Selâ okuyanların belâ okuyanlara galip geldiği gün 15 Temmuz!

Tam altı yıl önce dündü. Tarihte ne öyle bir ihanet ne de ihanete karşı böylesine onurlu bir direniş görüldü.
Türkiye’de ilk kez halk bir darbe girişimine kelimenin gerçek anlamıyla “Etiyle, kemiğiyle, bedeniyle” karşı koydu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli üniformasını üzerine geçirmiş Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, örgütsel çıkarları için ülkenin “anahtarlarını” da emperyalist sahiplerine teslim edeceklerdi.
Meclis’in bombalandığı, Genelkurmay Başkanı’nın rehin alındığı, gencecik insanların öldüğü, örneğini hiç görmediğimiz, hiç yaşamadığımız, bir daha da yaşamamayı dilediğimiz korkunç bir geceden geçtik.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın hakkını teslim etmek gerek. İlk andan itibaren paniğe kapılmadan darbeye karşı çıkarak, insanları meydanlara çağırarak ve bunda da başarılı olarak darbe girişimine karşı en etkili vuruşu yaptı. Böylece Erdoğan’ı devirmeyi hayal eden cunta, Erdoğan’ı gücünün zirvesine taşımış oldu. Artık Erdoğan, bütün siyasi kariyerinin en güçlü noktasına çıkmış bulunuyor…
15 Temmuz Selâ okuyanların, belâ okuyanlara galip geldiği gündür. Dünyanın hiçbir yerinde kendi Selâ'sına koşan böyle bir asil millet göremezsiniz!
Hani o kulakları küpeli, burunları hızmalı, pantolonu yırtık, göbeği açık diye beğenmediğiniz gençler var ya!
İşte o gençler gözlerini hiç kırpmadan en ön saftalardı. “Küllerinden doğmak” diye bir tabir vardır ya. İşte bu yüzden korkuyorlar. Ya uyanırlarsa! Bu Türkler yeniden ayağa kalkarsa!
Unuttukları şey, o asil kanı hâlâ damarlarımızda taşıyor olmamız!
Bu millet delidir valla hem de vatanının delisi. F-16'ya levye de atar, tankı önüne de alır kovalar.
Bir gram aklınız varsa Türk milletine bulaşmayın ondan da olursunuz.
Belki şehit olamadık ama, biz 15 Temmuz'a şahit olduk Allah’ım!! Sen şahitliğimizi kabul eyle ...
Yerküre üzerinde güneş bir ülkede batıp diğerinde doğarken FETÖ mensupları “ihanet nöbetini” de birbirlerine devretmiş oluyor. Uzak Asya’daki görevini Orta Asya’dakine, Orta Asya’daki Avrupa’dakine, Avrupa’daki Amerika’dakine devrediyor.
Yatağından kalkan FETÖ mensupları, Türkiye aleyhine nasıl bir yalan ve ihanet içinde olacağının hesabını yapıyor.
“Renklendirme” yöntemi gereği, sosyal medyada milliyetçi, Kemalist, ülkücü, muhafazakâr, solcu, sağcı isim ve sembolleri kullanarak algı operasyonu ordusu meydana getirdiler.
Peki sonuç.? Onların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var!
Ama hiç hesaba katmadıkları bir şey daha vardı: Türk milletinin iradesi...
15 Temmuz'u unutmadık, unutturmayacağız! Bunun için en öncelikli yapılması gerekenlerden birisi hoş ve hafızalarda kalması kolay MARŞININ veya TÜRKÜSÜNÜN olması şarttır!
Rabbim FETÖ ve benzeri şerlerden emin eylesin, muhafaza etsin inşallah...