TERÖR SİYASETİ
TERÖR SİYASETİ- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
1960 ihtilalini küçüktüm hatırlamıyorum. Yazılanlardan öğrendiğime göre öğrenci olayları yani terör olmuş, bunu bahane eden ordu içindeki bir kısım askerler durumdan vazife çıkarıp yönetime el koymuşlar ve devrin başbakanını ile 2 bakanını asmışlar.1971 yılındaki darbe de lise 1. sınıftaydım. Terör olaylarını, siyasilerin bu olayları önlemedeki yetersizliklerini gördüm. Askerler hükümete muhtıra verdiler ve hükümet düştü. O terör olaylarına katılan teröristlerden 3 tanesi idam edildi, yüzlercesi de hapse atıldı. 1974 yılından itibaren artarak devam eden terör olayları 1980 ihtilali ile şıp diye kesildi. Bu süreci üniversite örgencisi olarak bizzat yaşadım. Siyasi hükümet yine düştü. Partiler kapatıldı, siyasi liderler hapse atıldı. Yine hapisler ve idamlar… Onlarca genç asıldı, binlerce kişi hapse atıldı yaşanılan olaylarda. Terör siyaseti dizayn ediyordu. Siyasi liderlere ve bazı siyasilere siyaset yapma yasağı bile getirildi. Siyasi liderler adeta terörün elinde çaresizdi, terör oluyor siyasetçiler bunu önleyemiyor, askerler gelip siyasileri gönderip bir müddet ara rejimler uygulayıp, yine demokrasiye geçiliyor, yine terör oluyor. Yani terörün ve askerlerin gölgesinde böylesi kısır bir döngü içinde güya demokrasi devam ediyordu. PKK terör örgütü ilk terörünü 1984 yılında Eruh ve Şemdinli de yaparak Türkiye’nin hayatına girdi. Yaklaşık 40 yıldır siyasetimiz, ekonomimiz, güvenligimiz ve hatta bekamız bu terör örgütünün tehtidi altındadır. 1960, 1971 1980 askeri kalkışmalarının arkasında NATO ve ABD’nin olduğu artık sır değil. PKK’yı da ülkemizi bölmek için yine ABD ve AB ülkelerinin kurup yönettiği finansal ve askeri destek olduğu da belli... ABD ve AB ülkeleri kurdukları bu örgütün siyasi partilerini de kurdurdular. 1991 yılında Sosyal Demokrat Halkçı parti PKK’nın uzantısı olan parti ile seçim ortaklığı yaparak bu terör partisini meclise taşıdı. Yani ilk defa 1991 yılında ülke siyasetimize müdahil oldular. Şu anda bu işi HDP ile yapıyorlar. Ülkemizde uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tabiatı gereği küçük partilerde siyasette etkin olabiliyor. Bu nedenle de HDP resmiyette olmasa da fiiliyatta destekçisi olduğu Millet ittifakını adeta esareti altına almış durumda. Yani siyasetimiz yine terörün en şiddetli şekilde etkisi altında… Bu kanaate İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki teröristlerin belediyeye işçi statüsünde alınmasından varabiliyoruz. Düşünelim. HDP’nin desteklediği Millet İttifakı iktidara gelirse HDP kanalı ile PKK’nın ülke siyasetine ve yönetimine nasıl etkisi olur? Terör siyasete etkin olması yanında ülkemizin bölünmesine sebep teşkil eder. Böylesi teröre açık kapı bırakan bir siyasi ittifakın iktidar olmamasını dilemek ülkesinin bölünmemesini isteyen her vatandaşının görevi olmalıdır.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.