmek gerekiyor.
****
Aslında bugün yazımda politik bir konu işlemeyi düşünmüyordum ama seçim sonrası muhalefetin güçlü partisi CHP' de yaşanan gelişmeleri çok güzel özetleyen bir (Alıntı) hikâyeyi görünce paylaşmak istedim.
Önce hikayeyi okuyalım sonra günümüz bağlantısına geçelim.
“Üç arkadaş bir tren istasyonuna gitmiş.
İçlerinden biri gişeye yaklaşıp bilet almış ve trenin kalkmasına ne kadar zaman olduğunu sormuş.
*Bir saat on beş dakika... demiş görevli.
*Arkadaşlarına dönmüş;
*Daha çok var, hadi gidip şu karşıki kafede çay içelim…
Oradan buradan derken laf lafı açmış…
Birden tren düdüğüyle kendilerine gelmişler
Koşarak dışarı fırlamışlar ama, nafile, tren kaçmış...
*Sormuşlar; Sonraki tren ne zaman?
*Bir buçuk saat sonra...
Yine dönmüşler kafeye
Yine çay yine laf ve derken yine düdük sesi
Koşmuşlar ama bu defa da treni kaçırmışlar.
Bir saat sonra bir tren daha varmış.
Dönmüşler kafeye...
Ama bu kez uyanık duruyorlar.
Trenin sesini duyar duymaz kalkmışlar koşmaya başlamışlar.
İçlerinden biri bir vagona, diğeri başka vagona zar zor yetişmiş...
Üçüncüsü ise geride kalarak yetişememiş...
Bir süre nefesini toparladıktan sonra başlamış katıla katıla gülmeye.
Durumu gören istasyon memuru dayanamayıp sormuş; Hem treni kaçırdın hem gülüyorsun!
* "Nasıl gülmeyeyim?" demiş adam,
"Onlar beni uğurlamaya gelmişti. Ama onlar gitti ben kaldım… “
Evet buradan yola çıkarak baktığımızda seçimin hemen ardından “değişim” yankılarıyla çarşının karıştığı CHP’de ipler iyice gerilmişti. Muhalif cephede son olarak İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun zoom toplantısı ortaya çıkınca işin rengi daha da değişti. Yok toplantıya katılanların ihracı yok istifaları derken ortalık yine toz duman oldu. Birçok muhalif kesimce gitmesi gereken konunun başrolü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olarak beklenirken göndermek isteyenlerin gidiyor olması hikâye ile birebir uyuyor.
Bakalım iç hesaplaşmanın yaşandığı muhalefette gelecek neyi gösterecek.
Kalın sağlıcakla...
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.