Konya
°C
Yeni Meram

TİCARİ AHLAK

TİCARİ AHLAK- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
23.12.2021 01:59
22.12.2021 18:41
0
1904
ABONE OL

Ahilik Teşkilatına bilinen tarihi itibari ile ilk defa Selçuklularda rastlıyoruz. Bir esnaf teşkilatıdır. Esnafların ticari hayattaki tutum ve davranışlarını kontrol eder. Mesleğinde ve ticaretinde yanlış yapan esnaf ve ticaret erbabını ikaz sonrasında cezalandırma yapar. Hatta meslekten men bile edebilir. Ölçüsü İslam ticari ahlak kurallarıdır. Devlet desteklidir. Bu teşkilatın getirdiği ve oturttuğu ticaret ahlakı Osmanlıya geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden önce Edirne’de bir sabah tebdili kıyafet yapıp çarşıya çıkar bir dükkana girip bir şey alır, ikinci bir şey almak istediğinde dükkan sahibi: Ben siftahımı senden ettim karşıdaki komşu henüz siftah etmedi bu istediğinizi de o komşudan alın, der. Bunu duyan Fatih böyle bir ahlaka sahip halkla ne yapılmaz deyip, İstanbul’un fethine başladığı söylenir. Bu ticari ahlak biraz bozulsa da 1960’lı 1970’li yıllara kadar geldi. Ben hem çalıştım hem de okudum. Yaz tatillerinde sürekli esnafların yanında bulundum, onlarla beraber çalıştım. Esnaf birbirinin ticaretini gözetler, sorgular, gördüğü yanlışları ikaz eder hatta gerekirse ilgili yerlere şikayet ederdi. Bir defasında bir seyyar satıcının malın üzerine kese kağıdının bir yüzüne bir fiyat öbür yüzüne de başka bir fiyat yazdığını ve rastgele satış yaptığını gören esnafın: Sen hile yapmaya utanmıyor musun, deyip o kişiyi dövdüklerini ve zabıtaya şikayet ettiklerini gördüm. Yine bir gün ayakkabıcılar içinde bir vatandaşın elinde ayakkabının fahiş fiyatla alındığını öğrenen esnafın o ayakkabıyı satan dükkana gidip satıcıya sen bu ayakkabıyı bu fiyata satarken utanmıyor musun, deyip satıcıyı rezil edip alıcının fazla ödediği parayı geri alıverdiklerine şahit oldum. Bu esnafın genelinin tahsili yoktu ama hepsinde de bir ticari ahlak ve İslami kültür vardı. Yazılı olmasa da kar marjı % 10’du. Fazla kar payı haram olarak nitelenirdi. Kredi almaya faiz vermeye kimse itibar etmezdi. Bu ticari hayatta belki çok para kazanamıyorlardı ama onlar çok para kazanma yerine helal para kazanmayı istiyorlardı. Birbirinin müşterisini çalmayı hiç düşünmezler, rızkı Allah’ın verdiğini bilirlerdi. Namaz vakitlerinde dükkanlar açık bırakılıp camiye gidilirdi.
Ya şimdi... Nerede o ticari ticari ahlak? İstisnalar olsa da esnafın ve ticaret erbabının çoğunluğu elindeki malını alıcıya fahiş fiyatlarla helal haram demeden satmaya çalışıyor. Eskiden kapı önlerinde çığırtkanlar koyup dükkan içerisine müşteri çalmak için çabalamalar yoktu. Geçenlerde bedesten içine gitmiştim kapı önündeki çığırtkanların insanları dükkan içerisine girmeleri için adeta kollarından asıldıklarını gördüm. Komşu imiş, komşu hakkıymış hiç dikkate alan bile yok. Bir esnaf meclisinde satıcı bir malı satarken şunu çektim şuna yıktım, diyor. Bu kelimelerde dahi fahişlik kokuyor, haram kokuyor. Günümüzde döviz kurlarına bağlı olarak market fiyatlarında zamlanmalarda da bu durumu görebiliyoruz. Hatta bu durumu gözleyenler elemanların sürekli mallar üzerindeki fiyatları değiştirdiğini söylüyorlar. Nerede ticari ahlak? Bu fiyatlandırmalar neye göre, hangi ölçüye göre? Havadan kazanılan bu paralar helal olur mu? Bunu düşünen bilen yok. Hani kul hakkı? Hani kandıran bizden değil, diyen bir Peygamberin ümmetiydik. Öbür tarafa hiç mal, mülk, para götüren var mı? Yalan dünya için bu çaba niye? Devlet herkesin başına bir polis verecek değil. Polis insanın içinde olmalı. O poliste İslam ahlakıdır.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.