SURİYE’DE NELER OLDU?

İtilaf kuvvetleri Osmanlıyı parçaladıktan sonra 1920’de Suriye’de, Suriye Arap Krallığı kuruldu. Bu krallık sadece 4 ay kadar yaşayabildi. Daha sonra Suriye Fransa mandasına girdi. 1946 yılında bağımsızlığını kazandı. Fransızlar bağımsızlık verirken de manda döneminde olduğu gibi yönetimi ülke nüfusunun sadece yüzde sekizini oluşturan Nusayri-Alevi azınlığa verdi. Halen de yönetim bu azınlığın elindedir.1970 yılına kadar çeşitli ihtilal hükümetleri Suriye’yi yönetti. 1970-1971 yılları arasında başbakanlık ve savunma bakanlığı yapan general Hafız ESAD ihtilal yaparak devlet başkanı oldu. 2000 yılına kadar ülkeyi yönetti. Yönetimi sırasında sürekli Türk ve Türkiye düşmanlığı yaptı. PKK’ya Beka vadisinde yer verdi, barındırdı. Ölünce yerine tıp doktoru olan oğlu Beşar ESAD geçti. Beşar babasının politikalarını benimsemedi. Aksine Türk ve Türkiye dostu politikalar izledi. O zaman başbakan olan Tayyip Erdoğan ve ailesi ile ailecek görüşmeler ve karşılıklı ziyaretler yapıldı. Bu dostluk o kadar ilerledi ki sınırlardaki mayınlar temizlendi, sınırlar kaldırıldı. Ortak bakanlar kurulu toplantıları dahi yapıldı. Bu süreçte Arap baharı başladı. İlk defa Tunus’ta başlayan bahar Mısır ve Libya’ya sıçradı. Bu ülkelerin hükümetleri düştü. Tam bu sırada Suriye’de beş lise öğrencisi duvarlara ‘…doktor sıra sana da gelecek’ diye yazdı. Bunu haber alan Suriye istihbaratı bu beş öğrenciyi gözaltına aldı. Direnen ailelerine şiddet uyguladı. Bu durum Şam ve Dera kentlerinde ayaklanmalara sebep oldu. Esad göstericilere çok şiddetli karşılık verdi. Bu defa direniş tüm ülke safına yayıldı. Esad kendi halkını uçaklarla bombaladı. Bunun üzerine ordu içindeki Sünni subaylar ayrılarak Özgür Suriye Ordusunu kurup çatışmaya başladılar. Ülkede iç savaş çıktı. Yıl 2011’di. Türkiye’de Başbakan Erdoğan olayları durdurmak için çok çabaladı. O dönem Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu sekiz saat Esad ile Suriye’de görüştü ise de yine sonuç alınamadı. Altı milyon kişi ülke içinden yine ülke içine sekiz milyonda ülke dışına göç etti. Türkiye açık kapı politikası uyguladı. Yaklaşık dört milyonda Türkiye’ye geldi. Bu arada Türkiye yöneticileri açık açık Esad’ı eleştirmeye başladılar. İpler iyice koptu. Esad Suriye’nin kuzeyindeki asker-polis tüm güvenlik güçlerini çekti. O bölge Kürt hakimiyetine girdi. Bölgeye çeşitli terör örgütleri de geldi. ABD kendi kurup yönettiği DAEŞ terör örgütünü bölgeye soktu. Hatta DEAŞ çeşitli şehirleri de işgal etti. ABD kendi kurup yönettiği DAEŞ‘i güya vurmak için bölgeyi havadan bombaladı. Esad Rusya’yı ülkesine çağırdı. Ülke fiilen üçe bölündü. ABD’nin hedefi Suriye’nin kuzeyinde Kürt devleti kurmaktı. Türkiye üç tane sınır ötesi hareket yaparak bu gayeyi önledi. Son zamanlarda Suriye ile alt seviyede özellikle gizli servisler düzeyinde görüşmeler yapıyorlar. Umarız bu görüşmeler daha üst seviyelere ulaşır ve ülkemizde sorun olmaya devam eden sığınmacılar meselesi de çözülür.