ŞEHİR VE VİRÜS

Konya Yeni Meram Gazetesi’nde bana ayrılan köşede, bu şehirde yaşayan biri olarak duygu ve düşüncelerimi okurlarıma aktarmaya çalışacağım. Basında iyi haberin değeri yoktur, kötü haberin değeri çoktur. Basın, iletişim psikolojisini ön planda tutmalıdır. Sosyal medya ve basının toplum psikolojisi üzerindeki rolü önemlidir. Virüsler ve hastalıklar insanlık tarihi boyunca var olmuştur, olmaya da devam edecektir. Günümüzde yoğun ve sıkışık yaşanan yerleşim yerlerinde bu tür durumların sıklıkla yaşandığını görüyoruz. Madem bununla yaşıyoruz neden bu sorunların sebeplerini düşünmüyoruz? Şehirlerdeki sıkışık doku ve yüksek binalar , insanın toprakla ilişkisini koparan mega şehirlere dönüşüyor. Büyük şehrin sorunları insan hayatını tehdit eden boyuta ulaşmıştır. Günümüzde büyük kentte yaşayan insanların sosyo-psikolojik yapılarının bozulduğu ve intihar oranlarının yükseldiği bilinmektedir. Şehir hayatından uzak kalarak vaktini sürekli evde geçiren, psikolojisi bozulmuş bireylerin oluşturduğu bir toplumun bu durumun üstesinden gelmesi mümkün müdür? Bu durumdan delirmeden çıkalım diyorum. Bugün gösteriyor ki özgür ve özgün insan neredeyse kalmayacak. Korku dünyaya hakim olmuştur, insanlık korku ve panik halindedir. Oysaki tarihte vebadan ölen insan sayısının 200 milyonu geçtiği bilinmektedir. Yarın da benzer hastalıkların görülme ihtimali yüksektir. “Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? 'Tarih' i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” M. Akif ERSOY Sorunların üstesinden gelmek elimizde değilse de onlardan ders çıkarmalıyız. Ders çıkarmalı ve sonrası için insan hayatını ön planda tutan, akılcı, gerçekçi, ayağı yere basan ölçeklerde yerleşim yerleri oluşturarak birçok sorunun oluşmasını engelleyecek çözüm önerileri üzerinde kafa yormalıyız. Bunun için hem ulusal hem de bölgesel ölçekte pek çok meslek grubunu içinde barındıran bilim kurulları oluşturularak çözüm önerileri geliştirilmelidir. Şehirlerin planlanmasına yönelik kararlar yalnızca siyasetçilere bırakılmamalıdır. Her insan yaşadığı bölgede üzerine düşen sorumlulukların bilincinde olarak çözüme katkıda bulunmalıdır. Amacımız günümüzde yaşanan sorunların dünden bugüne gelişimi üzerinde kafa yormak ve gelecek için çözümler, öneriler, hedefler belirlemek olmalıdır. Neticede her zaman resmin bütününü görmek lazım. İnsan olarak amaç ve anlam aramak gerekir. Yarın, bugünden daha iyi olacaktır. Bu hastalık bir gün duracak ve bitecektir. Kısaca aklıselim evde kalmak lazımdır. Türkiyem hep beraber evde kalalım vesselam! Prof. Dr. Kerim ÇINAR