SİLAHI OLMAYAN BİR SAVAŞ! (Futbol topunu silah saymazsak)

Tüm dünyayı etkileyen organizasyonlardan biri olan Dünya Futbol Şampiyonası Katar' da başladı. Bu büyük organizasyonun dikkat çeken yanları şunlar:

1. Bu organizasyon ilk defa bir İslam Ülkesinde yapılıyor.
2. Dünyada ilk defa nüfusu bu kadar az, toprağı bu kadar dar bir ülke bu turnuvaya ev sahipliği yapıyor.
3. Turnuva için harcanan para uçuk rakamlara ulaşmış durumda
4. Futboldaki başarı ile Devletlerin ekonomik, siyasi, askeri güçleri doğru orantılı değil. En çok dünya şampiyonu olan ülke Brezilya birçok alanda gerilerde bir ülke. Dünyanın bir numarası ve jandarması (efesi!)olan ABD futbolda çok gerilerde
5. Maalesef ay yıldızımız bu turnuvada yok. Lakin Fas, Suudi Arabistan, İran, Katar ve bazı Afrika Ülke takımlarında oynayan Müslüman Futbolcular göğsümüzü kabartıyor.
6-. Katar, bugüne kadar FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan en küçük ülkedir. Alana göre bir sonraki en küçük ülke, (diğer küçük ülke 16 takımlı turnuvaya ev sahipliği yapan İsviçre'dir 1954)
ÂDEMOĞULLARI SAHNEDE
6 Kıtadan, 32 ülkeden değişik din, dil, mezhep ve ırktan Âdemoğulları sahne alıyor yeşil sahalarda ve tüm dünya TV ekranlarından izliyor bu büyük sahneyi. Dünyadaki ekonomik krizden dolayı bu organizasyonu eleştirenlerde bir hayli fazla. İletişim gücünü elinde bulunduran Batı bu bahane ile kendisine hiç iğne batırmadan çuvaldızı İslam'a, Müslümanlara batırdıkça batırıyor. Hâlbuki bu organizasyonu FIFA düzenliyor. İş bu gerçeğe gelince batılılar ve içimizdeki müstağripler gözlerini başka yöne çeviriyorlar ve ıslık çalmaya başlıyorlar. Katar büyük bir israfa imza attı bu doğru lakin Katar Dünya kamuoyunda İslam ve Müslümanlarla ilgili oluşan birçok önyargının yıkılmasına da vesile oldu. Çünkü İslam dünyası ve Müslüman deyince başka kıtalarda yaşayan birçok insanın gözüne, zihnine çok olumsuz sahneler düşünceler geliyordu. Böyle büyük bir organizasyonu böyle küçük bir ülkenin yapması ve başarı ile tamamlaması bu önyargıları biraz olsun değiştirecek inşallah.
HER TAKIM BİR KÜLTÜR ELÇİSİ
Sahaya çıkan her takım kendi kıtasını, kendi ülkesini, kendi dinini, kendi mezhebini, kendi ırkını, kendi kültürünü ve coğrafyasını yansıtıyor dünyaya. Maçlar adeta kılıçsız tüfeksiz bir savaş gibi. Organizasyon öncesinde ve organizasyonun içinde takımlar verdikleri mesajlarla dünya kamuoyunu etkilemeye çalışıyorlar. (Mesela futbolcuların dua şekilleri)Bunlardan en basiti LGBT mevzuu. LGBT propagandasını yasaklayan Katar'ın bu hamlesine karşılık başta Almanya olmak üzere bazı takımlar bunu protesto ettiler. Katar da bu bahane ile İslami mesajları ulaştırmaya çalışıyor gelen misafirlere ve dünyaya. İran'da yaşanan olaylardan dolayı İran Takımınınım teknik direktörü Carlos Queiroz, Dünya Kupası'nda milli marşının okunmamasıyla ilgili soruya sert cevap verdi. Basın toplantısı sonrası BBC İran muhabiri Shaimaa Khalil'in 'siyasi soru' sorduğunu düşnen Queiroz, "Neden Gareth Southgate'e 'Afganistan'ı ve tüm kadınları yalnız bırakan İngiltere ve ABD hakkında ne düşünüyorsun' diye sormuyorsunuz?" diyerek yanıt verdi. Bu soru ve cevap futbolun sadece futbol olmadığının göstergelerinden biri.

Turnuvada dikkat çeken bir manzara da beyazların olduğu takımlarda mutlaka siyahi futbolcu varken Afrika takımlarında hiç beyaz futbolcu yok veya çok az var. Bu manzarada gösteriyor ki spor çok karmaşık bir sosyolojinin eseri. Çünkü mantıken güçlü sporcuları çıkaran ülkelerin başta sağlık olmak üzer bir çok alanda ileri ve iyi durumda olması beklenir (kafa – vücut ilişkisi). Bu teori futbolda işlemiyor. Neticede bir zamanlar futbola hiçte iyi gözle bakmayan bizler bu gün “Futbolun sadece futbol olmadığı” gerçeğini görerek düşüncelerimizi gözden geçiriyoruz.