SAVAŞLARIN ADI DEĞİŞTİ

Öncelikle yarın şehrimizde start alacak olan ve yaklaşık 1 hafta boyunca şehrimize ciddi bir katma değer getireceğini umduğum Konya Tarım Fuarından bahsetmek istiyorum.
Bildiğiniz üzere her yıl düzenlenen ve adından ciddi derece bahsettirerek tarım sektörünün can damarı niteliğinde olan Konya Tarım Fuarı yarın her yıl olduğu gibi büyük bir katılım ile başlayacak. Her yıldan farklı olarak bu yıl bazı ülkelerin tarım bakanlarını da konuk edecek Konya Tarım Fuarı, yurtdışından gelecek ziyaretçiler ile ticaretin akışına da önemli bir katkı sağlayacak.
Yerli yabancı birçok markanın ürünlerini beğeniye sunacağı tarım fuarında Konyalı markalarımız da yeni ürünlerini ziyaretçilerin önüne çıkartacak.
Gazetemiz Yeni Meram’ın fuara özel hazırladığı ‘Meramımız Tarım’ dergimizde fuar alanında katılımcı ve ziyaretçilerle buluşacak.
Ben şimdiden bu önemli buluşmada emeğe geçen herkese teşekkür ederken katılımcılara bol bereketli ticaretler, ziyaretçilere de faydalı bir fuar diliyorum.
**************
Geleyim şimdi yazımın başlığındaki savaşların isim değişikliğine…
Son yıllarda iyice savaşla yön verilen Dünyamızda saha, hava, deniz, gibi isimler yerini artık teknoloji, bilişim ve harp teknolojisinden oluşan çok yönlü savaşlara bıraktı. Bunların da ötesinde biyolojik savaşlarda son yıllarda bebek katili terör devleti İsrail’in dünyaya tanıttığı savaşlardan oldu.
Ancak son günlerde Amerika’nın tüm dünyaya açtığı önemli bir savaşı eminim ki takip ediyor veya haberdarsınızdır.
ABD Başkanı Donald Trump'ın dünyanın dört bir yanından ithal edilen mallara yönelik gümrük vergilerinde büyük artışları açıklamasının ardından ‘Dünya Ticaret savaşı’ resmen başlamış oldu.
Kısaca bilgilendirmek gerekirse Ticaret savaşları; ülkelerin korumacı yaklaşımla yerli sanayiyi geliştirmek, yeni iş kolları oluşturmak, ya da eski iş kollarını canlandırmak adına ithal ürünlere ve dış ülkelere ekstra vergi koyması ve ihracat ürünlerine uygulanan kotayı artırması, diğer ülkelerin de aynı şekilde misilleme yapması olduğunu paylaşmak isterim.
Dolayısıyla ABD Başkanı Trump, bu savaşa mütevellit olarak tüm ülkelerden yapılan ithalata yüzde 10 asgari vergi ve ABD ile ticaret fazlası veren onlarca ülkeye daha yüksek gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı. ABD'nin Çin'den yapılan ithalattan yüzde 34, Avrupa Birliği'nden yapılan ithalattan yüzde 20 ve Tayvan'dan yapılan ithalattan yüzde 32 vergi alacağını gösteren bir tablo sergiledi. Bu tablo ’da ülkemizde yüzde 10 vergi uygulanacak ülkeleri arasında yer almıştı.
Şimdi tün Dünya bu karar sonrası tamamen kendi içine dönme kararı almaya başladı. Özellikle Avrupa ülkelerinin eteğinin tutuşması ve kendi markalarının ABD’de üretimini kısıtlaması ve ülkesine dönmesi yönünde ciddi yaptırımlara başvuracağı da konuşulanlar arasında.
Hatta bazı ülkeler, ABD’de yer alan fabrikalarındaki binlerce insanı işten çıkartarak kendi ülkelerinde yatırımlarını sürdürme planlarına bile girişmişler.
Durum böyle olunca ülkemizde de bunla alakalı çalışmalar elbette yer alacaktır. Bu durumda ne yapılıp yapılmayacağı uzmanlar tarafından değerlendirilecek ve uygulamaya konulacaktır.
Şimdi Dünya’da böyle gelişmeler olurken ülkemizde son günlerdeki Boykot saçmalığını anlamakta zorlananların sayısı mutlaka artıyordur.
Tüm ülkeler kendi yerel değerlerine daha fazla sarılırken bizim ülkemizde adına muhalefet dediğimiz partinin kararı ve yönlendirmesi yerli markaların boykotlanması hiçbir aklın fikrin mantığına uymuyor.
Şimdi burada siyaset falan yapmıyorum sadece bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak olaya ticari ve ülkenin katma değeri olarak bakıyorum.
Ben A parti B parti şu bu demiyorum, benim sinir seviyemi arttıran kendi değerlerimizi kendi insanımızca ezmek, yok etmek ve büyümesini engelleme çalışmalarıdır.
Şimdi boykot edilen kurum firma ne olursa olsun orada sadece sizin karşı olduğunuz partinin insanları mı çalışıyor. Sizin görüşünüzde olan insanlar o tür kurum ve firmalarda çalışarak evine ekmek götürmüyor mu?, Allah aşkına böyle bir saçmalık olur mu ?
İnsanları kutuplaştırıp artık olayı siyasetin dışında ticarete dökmek ve ‘oncusun buncusun’ diyerek iş başvurularında birde ‘hangi partilisin’ bölümü mü açmak istiyorsunuz?
Daha birçok konu başlığı yer alıp bu durum uzun uzun anlatılır ama ‘Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az’ deyimimizle olayı özetlemek en doğrusu olacaktır.
Akıllı ve bu ülkeye katkı sağlayan muhalefet ve siyaset ülkemizin önemli kazanımı olacaktır. Aksi takdirde deyimimiz deki ifade gibi ‘herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine’…
Kalın sağlıcakla…