OSMANLI'DA SARAY ANLAYIŞI(1)
OSMANLI'DA SARAY ANLAYIŞI(1)- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi
Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren yüzyıllar boyunca padişahların saray tutkuları olmamıştır. Yıllarca adına Saray denen mütevazı yapılarda hem ülkeyi idare etmişler, hem de bu binalar evleri olmuştur. Avrupa Ülkeleri Krallarının görkemli sarayları göz önüne alınınca fark daha iyi anlaşılır. Osmanlı Hükümdarları; Basra Körfezinden, Viyana’ya kadar, Mısır’ı, Kuzey Afrika topraklarını içine alan geniş coğrafyada, imparatorluğun en görkemli dönemlerinde bile, bir kaç yerde daha Kışlık Saray, Yazlık Saray yapma düşüncesinde hiç olmamışlar ve yapmamışlardır. Osmanlı Hanedanı Saray anlayışı yönünden, hanedanlık süresi dikkate alındığında, Avrupa ülkelerinin hanedanlarına göre çok mütevazi şartlar içinde yaşamışlardır. Edirne 1363 yılında I. Murat tarafından fethedilmiş, kısa bir süre sonra başkent yapılmasına rağmen orada bir saray inşa etme düşüncesi yaklaşık 80 yıl sonra ortaya çıkmıştır. Sarayın yapımı 1450 yılında II. Murat tarafından başlatılmış, ancak ömrü vefa etmemiş, Fatih Sultan Mehmet tarafından tamamlanmıştır.
TOPKAPI SARAYI
Osmanlı tarihinde çok önemli bir yeri olan Topkapı Sarayı, İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından 1465-1478 yıllarında yaptırılmıştır. Konum itibariyle İstanbul’un en eski tarihî bölgelerinden birinde yer almaktadır. Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında kalan tarihî İstanbul Yarımadası’nda bulunan Topkapı Sarayı, Sarayburnu’nda bulunan Doğu Roma akropolü üzerindeki 700 dekar bir alan üzerine kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren 31. padişah, Sultan Abdülmecit’e kadar yaklaşık dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim, sanat merkezi ve padişahların da evi olmuştur. 19. yüzyılın ortalarından itibaren yavaş yavaş hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terk edilen Topkapı Sarayı tarihî önemini ve değerini korumuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra 3 Nisan 1924 yılında müze hâline getirilen Topkapı Sarayı, Cumhuriyet’in ilk müzesi olma özelliğini taşır. Bugün yaklaşık 300 dekar bir alan kaplayan Topkapı Sarayı yapıları, mimarisi, koleksiyonları ve yaklaşık 300 bin arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biridir.
Yıldız Sarayı geniş bir yeşillik alanda III. Selimin annesi Mihrişah Sultan için yapılan ve 1807 yılında bitirilen kasır, sonradan gelen padişahlar tarafında geliştirilmiştir. Bölge esas ihtişamına II. Abdülhamit zamanında ulaşmış ve onun tarafından yoğun olarak kullanılmış, imparatorluğu 33 sene buradan yönetmiştir. Modern ve mütevazi tarzda yapılmış binalardan müteşekkil sarayın içerisinde muhtelif atölyeler kurulmuştur. Yıldız Sarayı bugün müze olarak kullanılmaktır.
19. yüzyıl ortalarından itibaren, Sultan Abdülmecit ve Sultan Abdülaziz dönemleri özellikle; İstanbul’un bugün zenginliklerinden olan, güzide tarihi sarayların, çok sayıda köşk, kasırların ve yalıların yapıldığı, önceden yapılmış bazılarının da onarıldığı dönemdir. Bunların başlıcaları; Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Adile Sultan Sarayı, Malta Köşkü, Huber Köşkü, Hidiv Kasrı, Ihlamur Kasrı, Baltalimanı Mediha Sultan Köşküdür. (Devamı gelecek)
-
Sami Ataç2021-12-24 14:03:12Saygıdeğer Hocam Geçmişimizi tarafsız ve yalın bir şekildeki anlatımınız gerçekten takdire şayandıŕ.